Muhalefet nerede?

Gündem belirleyemiyor. Gerçekler mihrican ayazı gibi bir bir yüzlerine vuruyor.

Öyle çaresiz ki, İzmir depremini bile: “Bunlar dikey mimariyi savunuyor. CHP zihniyeti İzmir Depreminin altında kalmıştır.” Demekte ve muhalefeti suçlamakta. “İstanbul’a biz ihanet ettik. Gökdelenlerle İstanbul’a kıydık.” Dediklerini unutarak.

Artık söyleyecek mantıklı sözü kalmamışa benziyor. Nerde o görkemli günler?

Ekonomi darboğazda,

Enflasyon zirvede,

Euro: 10 TL’yi geçti,

Dolar: 8.53’leri gördü. (şimdilik düşme eğilimide?

Kanal İstanbul gibi bir hayalden başka nesi kaldı? Şu ara Azerbaycan’ın başarısıyla avunuluyor.

Etrafındakiler daha fazla rant peşinde. Vergi toplama da sıkıntı aşılamıyor. Bütçe dolaylı vergilerle, cezalara emanet!

Hani vergide adalet? Asgari ücretli ile milyarlık ihaleleri alan, bakan ve fabrikatör; akaryakıta aynı vergiyi ödüyor.

Türkiye’nin deprem gerçeği suratlarına tokat gibi patladı. Yıllardır toplanan “Deprem Vergilerinin” nereye gittiği belirsiz.

İşsizlik tavan yapmış. Gençler işsizlik girdabında bunalmış, ülkeyi terk etmenin planında.

Tarım sıfırlanmış. Buğdaydan-mercimeğe, zeytinden-pamuğa, etten-samana, sarımsaktan-patatese her şey ithal edilir olmuş

Sanayi durağan, bacalar tütmüyor. İşçiler, iş kaygısında.

Hukuk, adalet siyasallaşmış. Yargıçların bile yargıya güveni azalmış. Hâkim ve savcı teminatı yıpranmış. Durumdan hukuk insanları da rahatsız!.

Ülke insanı, madenlerde, depremlerde, iş yerlerinde ucuz ölümleri yaşıyor.

Eğitim sistemi, eğitilmeye muhtaç. Sık sık eğitim sistemi değişmekte. Öğrenciler kobay konumuna gelmiş. Öğretmenler kadrolu, ücretli, sözleşmeli olmuş.

Zenginler daha zengin olurken, fakirler daha fakirleşmiş. Orta sınıf yok olmuş.

Merkez Başkanına bile güven kalmamış. Söz dinlemediği için, faiz indiriminde bulunmadığı için görevlerinden alınır olmuş.

Ülke hasta, araç ve yolcu garantili yapılan işletmelerle adeta soyulmakta. TV’de uzmanlar bu gerçekleri bas bas bağırmaktalar.

Durum bu iken:

Muhalefet ne durumda? Parti içi demokrasi çalışmamakta!. Kendi koltuklarını koruma adına: iktidar partisinin koltuğunu sallayamamakta. Kim kemikli bildiğimiz vekiller de, AKP’nin değirmenine dolaylı olarak su taşıma gayretinde

Yani dağınık bir muhalefet!.

Ne denir?

Evet bizde muhalefet; ya çaresizdir, ya beceriksizdir ya da bana neci, adam sendecidir?

Siz ne dersiniz, sevgili okurlarım?

Esen kalınız.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Nazım Peker Arşivi

Ümit Özdağ’ın tahliyesi üzerine

22 Haziran 2025 Pazar 17:46

Amaç çok dilli bir anayasa mı?

15 Haziran 2025 Pazar 13:07

Mülakat ya da sözlü sınav

12 Haziran 2025 Perşembe 17:48

Kim daha rahat uyuyor

10 Haziran 2025 Salı 00:58

Terörsüz Türkiye söylemi

09 Haziran 2025 Pazartesi 01:08

Sırat köprüsü nedir, var mıdır?

04 Haziran 2025 Çarşamba 13:18

Gıdım gıdım Kur’ansızlığa

31 Mayıs 2025 Cumartesi 08:12

BOP planı tıkır tıkır işliyor

29 Mayıs 2025 Perşembe 11:34