Her çocuk, her sabah; “…Küçükleri Korumak, Büyükleri Saymak, Yurdu ve Milleti Sevmek, İleri Gitmek…” gerek, diye haykırsa kime ne zarar gelir?

Dünya konjonktürüne ve en basitinden yakın komşularımızın mevcut hallerine bakarsak birçok gerçeği daha net kavrarız. Tarih genellikle tekerrür eder, özellikle mankurtizmin yaşam bulduğu zeminlerde.

Cumhurbaşkanlığı forsunun manasını bilirsiniz. Güneş Türkiye Cumhuriyeti'ni, 16 yıldız ise çok şükür 100’üncü yılına ulaştığımız Türkiye Cumhuriyetinden önce Türklerin tarihte kurduğu 16 imparatorluğu temsil ediyor.

Tarihte kaç tane millet var, böylesi bir süreç yaşayan? Araştırdığıma göre yok. Varsa yazsın, öğrenelim.

Her milletin kutsalları vardır. Bunların başında; vatan, bayrak, millet ve istiklal marşları gelir. Birlik, dirlik ve kalıcı varlık için ortak paydadır bu umdeler.

Bir de ardışıl önemi olan, milli kahramanlar, marşlar, menkıbeler, töreler, destanlar, şiirler, ant gibi değerler var. Örneğin, 1933-2013 yılları arasında, ilköğretim okullarımızda her sabah öğrencilere bir tören ile okutulan andımız (bağlılık yemini) bunlardan birisidir. Açılım sürecinde yasaklanmıştı.

Süreç gerekli dersler çıkarılarak son bulduğuna göre, yasak neden devam eder? Andımızın geçmişte 3 kez değiştirildiğini biliyoruz. Gerekirse özüne dokunmadan yeniden değiştirelim ama yasaklamayalım.

Her çocuk, her sabah; “…Küçükleri Korumak, Büyükleri Saymak, Yurdu ve Milleti Sevmek, İleri Gitmek…” gerek, diye haykırsa kime ne zarar gelir? Bu sözler; hem dinimizin hem töremizin ve dahi hem de insanlığın özünde yok mudur? Birliğimiz, dirliğimiz ve atimiz için yeniden değerlendirilmesini öneriyorum.

Andımızın geçirdiği süreç (sondan başa doğru)…

2023:

Danıştay İdari Dava Daireler Kurulu, Danıştay 8. Daire'nin Öğrenci Andı ile ilgili düzenlemeyi onama kararına karşı kararın düzeltilmesi başvurusunu reddetti.

2013:
Türkiye'de okullarda andımızın okunmasına son verildi.

1997:
Türküm, doğruyum, çalışkanım,
İlkem: küçüklerimi korumak, büyüklerimi saymak, yurdumu, milletimi özümden çok sevmektir.
Ülküm: yükselmek, ileri gitmektir.
Ey Büyük Atatürk!
Açtığın yolda, gösterdiğin hedefe durmadan yürüyeceğime ant içerim.
Varlığım Türk varlığına armağan olsun.
Ne mutlu Türküm diyene!

1972:
Türküm, doğruyum, çalışkanım.
Yasam, küçüklerimi korumak,
büyüklerimi saymak, yurdumu, milletimi özümden çok sevmektir.
Ülküm yükselmek, ileri gitmektir.
Varlığım Türk varlığına armağan olsun.
Ey bu günümüzü sağlayan, Ulu Atatürk:
Açtığın yolda, kurduğun ülküde, gösterdiğin amaçta hiç durmadan yürüyeceğime ant içerim.
Ne mutlu Türküm diyene.

1933:
Türküm, doğruyum, çalışkanım.
Yasam, küçüklerimi korumak, büyüklerimi saymak,
yurdumu, budunumu özümden çok sevmektir.
Ülküm, yükselmek, ileri gitmektir.
Varlığım Türk varlığına armağan olsun.

Es-selam olsun, ves-selam olsun, has-kelam olsun; doğruluktan, çalışmaktan, küçükleri korumaktan, büyükleri saymaktan, yurdunu ve milletini özünden çok sevmekten, yükselme ve ileri gitme ülküsünden, Cumhuriyetin yüzüncü yılını onurla yaşamaktan yana olanlara…