17 Nisan 1993 yılında vefat eden 9. Cumhurbaşkanımız Turgut Özal’ın meşhur bir sözü vardı “Orta Direk”. Evet toplumun alt gelir düzeyi ile üst gelir düzeyi arasında kalan bölüm kastediliyordu. Ancak, 20 yıldır iktidarda olan Ak Parti döneminde artık orta direk diye bir kavram ortadan kalkmış bulunuyor. Çünkü zengin daha zengin, fakir daha da fakirleşmiş bulunuyor.

Konuyu bazı örnekler vererek açmak istiyorum. Türkiye’de elinde yatırım amaçlı dolar veya Türk Lirası olan 400 bin ila 1 milyon kişi olduğu ifade edilmektedir. 84 milyon vergi veriyor. Ama iktidarın son aldığı ‘Kur Korumalı Hesaplar’ rezaletini yaşıyoruz. Çünkü diyelim ki en üst limitten 1 milyon kişinin hesabını kur garantisi ile 84 milyon kişi vergileri ile destekliyor veya karşılıyor. Bekara kadın boşamak kolaydır derler. Sen 84 milyon kişinin verdiği vergileri dolar ve TL sahiplerinin zarar etmemesi için onların hesaplarını garanti altına alıyorsun ama fakir halk kitlelerinin mutfak masraflarını garanti altına almak gibi bir düşünceniz hiç olmadı. Peki bu mutfaktaki yangını kim söndürecek. İktidar ipin ucunu tamamen kaçırmış durumda.

Zam, zam, yine zam. Artık zamları takip edemez olduk. Eskiden zamlar yılın belli aylarında veya belli zaman aralıklarında yapılırdı. Şimdi ise zamlar artık günlük hatta saat farkıyla ürünlere zam geliyor. Bu iktidarın yapılan bu zamları dış güçlere yüklemekten başka bir çabası da görülmüyor. Ak Partili bir yetkili çıkıyor, bu zamları biz yapmıyoruz diyebiliyor. Bir diğeri çıkıyor, zamları Ukrayna/Rusya savaşına bağlıyor. Bu hengâme içinde fırsatçılar da rahat durmuyorlar. Gıdalar üzerinde hemen her üründe kalite düşürülüyor. Her türlü hile ve katkılar yapılıyor. Piyasalar denetimsiz kalmış. İsteyen istediği rakamı yazabildiği ve istediği gibi ürünlerin kalitesi ile oynayabildiği bir dönemdeyiz. Bu konuda her gün haberlerde bilmem hangi ürünün nasıl kaçak üretildiği, kalitenin nasıl bozulduğunu okuyor veya dinliyoruz.

Son dönemde market raflarında kafa karıştırıcı ürünler yer almaya devam ediyor. Bunlardan biri de tost peyniri adı altında satılan paketli ürünler. Tost peyniri alırken kaşar peyniri aldığınızı sanıyorsanız çok yanılıyorsunuz. Türkiye’de süt ve süt ürünlerine gelen zamların ardından vatandaşlar kaşar peyniri yerine uygun fiyatlı olan tost peynirlerini raflarda görmeye başladı. Görüntüsüne aldanarak kaşar peyniri diye alınan peynir çeşidi, aslında tost peyniri adı altında satılıyor.

Tüm bu olup bitenler karşısında ümidimizi yitirmiyoruz. Yitirmemeliyiz. Rahmetli Süleyman Demirel’in meşhur sözüdür. “Boş tencerenin düşüremeyeceği iktidar yoktur” derdi. Ak Parti iktidarının ilk yıllarında aldığı iki torba makarna ve bir torba kömür yardımı karşılığında oyunu veren insanlar artık yavaş ta olsa uyanıyorlar. Geçmişte Ak Parti’ye oy vermiş olup ta bu dayanılmaz hayat şartları karşısında ‘elim kırılsın bir daha oy vermeyeceğim’ diyenlere hepimiz çevremizde rastlıyoruz. Gelecekten ümidimizi yitirmiyoruz. Ümidin bittiği yerde hayat biter. Her şeye rağmen, hayatın sırtımıza yüklediği tüm bu ağırlıklara rağmen altından kalkacağımız güzel günleri düşünerek hayatımıza devam etmek durumundayız. Mevla’m neyler? Neylerse güzel eyler…

NE MUTLU TÜRKÜM VE MÜSLÜMANIM DİYENE VE DİYEBİLENE