Son aylarda dünyanın yaşadığı virüs salgını tabiî ki bir zaman içinde bitecek.

Konu zamanın uzunluğu ve kısalığıdır.

Dünya üzerinde ve ülkemizde hayatta kalanlar ara verdikleri normal yaşamlarına dönecekler.

Şimdilik gözlemlenebilen gerek dünyada gerekse ülkemizde yeni bir dünyanın kapılarının aralandığı ve yaşamsal yeni doğumların olacağıdır.

İnsanlar bu salgından sonra güçlü bir devlet vatandaşı olmayı isteyecek ödediği vergilerle mensubu olduğu devletten önce sağlık isteyecek ihtiyaç listesinin başına önce sağlığı yazacaktır.

Dünya ölçeğinde demokrasiler yeniden gözden geçirilecek özgürlüklerin sınırları yeniden belirlenecektir.

İnternetten alışveriş, sanal para hareketleri, canlı alışverişe göre daha tercih edilir olacak.

Eğitim ve bazı çalışma alanları evlerden ve internet yolu ile yapılacak.

Daha ileri boyutta yeni dijital para sistemi de gündeme gelecek.

Bu tür iş ve yaşam değişiklikleri toplamda üretim ve hizmet maliyetlerini düşürecek fakat toplumsal yalnızlıklara ve dolayısı ile insanların bireyselleşip köksüz çiçek haline gelmesine sebep olacaktır.

İnsan yaşamı iki bin yıl önce kavimler ve obalar halinde iken aşiretleşme büyük aileleşme, konaklarda yaşamdan birkaç ailelik geniş aile sonrasında çekirdek aile ( 3+1) küçük aile ( 2+1) ve son versiyon yalnız yaşama (1+1) olarak devam ediyor.

Ülkemizde de son yıllardaki konut satış çizgisi takip edildiğinde 1+1konutların diğer konutlara göre satış opsiyonları hemen hemen 3 katıdır.

Ve artık insanların toplumla ilişkisinin kesilmesi ailelerin çekirdeğin içi kadar kalması ve aile birliklerinin kedilerin aile birlikleri standardına inmesi devrini yaşayacak bizden sonraki nesiller.

Dünya ölçeğinde bu değişimler yönetimsel anlamda da davranış değişiklilerine sebep olacak.

Toplumlar yeni siyasi rol modeller ve yeni siyasi fikirler arayacaklardır.

Kısa dönemde milliyetçilik ve ulus devletler fikri talep bulacaksa da bilgi ve ulaşım küreselleşmesinin sonucunda bir demokrasi ötesi (bir isim veya tanım bulamadım) ama insanlığı ileriye taşıyacak fikirler ve biçimler gelişecektir.

Bu gün yaşadığımız virüs salgını ne ilk salgın nede son salgın olacak belki de bundan sonra dünyayı daha sıklıkla yoklayacak.

Hayat her insana bir tanrı armağanıdır.

Önemli olan zamanı yaşayabilmektir.

Her ne kadar Bilge Kağan “Zamanı tanrı yaşar, insanoğlu ölmek üzere yaratılmıştır” diye kazımışsa da Balbal taşlarına gene de biz insanların zamanı yaşayabileceğine dönük çalışması gerekmektedir.