Bu aralar ciddi röportajları daha çok izlemeye/okumaya çalışıyorum. Miting programlarını ise fırsat buldukça... Görüyorum ki, bazen derya bilgilerle milletimiz aydınlatılırken bazen de incir çekirdeğini doldurmayacak kelamlar ediliyor.

Bir kişi, özellikle de lider her şeyi bilemez, bilmesi de gerekmez. Ancak danışmanları hazırlık yapar, her konuda kısa notlar sunar ve lider kendisine sunulan 3-5 satırı veya rakamı gerekirse saatlerce konuşturur.

Açık yüreklilikle belirtmeliyim ki, bazı yetersizlikler ayan-beyan görülmektedir. Bunun iki nedeni olabilir. Ya lider bilgiçlik taslıyor ve kendine verilenleri dikkate almıyor ya da liderin yakın çemberindekiler bilenleri dirsekliyor. Benim kanaatim ikincisi yönündedir.

Vietnam’da yaşayan Amerikalı Lady Borton demiş ki;

“İnsan vardır bilmez, bilmediğini bilmez. (O aptaldır, uzak dur)

İnsan vardır bilmez, bilmediğini bilir. (O öğretilmeye açıktır, öğret)

İnsan vardır bilir, bildiğini bilmez. (O uykudadır, uyandır)

İnsan vardır bilir, bildiğini bilir. (O akil bir insandır, takip et)”

Borton’a bizim Kafkas kültüründen bir deyişin iki satırıyla selam verip konumuza dönelim.

“İnsan vardır dindirersen (konuşturursun) can diyer.

İnsan vardır dindirmesen (konuşturmazsan) yağşıdır (iyidir).”

Sayın İlhan Kesici eskilerden beri ve Sayın Durmuş Yılmaz son yıllarda yakından takip ettiğim ekonomistlerdendir. Her ikisini de dinlerken “hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu?” ayetini hatırlarım. Zira her ikisi de ekonominin tarihsel ve güncel gerçeğini Anadolu insanıyla sohbet edercesine sade bir dille aktarırlar.

Mesela diyorlar ki,

İthal ikameci model bizi batırdı…

TL'nin açığa satışının maliyetini yükseltmek gerekir…

2002 cari açık 15 milyar dolar, dış borç 129 milyar dolar iken cari açık 77 milyar dolara dış borç ise 453 milyar dolara ulaştı…

Mevcut iktidarın ilk 5 yılında (2003-2008) büyüme %7.4 iken, 1923-1938 Cumhuriyetin ilk 15 yılında %7.3 olmuştu… İhtilal ve koalisyonlarla geçen 1946-2002 döneminde bile büyüme %5.1 oldu… 1923-2002 ortalaması %4.6, içinde ikinci dünya savaşını barındıran 1939-1945 ortalaması %-6(eksi), savaş sonrası 1946-1949 ortalaması %8 oldu…

Kesici’nin açıklaması, hükümet 2006'da hesaplama metodunu değiştirdi büyüme oranları bir gecede sıçrama yaşadı.

2008 yılında yaşanan ekonomik kriz sonrası 2009-2013 aralığında ABD piyasaları rahatlatmak için 4 trilyon dolar para pompaladı. Sonrasında bu paranın yarısını geri toplama kararı aldı. Bu bağlamda tedbirsiz davranan bizim gibi ülkeler sıkıntıya girdi.

Hap gibi bilgiler göstermektedir ki, her krizden sonra hızlı büyüme olmaktadır. İkinci dünya savaşı ve 2001 ekonomik kriz buna örnektir. Yine, koalisyonlarda siyasi istikrarsızlık olsa da bürokratik/devlet istikrarı olduğunda olası olumsuzlukları devlet kendi içinde eritebilmiştir.

Es-selam olsun, ves-selam olsun, has-kelam olsun Mübarek Ramazan Bayramı’nda gönlü burukları ve şehit/gazi ailelerini hatırlayacaklara.