1999 Marmara depremi sonrasında deprem vergisi olarak bilinen vergilerin bugüne kadar toplam tutarı her yıl esas alınarak kur hesaplamaları ile 40 milyar dolardır.

Bu süreçte yaşadığımız büyük deprem felaketleri şunlardır:

17 Ağustos 1999 Gölcük Marmara depremi

12 Kasım 1999 Düzce depremi

1 Mayıs 2003 Bingöl depremi

23 Kasım 2011 Van depremi

30 Kasım 2020 İzmir depremi

6 Şubat 2023 Kahramanmaraş merkezli 11 ilimizde yaşanan deprem

Ülkemizde yaşanan bu depremlerde resmi kayıtlara göre 80 binden fazla insanımız hayatını kaybetti.150binden fazla insanımız yaralandı. Yüz binlerce bağımsız konut kullanılamaz hale geldi. Bu depremlerden 20 milyondan fazla insanımızın yaşadığı şehitlerimiz etkilendi.

MARMARA DEPREMİ

17 Ağustos 1999'da Türkiye Büyük bir felaket ile karşı karşıya kaldı. Gece saat 03.02'de 45 saniye süren 7,4 büyüklüğündeki deprem Marmara'yı yerle bir ederken 5 kentte resmi rakamlara göre 18 binden fazla vatandaşımız yaşamını yitirdi, 25 binden fazla insanımız yaralandı, 500kişi de sakat kaldı. Bütün altyapının çöktüğü bölgede 13 bin 989'u Yalova, 34 bin 275'i Kocaeli, 24 bin 588'i Sakarya, 15 bin 438'i Düzce ve 2 bin 300'ü Bolu'da olmak üzere toplam 90 bin 590 konut kullanılamaz hale geldi. Deprem sonrası 42 bin konut yapıldı. Marmara Gölcük ve düzce depremleri için 19 milyar dolar harcama yapıldı.

6 ŞUBAT KAHRAMANMARAŞ MERKEZLİ DEPREM

13 milyondan fazla insanımızın yaşadığı şehirlerimizin etkilendiği depremde 54 binden fazla insanımız hayatını kaybetti. 135 bin insanımız yaralandı. 2 milyon insanımız başka şehirlere göç etmek zorunda kaldı. Yaşanan bu büyük deprem can kaybı bakımından dünyanın 5. Depremi oldu.

6 Şubat'ta 11 ilimizde yaşanan Depremde ise binaları çöken ve kullanılmaz hale gelen insanlarımız için 452 bin 983 bağımsız bölümü inşa ediliyor. 2025 Ocak ayı verilerine göre 11 ilde bugüne kadar 169 bin 171 konut, 149 iş yeri ve 32 bin 260 köy evi olmak üzere toplam 201 bin 580 bağımsız bölümün teslimi gerçekleşti. Diğer binaların yapımı devam ediyor ve 2025 sonu tamamı bitmiş olup teslim edileceği ifade ediliyor.

Son 6 Şubat depremi için şu Ana kadar ise 70 milyar dolar harcama yapıldı. 50 milyar dolar daha harcama yapılacak

Türkiye 1999 yılından bugüne kadar tamamen yıkılan ve hasar gören bina ve işyerlerini yaptı ve yapmaya devam ediyor. Ayrıca son 25 yılda ise 1.800.000 adet kentsel dönüşüm yaptı. Bu dönüşümlerde her daire için yüzde elli Devlet desteği verildi.

Sonuç olarak toplanan deprem vergisi 40 milyar dolardır. Ayrıca halkımızın ciddi bağış ve yardımları olmuştur.

DEPREMLER İCİN NE KADAR HARCAMA YAPILDI

Devlet bu depremlerin yaralarını sarmak içi. sadece bina ve işyeri yapımlarına şu ana kadar 100 milyar dolar harcamış durumdadır devam eden deprem binaları içinde 50 milyar dolar daha harcayacaktır. Kentsel dönüşüm için ise devlet desteği olarak yıllara göre kur hesabı ile 60 milyar dolardan fazla para harcanmıştır.

Kısacası devlet 40 milyar dolar deprem vergisi toplamış, depremler ve kentsel dönüşüm için ise bina yapımlarına 150 milyar dolar harcamış. Geride ise yapımı devam eden deprem konutları için 50 milyar dolar daha harcayacaktır. Bu şekilde Harcanan toplanan deprem vergisinin 5 katı olmuş olacaktır. Keşke deprem olduktan sonra deprem yaralarını sarmak için 5 kat para harcamak yerine bu paraları ve çok daha fazlasını depremler olmadan harcamış olsaydık da insanlarımız hayatlarını kaybetmese bu kadar acılar yaşamasaydık.

SUÇLULAR DÖNGÜSÜ

Bu depremler bugün ki iktidardan önce ülkemizin yaşadığı depremlerdir. Yaşanan her depremden sonra o gün ki yönetici ve sorumlular gerekli tedbirleri alıp gerekenleri yapmış olsaydı, 2002’den Bugüne kadar mevcut iktidar döneminde olan depremlerden dolayı bu kadar büyük yıkımlar almazdık. 2002’den sonra 23 yıldır yaşanan her depremden sonra mevcut iktidarda gerekenleri tam olarak yapsaydı can kayıplarımız ve yıkımlar çok daha az olurdu. Gerekli tedbirler bundan sonra da alınmazsa bu iktidar gittikten sonra yaşanacak depremlerden bu iktidar sorumluluk altında olacaktır. Bu acı döngü böyle devam eder. Kimse sütten çıkmış ak kaşık değil. Bu konu siyaset yapılacak bir konuda değil.