Erdoğan-Bahçeli, AKP ile MHP

Partili Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminde, en büyük zoru Sn. Cumhurbaşkanı ile AKP yaşamaktadır. Çünkü bu sistem, 50+1’e AKP ile Erdoğan’ı mahkûm etmiştir.

Partili Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi en çok, Bahçeli ile MHP’nin işine yaramaktadır. Bahçeli ve MHP, en az gayret ve masrafla en kârlı parti konumuna gelmiştir. Zira AKP ve Erdoğan’ın olağanüstü çalışmaları MHP’yi, TBMM’ne bedava denilecek şekilde taşımaktadır.

Sn. Cumhurbaşkanı, bu sıkıntıyı ve aksaklığı görmüş olmalı ki, Mezara kadar dediği

Cumhur İttifakına rağmen, “Türkiye İttifakı” demekte.

Erdoğan hangi endişe ve sorunlarla Türkiye ittifakı konumuna gelmiştir?

Bu sistem de her olumsuzluktan bizzat ve direkt olarak Erdoğan sorumludur. Bu durumu kendisi de bir konuşmasında belirtmiştir.

Hayat pahalılığından AKP ve Erdoğan,

Dövizin önlenemez yükselişinden AKP ve Erdoğan,

Faizlerin artmasından AKP ve Erdoğan,

İşsizlikten ve gençlerin iş bulamamasından AKP ve Erdoğan,

Dış politikadan AKP ve Erdoğan, Eğitimdeki başarısızlıktan AKP ve Erdoğan,

Terör ve terör olaylarının artmasından, gelen şehitlerden ve anaların akan gözyaşlarından AKP ve Erdoğan direkt olarak sorumlu olurken; MHP ve Devlet Bahçeli’nin zerre miktar sorumluluğu ve kaygısı yoktur. Fatura Erdoğan ile AKP’ye kesilmektedir.

Bu durumda bu sistemden en yararlı çıkan kimdir; Erdoğan ile AKP mi yoksa MHP ile Bahçeli mi? Yıpranan ve eleştirilen AKP ile Erdoğan olmuyor mu?

Elbette Bahçeli, millet ittifakına da Türkiye ittifakına da karşı olacaktır. Böyle bir ittifak, Bahçeli’nin sonunu demektir. Bahçeli bunu iyi biliyor. % 10’u geçemediği yerlere nasıl gidebilecek?

Kaldı ki bu sistem de cumhurbaşkanının denetlenme mekanizması yoktur. Bütçeyi cumhurbaşkanı tek başına yapıyor. Ne eleştirisi ne görüşmesi yok. Hükümeti kendisi kuruyor, bakanları ve bakanlık personelini tek başına atıyor, güven oylaması yok.

Bu sistem, kötü amaçlı birileri için ülkenin felaketine giden bir sistem olabilecektir.

Görüştüğümüz pek çok akademisyen ve siyasetçi, Bahçeli Erdoğan’ı kendine bağımlı ve mecbur hale getirmiştir. Ve şu andaki görüntü de, Sn. Erdoğan’ın Bahçeliye adeta göbek bağı ile bağlı duruma geldiğidir.

Anadolu’da bu gibi durumlar için; Davul başkasında tokmak başkasında deyimi söylenir ki, davul AKP ile Sn. Erdoğan’ın boynunda ama gel gör ki tokmak, MHP ile Bahçeli’nin elinde görüntüsü vermektedir.

Demirini soğuması, çok partili demokratik parlamenter sisteme geri dönülmesi ve ayrıştırıcı, birlik ve beraberliğimizi bozan siyaset dilinin de derhal terk edilmesi gerekiyor.

Eğer ülkemizi seviyorsak. İslam “Dinde tefrika”yı yasaklar; birlik ve beraberliğe vurgu yapar.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Nazım Peker Arşivi

Ümit Özdağ’ın tahliyesi üzerine

22 Haziran 2025 Pazar 17:46

Amaç çok dilli bir anayasa mı?

15 Haziran 2025 Pazar 13:07

Mülakat ya da sözlü sınav

12 Haziran 2025 Perşembe 17:48

Kim daha rahat uyuyor

10 Haziran 2025 Salı 00:58

Terörsüz Türkiye söylemi

09 Haziran 2025 Pazartesi 01:08

Sırat köprüsü nedir, var mıdır?

04 Haziran 2025 Çarşamba 13:18

Gıdım gıdım Kur’ansızlığa

31 Mayıs 2025 Cumartesi 08:12

BOP planı tıkır tıkır işliyor

29 Mayıs 2025 Perşembe 11:34