Cümleye ‘İsteseniz de İstemeseniz de’ diye başlarsanız, baştan her türlü istişareye, olumlu veya olumsuz karşı her türlü fikre kapalı olduğunuzu gösterir.

Bu cümlenin başka bir yansıması da ben her şeyi iyi bilirim. Ben ne dersem o olur. Ve sonuçta ben yaptım oldu şeklinde vücut bulur. Yüce peygamberimiz Hz. Muhammed (S.A.V) sahabesini istişare (meşveret) etmeye davet etmiştir.

Bu cümleyi kullanan her kim olursa olsun, egosu çok yüksek bir kişiliğe sahip demektir. Şimdi ülkemizde olup bitenlere baktığımız zaman tüm yapılanların altında bu yüksek egonun olumsuz tavrından kaynaklandığını görmekteyiz.

Son dönemde tutturdular Kanal İstanbul’u her şeye rağmen yapacağız. Evet, daha önce de yazdık. Tamam yapılabilir. Yaparsınız. Türkiye’nin son dönemde girdiği ekonomik girdap çıkmaz sokağına rağmen illa da yapacağız demek yüksek bir egonun eseri olsa gerektir. Hazine tam takır olmuş, TCMB’nın ayırdığı, eskilerin tabiri ile kefen parası olan ‘Yedek Akçeleri’ bile hazineye aktarmışsınız ama ardından diyorsunuz ki; eğer yabancı firma bulamazsak milli sermaye ile yaparız diyorsunuz. Yokk ki. Olsa tükan senin.

Kanal İstanbul konusu gündeme 7-8 yıl bekletildikten sonra tekrar ısıtılarak gündeme getirilmesi neyin karşılığındadır diye sorarlar adama. Tamda bu aşamada İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Kanal İstanbul’un geçeceği güzergah üzerindeki gayrimenkulleri kimlerin yağmaladığını açıkladı. Yer yerinden oynadı. İmamoğlu’na göre bu havzadan mülk alanların ilk üç büyük şirketin Arap şirketleri olduğunu, hatta Katar Emiri’nin annesinin buradan 44 dönüm arazi kapattığını açıkladı.

Açıkladı açıklamasına da, Ak Parti İktidarı da bu arada boş durmadı tabii olarak. İktidar ilk önlem olarak ‘Kanal İstanbul’ havzasında İBB’nin tapu araştırmasına kısıtlama getirildi. Bundan sonra İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu Kanal İstanbul havzasında tapu araştırması yapamayacak demektir. Hâlbuki Ekrem İmamoğlu İstanbul genelinin Büyükşehir Belediye Başkanıdır.

Bu karar tabiri caizse şuna benziyor. Sizin tapulu bir araziniz var ve siz o arazi veya arsanızın üzerinde herhangi bir tasarrufta bulunamazsınız demektir. Olayı tersinden alırsak, 31 Mart ve 23 Haziran seçimlerinde Ekrem İmamoğlu İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı seçilmiştir. Siz isteseniz de! İstemeseniz de! Bu gerçeği değiştiremezsiniz. Zaten bu hazımsızlığınızın temelinde de bu İstanbul’u elinizden kaçırmanın acısı yatmaktadır.

Sayın Cumhurbaşkanı son konuşmasında da aslında İstanbul’u biz kazandık diyordu. Hâlbuki 23 Haziran’da sadece İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nı değil de tüm ilçe belediyelerini de seçime soksaydınız sonucu pek ala görecektiniz. Siz zaten sonucun bu olduğunu pek ala biliyordunuz o nedenle ilçeleri seçim dışı bıraktınız. Ve dolayısı ile 31 Mart seçimlerinde kazandığınız ilçeleri de kaybetmeyi göze alamadınız. Dolayısı ile şimdi çıkmış İstanbul’u biz kazandık diyorsunuz. Öyle ya insanımızı balık hafızalı olduğunu düşünerek 8 ay önceki bir olayı ters yüz etmekte çok mahirsiniz.

SİZİN TABİRİNİZLE;

SİZ İSTESENİZ DE, İSTEMESENİZ DE! EKREM İMAMOĞLU 5 YILLIĞINA İSTANBUL’UN BAŞKANI’DIR. ŞEHR-İ EMİNİDİR

NE MUTLU TÜRÜK’ÜM VE MÜSLÜMANIM DİYENE, VE DİYEBİLENE