Biz bu kelimeden Türk Milleti olarak çok çektik. 70’li, 80’li hatta 90’lı yılların sonlarına kadar bu ‘İRTİCA’ kelimesini çok sıkça duyduk ve toplum ve siyasetçiler olarak tartışıldı. Ama bir sonuca varılamadı.

Ak Parti iktidara geldikten sonra irtica kelimesi adeta unutulmuştu. Ama görüyorum ki tekrar gündem oldu. Askeri Okullara Öğrenci Alım Yönetmeliği’nde yapılan son değişiklikler dünkü Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğü girdi.

Resmi Gazetede yayınlanan yönetmelikte; Türk Silahlı Kuvvetleri’ne (TSK) subay ve astsubay yetiştiren Harp Okulları ile Astsubay Yüksekokulları’na giriş şartlarında dikkat çeken bir değişiklik yapıldı.

Bu vesile ile irtica kelimesi yıllar sonra tekrar siyasi tartışma malzemesi haline getirildi. Yayınlanan değişiklikte; Önceki yönetmelikte Harp Okulları ile Astsubay Yüksekokulları’na giriş şartları arasında bulunan “irticai ve bölücü görüşleri benimsememiş veya bu faaliyetlere karışmamış olmak” hükmü kaldırıldı.

Sahi Bu İrtica Nedir? İrticacı Kime Denir? Biraz da bu kelimeleri irdelemek istiyorum.

İrtica Ne Demektir?

“İrtica” kelimesi bir TDK’ya göre bir reaksiyondur. Bu, geri dönüş arzusunu ifade eder. Bunu eski yaşam tarzına geri dönme arzusu olarak tanımlayabiliriz. İrtica kelimesi (Türkçe: “birinin yerine dönmek”) ya da tepkisi, eski koşullarına dönmek isteyen herhangi bir toplumsal ya da politik hareket ya da ideoloji aşırılık yanlısıdır ve ilerlemeye karşıdır.

İrticayı Batılılar Nasıl Tarif Ediyor?

Bu terim Batı'da, monarşinin eski rejimine ya da Fransız Devrimi'ndeki koşullarına geri dönmek isteyen karşı-devrimcileri tanımlamak için kullanıldı. On dokuzuncu yüzyılda, batıda feodal lordları ve aristokrasiyi korumak isteyen sanayileşme, cumhuriyetçilik, liberalizm ve sosyalizmin muhaliflerini tanımlamak için kullanıldı. Gericilik suçlamaları ile oluşturulan metinlerde de irtica kelimesine sıkça rastlamak mümkün olmaktadır.

İrticacı Ne Demektir?

İrtica kelimesi içinde tarifi yapılan eylemlere meyleden veya fiilen uygulayan kişilere irticacı denilmektedir.

2000 yılı öncesinde şiddetle tartışılan ve bu konuda hassasiyeti olan siyasiler ve STK’lar tarafından İrticai faaliyetler devletin bekası olarak görülmekte idi. Yani irticai faaliyetler içinde bulunanlar ciddi takip altında idi. Hatta 28 Şubat Post Modern Darbesinden sonra dönemin güçlüleri tarafından kurulan ‘Batı Çalışma Grubu’ tarafından devlet dairelerinde irticai faaliyette bulunanlar listeler halinde aylık raporlara dökülüyor ve adı geçen grup başkanlığına bildiriliyordu.

İrticai faaliyetleri her siyasi grup kendi fikir yapısı içinde değerlendirdiği için bir gruba göre irticai faaliyet olarak görülen bir eylem diğer karşı grup tarafından irticai faaliyet olarak görülmüyordu. Aslında halen bu terim üzerinde toplumsal bir mutabakat mevcut değildir.

Netice olarak tekrar başa döndük ve yıllar sonra bir süre daha ‘İRTİCA’ kelimesini tartışacağımızı zannediyorum. Durum bunu gösteriyor. Hayırlısı.

NE MUTLU TÜRKÜM VE MÜSLÜMANIM DİYENE, VE DİYEBİLENE