Bir Türk Milliyetçisi ve Ülkücü olarak Ayasofya’nın ibadete açılmasına memnun oldum. Ülkücü camia olarak 70’li yıllardan beri Ayasofya’nın ibadete açılmasını istiyorduk. Bu konuda birçok nümayiş yapıldı, bildiriler dağıtıldı. Zamanın iktidarlarına tekliflerde bulunuldu. Ancak iktidarlar olaya hep reklam getirisi olarak baktıkları için bugüne kadar sürüncemede kalmıştı.

Şimdi ne değişti de Ak Parti iktidarı Ayasofya’nın ibadete açılmasına karar verdi. Aslında sn. Cumhurbaşkanı ve iktidarı da bu Ayasofya’nın ibadete açılmasını istemiyorlardı. Ancak köşeye iyice sıkıştıkları için açmak zorunda kaldılar.

2018 Yılında İyi Parti Genel Sekreteri Aytun Çıray ve arkadaşlarının imzası ile TBMM’ye bir önerge verdiler ve Ayasofya’nın ibadete açılmasını istemişlerdi. İktidar ne yaptı? Küçük ortağının oyları ile birlikte bu teklifi elinin tersiyle itmiş ve ret oyu vermişlerdi. Ak Parti iktidarı yukarıda da yazdığımız gibi Ayasofya’nın ibadete açılmasını istemiyordu. Hatta olayı Danıştay’a atarak bir nebze de olsa üzerindeki yükü atmıştı.

Danıştay, Ayasofya’nın ibadete açılması bizim işimiz değil diye ilk önce bir açıklamada bulundu. Ancak o arada ne değişti ise Danıştay 10. Dairesi, 1934 yılında Müze’ye dönüştürülen ve Atatürk’ün de imzası bulunan kararı iptal yoluna giderek bu konuda başka bir kapıyı aralamış oldu. Öyle ki bu sadece Ayasofya’nın ibadete açılışı ile kalmayacak. Atatürk’le ilgili ne varsa değiştirmenin yolunu aralayacak bir karar oldu. İş Bankası hisseleri dahil, Türk Tarih Kurumu, Türk Dil Kurumu, Atatürk Orman Çiftliği, ve daha bir çok konuda yasalar değiştirilerek Atatürk’ten intikam almanın kapısı aralanmış oluyordu. Atatürk düşmanları zil takım oynuyorlardır sanırım.

İktidar Ayasofya’yı ibadete açmaya mecbur kalınca işin reklam yönüne ağırlık vermeye başladı. Plan şu idi. Biz Ayasofya’yı ibadete açalım, başta CHP olmak üzere muhalefet karşı çıksın biz de reklam parsasını kapalım diye düşünüyordu. Ancak CHP’lileri kutlamak gerekir ki bu tuzağa düşmediler. Eğer CHP’liler Ayasofya’nın ibadete açılışına karşı bir tavır alsalardı işte o zaman iktidarın reklam bombasını seyredecektik. İşte bakın biz hep söylüyorduk, bakın bunlar ibadetlerimize dil uzatıyorlar, Ayasofya’nın ibadete açılmasına karşı çıkıyorlar diye ortalığı velveleye vereceklerdi. Ama olmadı. Ellerinde patladı Ayasofya bombası. Ancak yine de Ayasofya için reklam kampanyaları çalışmaları başlatıldı. Alay-ı vala ile Ayasofya’yı ilk Cuma ibadete açıyoruz kampanyası başlattılar. İktidarın bu reklama ihtiyacı vardı. Çünkü Türkiye’deki ekonomik çöküntü ve işsizlik konusunun üzeri hergün başka bir gündem oluşturarak kapatılmalıydı. Ayasofya’nın ibadete açılma olayı da uzun bir süre Türkiye gündemini iktidar tarafından işgal edeceğe benziyor.

İki yıl önce İyi Parti tarafından verilen Ayasofya’nın ibadete açılması teklifini reddedenler bugün Ayasofya’yı ibadete açmaya ve olayı bir şova dönüştürmeye hazırlanıyorlar. Bizler Ülkücüler olarak Ayasofya’nın ibadete açılmasını uzun yıllar öncesinden beri istiyorduk. Ama hiçbir zaman bu açılışı şova dönüştürmeyi hiç düşünmedik. Olaya sadece Allah için İbadet düşüncesi çerçevesinde kalmasını istiyorduk. Ama söyledik, yazdık. İktidarın böyle bir şova ihtiyacı vardı. Türkiye’deki ekonomik sıkıntının ve işsizliğin üzeri başka nasıl örtülebilirdi ki?

Ayasofya’dan sonra bakalım Türkiye ekonomisi ve işsizlik gündeminin üzerini örtmek için nasıl bir gündem getirecekler merakla bekliyoruz.

NE MUTLU TÜRKÜM VE MÜSLÜMANIM DİYENE , VE DİYEBİLENE