Türkiye, 14 Mayıs'ta yapılacak Cumhurbaşkanlığı ve 28. Dönem Milletvekilliği seçimlerine doğru yaklaşırken, seçim sonrasında bozulaan ekonominin ne olacağı da merak konusu oldu. Doğru Parti Ekonomiden sorumlu Genel Başkan Yardımcısı, ekonomist ve gazeteci Meriç Köyatası, seçim sonrası ekonomide oluşabilecek senaryoları, kazanacak ittifaka göre yorumladı.

Ekonomide olabilecekleri Yeniçağ'a anlatan Köyatası, seçim sonucu ne olursa olsun ilk etapta döviz kurlarında, dolar, avro ve altında ciddi bir hareketlenme olacağını, Millet İttifakının kazanması halinde piyasalardaki belirsizliğin kısa sürede giderileceğini ve piyasaların öngörülebilir hale geleceğini anlattı. Köyatası, CHP’de Selin Sayek Böke’nin milletvekili adayı olmaması ve ekonomi yönetimi için hazırlanmasının da, Türkiye için önemli bir şans olduğunu söyledi.

“Çok uzak bir ihtimal olmasına rağmen, YSK seçimi Cumhur İttifakının kazandığını açıklarsa, işler sarpa sarar” diyen Meriç Köyatası’nın seçim sonrası beklentileri şöyle:

"SEÇİM İKİNCİ TURA KALIRSA..."

“Öncelikle şunu söylemek isterim. Seçimin sonucu ne olursa olsun, ilk bir hafta, eğer cumhurbaşkanlığı seçimi ikinci tura kalırsa 3 hafta, döviz kurlarında ciddi dalgalanmalar meydana gelecek. Ben ekonomist kimliğin dışında siyasetçi kimliğimle de şunu vurgulamak istiyorum. Biz Doğru Parti olarak seçimlerde cumhurbaşkanlığı için Kemal Kılıçdaroğlu’nu, meclis için de CHP’yi destekleme kararı aldık. Türkiye ikili bir yol ayrımında. Ya demokrasiyi ve laik rejimi seçeceğiz. Ya da, İran gibi, Afganistan gibi demokrasi ve laiklikten uzak orta çağ karanlığına gömüleceğiz.

"EKONOMİ İÇİN TAM BİR FELAKET OLUR"

Yapılan tüm anketler, gerek cumhurbaşkanlığında gerek mecliste Cumhur İttifakının kazanamayacağını gösteriyor. Ola ki YSK Cumhur İttifakının kazandığını duyurdu, o zaman ne olur? Ekonomi için tam bir felaket olur. Geçtiğimiz Ağustos ayından itibaren türlü tavizler vererek, ihracatçıların, turizmcilerin dövizlerine el koyarak, Katar’dan, Suudi Arabistan’dan, Körfez ülkelerinden borç para alarak, arka kapıdan 130 milyar dolar civarında döviz sattılar. Kur Korumalı Mevduata yarısı hazineden yarısı Merkez Bankasından yaklaşık 200 milyar liraya yakın ek faiz ödediler, dış ticaret açığının 110 milyar dolara çıkmasına neden oldular, Rusya’dan alınan doğal gazın ödemelerine bu yıla sarkıttılar ve dolar kurunu Ağustostan bu yana 18-19 lirada sabit tuttular.

"CUMHUR İTTİFAKI KAZANIRSA YAY GİBİ GERİLEN PİYASALAR KONTROLDEN ÇIKAR"

Bu 7 aylık süre içinde TUİK enflasyonu yüzde 22, ENAG enflasyonu yüzde 53 oldu, dolar sadece yüzde 3 arttı. Serbest kur rejiminden vazgeçildi. Kontrollü kambiyo rejimi geldi. Bankaların döviz satmasına sınırlar getirildi. Piyasada ikili kur oluşmaya başladı. Ekonomik göstergelere göre, doların çoktan kontrolden çıkması gerekiyordu ama yukarıda saydığımız tavizlerle bugüne kadar gelindi. Birçok piyasa uzmanı, doları seçim sonuna kadar bile tutmakta güçlük çekileceği görüşünde. Diğer taraftan Cumhurbaşkanı Erdoğan da, bu işin böyle gitmeyeceğinin farkına vardı ve eski Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’i göreve davet etti. Mehmet Şimşek’in, hem Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, hem de Bakan Nureddin Nebati’nin bilim ve akıl dışı uygulamalarına son vermesini, uluslararası piyasalarda iyi ilişkiler kurmasını bekliyorlardı. Ama gemi öylesine su aldı ki, Mehmet Şimşek teklifi kabul etmedi. Eğer Cumhur ittifakı seçimi kazanırsa, aylardır yay gibi gerilen döviz piyasaları kontrolden çıkacak.

