Seçimler yapıldı.

Türkiye’yi yönetecek siyasilerin Türk milletine, Türk devletine, Türk dostlarına iyi hizmetler yapmasını dilerim.

Hayata bakışımızın seçimlerle şekillenmesi tarafımızdan düşünülmeyecek bir durumdur.

Öncelememiz gereken bizim duygularımızın okşanması, kişisel veya yakın çevresel kariyer planlamaları değil mensubiyet duygusuyla bağlı olduğumuz Türk milletinin yüksek menfaatleridir.

Misak-ı milli sınırları içinde bağımsız yaşayacak mıyız?

Misak-ı Milli sınırları içinde Türkler ve ardılları güvenli, zengin bir toplum olarak yaşayacak mıyız?

Aynı topraklarda yaşayan geleceğimiz olan çocuklarımıza bize teslim edildiği gibi onurla yaşayabilecekleri bir ülke devredebilecek miyiz?

Türk birliğini hedefleyen, Dünya Türklüğünün de ortak menfaatlerini planlayan bir devlet yapılanmamız olacak mı?

Bilimi, birliği, barışı devlet ve sosyal hayatta uygulama alanına koyabilecek miyiz?

Emperyalizme, emperyalizmin planlarına direnecek, milli politikalar üretecek bir yönetime sahip olabilecek miyiz?

(Buraya bir parantez açmak lazım. Türkiye bir emperyalist kuşatma altındadır.

Bir tarafta Büyük Ortadoğu Projesi sahibi yüzyılımızın emperyalist gücü ABD, Türkiye’yi Suriyeli sığınmacılar ve PYDPKK yapılanması ile bölmeye çalışıyor.

Metropollerimizde işgalci sığınmacılar var. 2 milyon silahlandırılabilecek savaş bilen sığınmacı şehirlerimizde yaşamakta, Suriye sınırımızda 80 bin kişilik Türkiye’ye saldırmaya hazırlanan ve ABD’nin silahlandırdığı PYDPKK ordusu hazırlanıyor.

Diğer tarafta Akdeniz’e ulaşma hedefine neredeyse ulaşmış olan Rusya. Çin’in coğrafyamızdaki projeleri devam ediyor.

Emperyalizmle, Sığınmacı istilacı işgalcilerle, PYDPKK ile mücadele edeceğini taahhüt etmeyen, taahhüt edipte kapı arkasında anlaşan hiçbir siyasal oluşum milli ve milliyetçi değildir.)

Türkiye Cumhuriyeti devletinde bütçe yapma hakkına sahip her kurum gelir ve giderini her ay düzenli olarak şeffaf bir şekilde açıklayacak mı?

Hırsızlık, yolsuzluk, garip gurebanın ekmeğine soğanına çökme son bulacak mı?

Milletin parasıyla israf bitecek mi?

Yalan, dolan, milleti dinle veya bir inançla aldatma son bulacak, istismarların tümü sonlanacak mı?

Türk milleti mutlu olacak mı?

Biz ona bakarız.

Oligarkların, nepotist, kleoentelist, pragmatist zübük tarzı siyasetlerin, Diyarbakır’da başka Bursa’da başka Giresun’da bambaşka siyaset konuşanların, gününü gün etmeye çalışanlardan yukarıda yazılanların yapılmasını tabi ki bekleyemeyiz.

Umutsuz değilim.

Türk milleti en umutsuz zamanlarında ayağa kalkıp kendi geleceğini kendisi tayin edecek mücadeleyi göstermiştir.

Umudum gençliktedir…