Türkiye bir savaşın eşiğinde değil, tam içinde

Ülkemiz emperyal güçlerin hedefi haline gelmiştir. Bu, her ne kadar nizami orduların silahlı saldırısı olmasa da gayrinizami ordular vasıtasıyla sürmektedir. Değişen dünyamızda savaş çeşitleri ve savaş teknikleri de çok değişmiş, konvansiyonel saldırılarda yıkımların ve insan kayıplarının çok olması, ülkeleri başka savaş türlerine yöneltmiştir. Dünyada savaşlarda kullanılan silahlar, taktikler ve stratejiler sürekli değişmektedir. Ülkeler artık silahsız işgal edilebilmektedir. Karma savaş olarak tarif edilen hibrit savaş, günümüzde çok uygulanan bir savaş türü olarak öne çıkmıştır.

Hibrit savaş nedir? Kullanılan araçlar nelerdir? Hibrit savaş, en kısa tabiriyle bir karma savaştır. Savaşın bütün teknik, stratejik, taktik ve silahlarının birlikte kullanıldığı bir savaş türüdür. Hibrit savaşında kullanılan araçlara bakacak olursak:

Düzenli askeri birlikler, özel kuvvetler, terör örgütleri, suç örgütleri, psikolojik olarak, sivil toplum kuruluşları, dış istihbarat örgütleri, diplomatlar, hukuk, siyaset, medya, seçimlere dış müdahaleler, siber saldırılar, ekonomik ambargolar, ekonomik saldırı ve müdahaleler, göçmen politikaları ve birçok araç hibrit savaşında birlikte veya kısım kısım uygulanmaktadır.

Yukarıda sayılan hibrit savaşı araçlarına bakıldığında, ÜLKEMİZİN NASIL BİR SAVAŞIN EŞİĞİNDE DEĞİL, İÇİNDE OLDUĞUNU ORTALAMA BİR AKIL SAHİBİNİN GÖRMEMESİ MÜMKÜN DEĞİLDİR.

Ülkemizde başta Suriyeliler olmak üzere Afganistanlı, Pakistanlı, Afrikalı, Ermenistanlı, buna benzer birçok ülkeden sığınmacı, kaçak göçmen bulunmaktadır. Hiç kimsenin dikkatini çekmeyen bir başka yabancılar ise Afrikalı öğrenciler. Sayıları bir milyonun üzerinde. Toplam yabancıların sayısı devlet arşivlerinde de mevcut değil. Sınırlarımız kevgire dönmüş, gayriresmî rakamlara göre 15 ila 20 milyon yabancının ülkemizde yaşadığı gerçeği ile karşı karşıyayız. Bu, bir silahsız işgaldir. Göç hareketleri ile ülkenin demografik yapısı değiştirilerek üniter yapıdan federasyona zorlanmak istenmektedir.

"Terörsüz Türkiye" diye adlandırılan, "devlet aklı" diye halka sunulan proje de Büyük Kürdistan adı altında Büyük İsrail projesinden başka bir şey değildir. Bu projenin taraflarından biri terör örgütü mensupları ve bunların Meclis'teki uzantısı DEM Partilileri dinlediğinizde göreceksiniz ki ilk adımda 50 bin kişinin katili Apo'nun hürriyetine kavuşturulması, tutuklu PKK'lıların serbest bırakılması, dağdaki teröristlerin şehirlere salıverilmesi, ana dilde eğitim, ileri zamanlarda federasyon, daha ilerisinde Irak, Suriye, Türkiye'deki unsurlarla birleşerek İsrail'in güvenliği için "Büyük Kürdistan" denilen bir tampon devletin kurulmasından başka bir şey değildir. Türkler için zafer olan Lozan'a dil uzatmalarının sebebi, onlar için hezimet olmasıdır. Emperyal Amerika, Lozan'ı tanımayan tek ülke. Amerika'nın yüz yıllık rüyası Sevr'i yeniden hortlatmak. Bu proje de tam da bunun projesidir.

Kıyı şeridimizde ormanlarımız cayır cayır yakılmaktadır. 2025 yılında 3067'nin üzerinde orman yangını çıkartılmıştır. Bunların 200'den fazlasının eş zamanlı yakılmış olması veya yanması eşyanın tabiatına aykırıdır. Ormanların yakılması, bunca stratejik öneme sahip ürünlerin imal edildiği fabrikaların satılması "şeker ve tank palet fabrikası gibi"... Bu kadar çok sayıda ormanın bu kadar kısa bir sürede yakılması bir hibrit savaşının aracı olarak kullanılmaktadır. Adına "süreç" dedikleri, "Terörsüz Türkiye" diye adlandırdıkları emperyal proje ile millet ikiye bölünmüş, millî birlik zayıflatılmıştır. İstedikleri de tam da budur.

Ülkemizdeki cemaat ve tarikatların faaliyetlerini dikkatle izlediğinizde gayrimillî faaliyetlerden, Türk düşmanlığından başka bir şey olmadığını rahatlıkla görebilirsiniz. Ülkemiz, dinciler eliyle bölünmek istenmekte ve dinciler eliyle dinsizleşmektedir.

Siyaset ve hukuk da hibrit savaşının bir aracı olarak kullanılmaktadır. Ülkenin ana muhalefet partisi mensuplarına, belediye başkanlarına, yanında çalışanlara yapılanlar da bir savaş şeklidir. İşçi Partisi Milletvekili Can Atalay'ın vekilliğinin düşürülmesi, Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ'ın tutuklanması, kanser tedavisi gören CHP belediye başkanının tutuklu yargılanması, fikrinden, düşüncesinden ötürü 500 bin kişiye soruşturma açılması bir hibrit savaş tekniğidir. Özetle, ülkemiz emperyal güçler ve yerli işbirlikçileri tarafından kuşatılmış, hibrit savaşı hâlini yaşamaktadır.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Ali Açık Arşivi