Döviz kurunda biriken bu gerilimin sonucunda patlama meydana gelirse, benim daha önce Şubat ayı için öngördüğüm 37-40 liraları kısa sürede bulabilir.

"GİDERAYAK EKONOMİDE HER YERE MAYIN DÖŞENDİ"

YSK’nın seçim sonucunu açıklayacağı süre çok önemli. Bu süre uzarsa, ya da seçim ikinci tura kalırsa riskler epey artar ve çok sert ani dalgalanmalara tanık oluruz. Millet ittifakının kazanması halinde, kurlar bugünkü seviyesinde kalmaz yine yükselir ama büyük sıçramalar olacağını tahmin etmiyorum. Sadece baskılanan bölüm için yukarı hareket meydana gelebilir. Bundaki makul seviye 24 -26 lira civarındaki bir seviyedir ki, bu seviye ihracatçı için de, Türkiye’nin dış ticareti için de gerekli olan bir seviye. Ayrıca şu var. Kemal Kılıçdaroğlu’nun ve Millet İttifakının kazanması demek, uluslararası piyasalarda Türkiye için olumlu yeni öyküler yazılması anlamına gelecek. Türkiye’nin CDS primleri düşer. Demokrasi ve hukuk alanında yapılacaklar ile açıklanacak ekonomik program sayesinde Türkiye, bugünden çok daha avantajlı bir şekilde dış kaynak çevirme olanaklarına sahip olacak. Ancak yine de ekonomide aşılması gereken zor virajlar var. Mevcut hükümet giderayak, ekonomide her yere mayın döşedi. Seçim harcamaları zaten büyük açıklar veren bütçedeki kara delikleri daha da artıracak. Normal şartlarda faizleri enflasyon beklentisine uygun hale getirmek gerekecek. Bu faizlerin yükselmesi anlamına geliyor. Uygulanması gereken bir önlem. Hem baskılanan kurun çok ani yükselmesini önlemesi bakımından hem de enflasyonla mücadele açısından gerekli. Ancak hükümet son zamanlarda bankalara zorla öylesine düşük faizli hazine bonosu sattı ki, faizler yükseldiği zaman bankacılık sisteminde ciddi bir şekilde zarar ve özkaynak sorunu ortaya çıkabilecek. Diğer taraftan da meydana gelecek kur artışı Kur Korumalı Mevduat riskini iyice artıracak.

"MİLLET İTTİFAKI VE CHP'YE TAM TESTEK KARARI ALDIK"

Ancak bunlar aşılmayacak sorunlar değil. Benim umudumu artıran şey ise şu: Millet ittifakının önceki açıklamalarında özellikle Ali Babacan’ın olması nedeniyle yine neoliberal politikaların uygulanacağı ve bunun da enflasyonla mücadelede acı ilacı yine halkın içeceği yönünde endişelerim vardı. CHP’de genel sekreter ve neoliberal ekonomi politikalarına karşı kamucu ve halkçı ekonomik politikaları savunan Genel Sekreter Selin Sayek Böke, tekrar milletvekili adayı olmadı. Belli ki Kemal Kılıçdaroğlu Selin Sayek Böke’ye ekonomi alanında etkin görevler verecek. Bu, benim gibi neoliberalizm karşıtı iktisatçılar için geleceğe umutla bakmamız için önemli bir neden. Ayrıca biz de Doğru Parti olarak özellikle başta enflasyonla mücadelede ve ekonomide dengelerin yerine oturması çabasında, neoliberal politikaların terkedilmesi halinde, ekonomik tedbirlerde, özellikle vergi politikaları konusunda Millet İttifakına tam destek verme kararı aldık.

Editör: Yadigar Hanım