
BİZ KAMU-SEN' LİLER, MİLLETİN YÜZÜNE NASIL BAKARDIK?
Ülke yangın yeri… Cudi’ de yangın çıkıyor, Mersin’ e sıçrıyor, oradan Isparta’ ya… En az 100 hektar orman yanıyor.
Suruç’ ta gündüz vakti canlı bomba patlıyor. 32 kişi oracıkta ölüyor, 104 yaralı var. Aynı gün devletten intikam alırcasına Ceylanpınar’ da 3 polisin kaldığı eve kapı bile zorlanmadan giriliyor, ikisinin kafasına sıkılıyor. Üçüncü polis 4 gündür kayıp, kimse demiyor bu polis nerede?
Ertesi gün Diyarbakır ve Kars’ ta örgüt mensupları yol kesip trafik kontrolü yapıyor. Kağızman’ da 8’ i tır, 13 aracı yakıyorlar. Elazığ’ da patlamada çok sayıda ölü ve yaralı olduğu söyleniyor. Polis 13 ilde eşzamanlı operasyon düzenliyor, 251 kişi gözaltına alınıp 1 kişi öldürülüyor. Tabi, bunlar basına yansıyanlar... Daha yansımayan ne olaylar yaşanıyor kim bilir!
Diyarbakır’ da 2 polisin araçla geçeceği yolu bilerek polislere operasyon düzenleniyor. 1 polisimiz şehit, diğeri ağır yaralı; onu da kafasından vuruyorlar.
Ertesi gün ne hikmetse bunların sesi Kilis’ ten duyuluveriyor. IŞİD güm diye vuruyor askerimize. 1 astsubayımız şehit, 2 uzman çavuş yaralanıyor. Kilis valisi ellerinden yaralanmışlar diyor ama herhalde uzman çavuşlar, havan topunu futbol topu zannedip yakalamaya çalışmadılar. Onda da var bir Çapan oyunu. (Neyse önemli olan, uzman erbaşlarımızın yaşıyor olması! )
Sonra diyorlar ki Suruç bombacısı, Adıyaman nüfusuna kayıtlı Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı; tabi yersen!
Suruç, IŞİD’ in işiyse dün TSK, IŞİD’ ı vurduğunda HDP’ lilerin TSK’ yı alkışlaması gerekmez miydi? Ortada yoklar, tıpkı Suruç’ ta olmadıkları gibi…
İki gündür düşünüyorum da bunların yatacak yeri yok! Ülkemiz bir anda ateş çemberine çekiliverdi. Temelinde hiç kuşku yok ki terör yatıyor. Bizi bugünkü sonuca götürenler ve 30.000’ den fazla şehidimizin kanına girenler; kuşkusuz terörü besleyen odaklardır.
Sen sendika başkanısın, koca konfederasyonun var, yüz binlerce üyen adına konuşuyorsun, sonra iktidar buyurdu diye koşa koşa akil insan oluyorsun. Hem 1 tane 2 tanesi de değil, 6’ sı birden: DİSK, KESK, Hak-İş, Memur-Sen, TESK, Türk-İş! Dolmabahçe’ lerde boy boy pozlar… Aradan bir hafta geçiyor, 10 Nisan’ da Ankara 13. Ağır Ceza Mahkemesi 10 aydır süren KESK davasında 72 KESK’ liyi serbest bırakıveriyor. Biri içeri girmekten kurtuluyor, diğeri içeri girmeye can atıyor, 7 Haziran’ da lappp diye vekil olup meclise giriveriyor. Hem de gayet net ve seçilebilecek bir sıraya konularak! Artık, neyin diyetiyse!
Özlük/ekonomik haklarımız için, hukuk/adalet için, memurun sorunları için velhasıl kelam sendikacılık namına kılını kıpırdatmayanlar; ağababaları buyuruverince başbakana defalarca destan gibi çözüm raporları sunuyor.
Ya bizim İsmail Koncuk ne yapıyor? Akil insanlığı elinin tersiyle itiyor! Bizim tarafımız da yerimiz yurdumuz da bellidir, diyor! Ben bu oyunun bir parçası olmam, diyor. Nitekim aradan 2 sene geçiyor, İsmail Koncuk ne kadar doğru bir hareket yaptığını ispat ediyor! Eğer İsmail Koncuk, akil insan olsaydı devletin vatandaşına sağlayamadığı imkânlarla bunlar gibi zehirlemek için memleketi adım adım gezseydi bunca şehit ve gazi varken biz Kamu-Sen’ liler, milletin yüzüne nasıl bakardık!
Yücel ÖNDER
Türk Eğitim-Sen
Esenler İlçe Başkanı
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.