Türkiye siyaset tarihinde hiç alışık olmadığımız uygulamalara şahit oluyoruz. Cumhur İttifakı ve Sayın Devlet Bahçeli’den bahsediyorum.

Konuya şöyle bir soruyla başlamak istiyorum. Siyasi Partiler ne için kurulur veya kuruluyor? Klasik ifade ile iktidardaki veya diğer partilerin uygulamalarını beğenmeyen bir grup bir araya gelerek biz daha iyisini yapacağız, iktidara gelip memlekete sizlerden daha iyi hizmet edeceğiz iddiasıyla partiler kuruluyor. Şimdiye kadar öğrendiğimiz siyaset literatüründeki karşılığı bu olsa gerektir.

Ancak, kuruluşunun 53. Yılını kutlayan MHP’yi yönetenler son dönemde geliştirdikleri siyaset anlayışı ile iktidara gelmek gibi bir hedeflerinin olmadığını ifade ediyorlar ve uyguladıkları siyasetle de bunu pekiştiriyorlar. Siyasi partiler seçimler öncesinde kendisine yakın bulduğu partilerle gayet tabii olarak kanunların cevaz verdiği ölçüde ittifak yapabilirler. Bu tavır gayet normal bir uygulamadır. Ama MHP’yi yönetenlerin son dönemde geliştirdikleri siyaset anlayışı geçmişte hiç alışık olmadığımız bir tavır ve uygulamadır.

Sayın Bahçeli diyorki; bizim Ak Parti ile ittifakımız Pazara kadar değil mezara kadar devam edecektir diyor. O zaman MHP’ne ne gerek var kapısını kilidi vurun toplu halde Ak Parti’ye iltihak edin bitsin. Son dönemde zaten Ak Parti ile “Tencere Kapak” misali birlikte olduğunuzu görüyoruz.

MHP olarak, iktidara gelmek gibi bir hedefinizin olmadığını ifade ediyorsunuz. Diğer partilere hitaben eden Genel Başkan olarak Cumhurbaşkanı adayı olmadıklarını sorguluyorsunuz ama Sayın Devlet Bahçeli’yi Cumhurbaşkanı adayı olarak gösteremiyorsunuz. Geçmişte acımasızca ve kavgada bile söylenmeyecek sözleri Ak Parti ve Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a söylediğiniz halde hepsi unutuluyor veya unutturuluyor. İktidarın yaptığı yanlışları bile Ak Parti yetkililerinden daha önce savunmaya geçiyorsunuz. Kamuoyunda Ak Parti İktidarının sözcülüğünü MHP’nin yaptığı gibi bir algının oluşmasına yol açıyorsunuz.

2018 Seçimleri öncesi televizyona çıkan MHP adına söz alan Av. Mete Han Özkan konuşmasında şöyle diyordu; “Bizim MHP olarak iktidara gelmek gibi bir hedefimiz yoktur. Bizim Recep Tayyip Erdoğan’ın önünü kesmek gibi bir gayemiz de yoktur” diyordu. Canlı yayına bağlanan MHP Mali İşlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Mevlüt Karakaya, Murathan Özkan’ın bu sözlerini tevil etmeye çalışmıştı. Ama zırva tevil götürmüyordu ve söylenenler arşivlerde yerini alıyordu. Arşivler yalan söylemez. İnanmayanlar arşivlere bakabilirler.

Günümüze geliyoruz. Sayın Bahçeli çıkıyor Ukrayna’da Rusya’nın yaptığı sivil katliamını savunan bir tavır içinde olduğunu görüyoruz. 47 yılımı verdiğim MHP’nin ne hallere düştüğünü, ve kimler tarafından yönetildiğini görünce içim sızlıyor. Biz bu şanlı mücadeleyi Ülkücüler olarak bu idrakten yoksun grup için mi vermiştik. Komünizme karşı verdiğimiz mücadelenin büyük bir kısmı SSCB emperyalizmini savunan yerli işbirlikçilere ve komünistlere karşı vermiştik. Sayın Bahçeli çıkıyor diyor ki; Ukrayna’daki sivil katliam görüntüleri kurgu olabilir diyor. Bu nasıl bir idrak ve akıl tutulması? Ak Parti ile yaptığınız ittifakı koltuğu kurtarmak adına yaptığınızı bir noktada anlayabiliyoruz ama MHP ve Ülkücüler olarak Rusya’ya karşı verilen mücadele unutuluyor ve Rusya’nın açıklamalarını haklı çıkaracak bir tavır içinde açıklama yapılıyor bunu hiçbir şekilde anlayabilmiş değiliz.

Geçelim;

Geçtiğimiz günlerde Macaristan’da yapılan seçimleri diktatör Viktor Orban’ın kazanmasını alkışlarla karşılıyor ve karşısındaki 6’lı muhalefetin kaybettiğini ifade ederek güya Türk Siyasetine uyarlama yapıyor. Buradan yaptığı çıkarımla; Bakın Macaristan’daki seçimleri 6’lı muhalefet kaybetti o halde Türkiye’deki 6’lı muhalefette kaybetmeye mahkumdur demeye getiriyor. Allah aşkına alın size bir akıl tutulması daha. Macaristan siyaseti ile Türkiye siyasetinin 6 rakamından başka benzer bir yanı yoktur. Aynı konuya Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da mal bulmuş mağribi gibi sarıldığına şahit oluyoruz. Buradan nasıl bir bağlantı kurulabiliyor akıl ve izan sahibi hiçbir kimsenin düşünebileceğini tahmin edemiyorum.

Ama oldu..! Allah bu iktidar sahiplerine ve küçük ortağına akıl fikir versin diye dua etmekten başka yapacak bir şey kalmıyor.

NE MUTLU TÜRKÜM VE MÜSLÜMANIM DİYENE VE DİYEBİLENE