Almanya’nın efsane Şansölyesi Helmut Kohl, 1930 yılında Almanya Ludwigshafen’de doğdu.

İkinci dünya savaşı sonrası (CDU) Hıristiyan Demokratlar Birliği’nin gençlik kollarında siyasete atıldı.

1958 yılında Siyasal Bilimleri bitirerek eyalet meclisine seçildi.

1982 - 1998 arası, 16 yıl Almanya’da Başbakanlık yaptı.

Fransa Cumhurbaşkanı Mitterrand ile birlikte AB’nin hem fikir babalığını, hem de kuruculuğunu yaptı.

Euro para birimine fikir babalığı yaparak, Almanya'nın bu pazarda en büyük payı almasına vesile oldu.

Helmut Kohl tek bir mermi atmadan, ikinci dünya savaşı sonrası kurulan eski Doğu Almanya Devletini ülkesine iltihak ettirdi.

Tabii bu süreç öyle kolay olmadı, önce eski Sovyetler Birliğinin itiraz noktalarını ortadan kaldırdı.

Daha sonra tüm dünyayı arkasına alarak, tereyağından kıl çeker gibi Siyaset ve üstün Diploması ile Almanya’yı birleştirdi.

Toprağı genişlemiş, nüfusu artmış, ekonomisi büyümüş, güçlü Alman devleti böyle oluştu.

Bu kadar ülkesi için çalışan, ülkesini genişleten, Avrupa Birliği siyaseti ile Almanya’yı dünya devi yapan Helmut Kohl adına Almanya'da niye tek bir tane meydan yok!

Helmut Kohl adına, niye Üniversite, okul, hastane, stat, köprü, yurt, cadde, sokak, bir heykel, her hangi bir park ismi yok!

Merak ediyorum, bu Almanlar mı çok geri zekalı bir toplum, yoksa bizler mi geri zekalı bir toplumuz!

Diyorum ki, Helmut Kohl kalibresinde bizde bir siyasetçi olacaktı, yer, gök Hava, kara, Edirne’den Kars’a her yere onun ismini verirdik!

Hatta bu kifayetsiz kalırsa, devletin bile ismini değiştirir “KOHL DEVLETİ” yapmak İçin emek ve çaba sarf ederdik.

Osmanlı devletini hatırlayın!

Ülkemiz de 70 metre kare çocuk parkı açılışı yapan, bakan, vekil, butik, zücaciye, tuhafiye açılışı

yapan Cumhurbaşkanlarının isimlerini nerelere vermedik ki!

Bizde 6 ay Milletvekili seçilen adamın ismi, seçildiği şehirde onlarca okula, yüzlerce parka verilir.

Hele bakan olduysa, yandık, meydanlara, üniversitelere onun ismini veririz.

Onunla yetinmeyip, anasının, babasının, emmisinin, dayısının, hatta eşinin isimlerini veririz.

Ofsayttan memleket için iki gol atan adamın ismini statlara verdik, heykellerini diktik.

Sonra ne oldu!

Dayadık vinçleri, okulların, statların, caddelerin, meydanların önüne, tek tek indirdik o levhaları.

Niye mi o levhaları indirdik, isimleri sildik!

Kimi başka partiye geçtiği için, kimi FETÖ'cü olduğu için, kimi ihtilale karıştı diye tabii ki!

Devlet iki gün sonrasını göremeyen bir yapı olmamalı.

Siyasilerin veyahut yaşayan herhangi birinin ismi hiç bir yere verilmemeli, vinçleri dayayıp levha, tabela söktürmemeli.

Kalın sağlıcakla

Almanya Köln 2020