Değerli dostlar, malumunuz 3 Ağustos 2019 Pazar Günü İyi Parti 4. Olağanüstü kurultayı yapılacak. Bu konu hakkında görüşlerimi birkaç paragrafla belirtme ihtiyacı hissettim. Daha önce gerek parti il yönetiminde bulunduğum dönemlerde, gerekse partiden istifa ettiğim süreç içerisinde ülke adına memleket adına görüşlerimizi aktardık. Neydi bu aktardığımız görüşlerimiz. Biz dedik ki madem merkez partisi diyorsunuz (Partiye katılma nedenlerimden birisiydi bu sav), o halde gerçekten merkez misiniz, yoksa MHP’nin arka bahçesi misiniz hep birlikte göreceğiz yarın.

Biz istiyoruz ki siyaseten merkez alanda bulunan boşluğu bu parti doldursun. Genç vizyonu olan, liyakat esaslı, topluma karşılık verebilecek herkesimden her görüşten temiz siyasi vizyonlar partinin GİK ve divan üyelerini oluştursun.

Biz istiyoruz ki partiyi sadece ülkücüler değil, sadece MHP’den gelenler değil, solcusu, sağcısı, alevisi, ulusalcısı, liberalcisi, komünisti, Çerkez'i, kürdü, Türk’ü vs bütün kesimleri kucaklayacak siyasi profiller temsil etsin. Bu şekilde bir kadro oluşturulsun ki işte o zaman tam manasıyla merkez partisi olduğunuzu söylemenize bile gerek kalmadan halkta zaten karşılık bulacak ve beklenen ilk günkü heyecan kendiliğinden gelecektir. 1 Nisan Kurultayında Ankara’ya yüz binlerin akın etmesinin nedeni buydu, anlamadınız. Daha sonra kısır döngü belirli bir zümre temsili yönetim oluşturdunuz o zaman büyük kongre salonlarından otel toplantı salonlarına hapsoldunuz üç beş yüz kişiyle.

Diğer önemli husus, Müsavat Dervişoğlu, Koray Aydın partide en çok rahatsızlık duyulan iki aktör. Bakalım bu aktörler dinlenmeye alınılabilecek mi?

Divan hangi kişilerden oluşacak, Ununu elememiş eleğini de duvara asmış ahı gitmiş vahı kalmış yaşlı aktörler mi yine divan da yer alacak yoksa, genç vizyonu olan kişilerin ağırlıklı olduğu bir divan mı görev alacak. Ayakta duracak yürüyecek takati kalmamış insanları, sanki yaşlılar kampıymış gibi divana doldurmanın bir anlamı yok, genç dinamik birikimli vizyonu olan insanların görev alması kaçınılmaz ve zaruridir.

Yine deneyimlerini birikimlerini aktarmak istiyorlarsa yaşlı kurtlar dışarıdan destek olabilirler deneyimlerini aktarabilirler.

Gençlerin önü açılsın fırsat verilsin. İmamoğlu örneği karşımızda en somut bir şekilde duruyor. Bir diğer bir husus, GİK üyeleri biat kültürüne hitap eden karakterlerden mi oluşacak yoksa doğruyu, hakkı, hukuku, adaleti, kimseden çekinmeyerek özgür düşüncesini belirtecek kadar cesur yürekli kişilerden mi oluşacak.

Son olarak biz istiyoruz ki partinin bir kimliği olsun, birileri gelip bozkurt işareti yapıp, bir başkası çıkıp zafer işareti yapmasın parti içi çekişmeler ve kargaşalar olmasın.

Diğer siyasi rakiplerinize bakın hepsinin kimliği var, sembolü var. (AKP-Rabia, MHP-Bozkurt, CHP-HDP-Zafer, Saadet-Başparmak, BBP-İşaret parmak, Marjinal sol partiler-Sol Yumruk) Peki iyi partinin sembolü var mı kimliği var mı varsa bilen varsa birileri açıklarsa biz da öğrenmiş oluruz sayelerinde.

Çok basitmiş gibi gördüğünüz bu simgeler bile partiden kopmalara neden olmuştur olmaya da devam etmektedir.

Bizatihi benim şahit olduğum sırf bozkurt işareti yapıldığı için veya zafer işareti yapıldığı için partiye oy vermeyen partiden kopan insanları biliyorum.

Onun için diyorum ki partinin bir kimliği olsun partinin bir sembolü ve işareti olsun.

Tüzüğünüze mi programınıza mı nereye koyacaksanız koyun bu önemli hususu göz ardı etmeyin derim.