Uzun bir zamandır sosyal medya ve bir kısım medyada Çin sınırları içinde özerk bir bölge olan Sincan Uygur bölgesine dönük yoğun bir yayın kampanyasına şahit oluyoruz.

Tabiî ki öz fikrimiz dünyanın neresinde bir Türk topluluğu yaşıyorsa ve yeterliliği var ise bağımsızlık içinde yaşamasıdır ve dünyanın neresinde bir Türk yaşıyorsa bizim sınırlarımızın oradan başladığına inanırız.

Türk milletinin bir gün mutlaka birlik olacağına ve Türk birliğinden dünya ölçeğinde bir güç çıkacağına bu birlikten çıkacak güçten tüm Türk milletinin komşularının ve dostlarının fayda göreceğine inananlardanız.

Fakat bazı sorunlar yaşıyoruz galiba;

Çin sınırları içindeki Uygur Türk bölgesinde bir mücadele olduğu kesin çünkü bölgeyi Çin 1949 yılından beri işgal altında tutuyor.

Son birkaç yıldaki Çin’e karşı yoğun kampanyanın ABD menşeli olduğu görülüyor.

Uygur Türk bölgesinin lideri olduğu iddia edilen “Rabia Kadir“ isimli hanımefendi ABD’de yaşıyor, Uygur Türk sürgün hükümetinin ABD’de kurulduğu ve Uygur Türk STK’lara ABD’nin yüksek maddi yardımlar yaptığı iddialar arasında.

Dünyanın herhangi bir devletinin dünyanın neresinde olursa olsun Türk milletinin yararına olacak bir davranışı var ise buna karşı çıkmak doğru değildir, fakat bu desteğin sebeplerini de aramak bulmak zorundayız.

Türk milleti Çin emperyalizminden kurtulup ABD emperyalizminin eline düşecekse demek ki bir milli kazancı olmayacaktır.

Türk milletinin bağımsızlık mücadelesi ABD emperyalizmine yem olmamalı.

Ülkemizde bir Çin diasporası da var onlar da Türklerin Çin’de çok mutlu olduklarını iddia ediyorlar.

Milletimiz bilsin ki, nasıl ABD devşirmeleri işbirlikçileri var. Çin devşirmeleri ve işbirlikçileri de vardır.

Konu üzerinde gerekli gereksiz herkes konuşuyor fakat bizim asıl gözlemlememiz gereken devletimizin yetkili mercilerinden bir açıklama beklemek milletimizin hakkıdır.

Dışişleri bakanlığımız bir açıklama yapabilir.

Sincan Uygur Türk bölgesinde bir Türk soykırımı yaşanıyor mu?

Sincan Uygur Türk bölgesinde her Türk evine bir Çin’li yerleştiriliyor mu?

Bölgede Türklerin toplama kamplarında alıkonduğu gerçek mi?

Bölgede bir Türk asimilasyonu uygulanıyor mu?

Bölgede bir nüfus deformasyonu var mı?

Soruları çoğaltabiliriz…

Devletimizden sağlıklı bir bilgi verilmez ise bilgiler çok kirlenecek ve bölge insanı terörize edilecektir.

Bir milli mücadele olacaksa ve merkezinde Türk milleti varsa bu harekete topyekun katılmak, zaten hayatın olağan akışıdır, fakat at izi ile it izini mutlaka tanımlamalıyız.

Birde kendisini Türk milliyetçisi ve milletin bekasının koruyucusu olarak görenler var ki, onlardan da bir görüş duyamadık bu güne kadar tıpkı Irak Türkmenlerinin Suriye’de Türkmen dağının işgalinin Azerbaycan’ın bir bölümünün Ermenilerce işgal edildiğinde sessiz kalmaları gibi…

Sessizliğe bürünmüşler!

Türk dünyasında yaşadığımız sorunlar ancak antiemperyalist tavırlarla uzun süreli başarıya ulaşır.

Dikkat edelim lütfen!