Kuzey Irak Peşmerge Yönetimi Aylar öncesinden 25 Eylül’de “Sözde Kürdistan Referandumu” yapacağını ilan etti. Türkiye Cumhuriyeti olarak biz ne yaptık?

Biz sadece havanda su dövdük. Sözde referandum için hiçbir tedbir alınmadı. Sadece bol bol konuşuldu. AKP iktidarı her zaman olduğu gibi muhalefete karşı kör ve sağırdı. Gerçi Türkiye'de muhalefetin olduğu da çok tartışmalı bir konu. Var mı yok mu o da belli değil. Bu da ayrı bir gerçek. Referandumun durdurulmasına yönelik bilimsel ve siyasi tavsiye ve yazılara karşı da üç maymunu oynadılar.

Evet 25 Eylül geldi çattı. Peşmerge yönetimi İsrail hariç hiçbir ülkenin desteklemediği ‘Sözde Referandumu’ yaptılar. Sonuç Yüzde 97.8 gibi bir oranla “EVET” çıkmasını temin ettiler. Aynen Türkiye’de 16 Nisan’da yapılan ‘Şaibeli Referandum’ gibi istedikleri sonucu çıkardılar.

Aylardır, üç maymunu oynayan AKP iktidarı oylama bitmiş, referandum sonuçları açıklanmış. Cumhurbaşkanı dahil, ağzı olan konuşmaya başladı. Petrol boru hattının vanasını kapatacaklarmış, en ağır ekonomik tedbirleri uygulayacaklarmış, Habur sınır kapısını giriş çıkışa kapatacaklarmış.

Mış. Mış. Mış.

Eğer bu tedbirleri çok değil 10 gün önce alsaydı AKP iktidarı, acaba Peşmerge başı Mesut Barzani bu ‘Sözde Referandum’u yapabilir miydi? Asla yapamazdı. Her şey olmuş bitmiş. İktidar mensupları her zaman yaptıkları gibi dostlar alışverişte görsün misali yok şunu yapacağız, yok bunu yapacağız diye laf ebeliği yaparak yine bu gariban Türk Milletini uyutma gayreti içine girdiler.

Türkiye’de zaten etkili ve yetkili bir muhalefet partisi de yok, lider de yok henüz..! Dolayısı ile bu ülkeyi 15 yıldır yönetenler yine alışkanlıkları gereği, teşbihte hata olmaz köpeksiz köy buldular çomaksız yönetiyorlar.

Bu böyle gitmez. Gitmeyecek. Eğer yine sandıkta oy çalmazlarsa veya çaldırılmaz ise, Veya sayasallaştırılan YSK yine kendi kuruluş yasasını çiğneyip yeni bir içtihat geliştirmez ise artık sona yaklaşıyoruz. Aşağıdan, yukarıdan yolun sonu görünüyor…

Eğer bir skandal yaratıp Meral Akşener’in liderliğinde kurulmakta olan ‘Yeni Parti’nin önü kesilmez ise bunların da sonu yaklaşıyor demektir. Yeni Parti’yi siz zannetmeyin MHP’den kopan birkaç kişi kuruyor. Hayır … Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da itiraf ettiği gibi 15 yıldır yorulan, yorgun olan, metal değil mental yorgunluğu olduğunu itiraf edilen bir AKP iktidarına kerhen oy verenler artık ‘Yeni Parti’nin bir an önce kurulmasını sabırsızlıkla bekliyorlar. ‘Yeni Parti’nin kurulmasını bizzat halkın büyük çoğunluğu istiyor. Kısaca ‘Yeni Parti’yi halk kuruyor. Meral Akşener ve arkadaşları ise halkın bu talebine öncülük ediyorlar. Olay budur.

15 yıldır Türkiye Cumhuriyeti’nde ben de bir itirafta bulunayım. AKP’den başka parti yoktu. Olanlar göstermelik. Etkili ve yetkili değillerdi. CHP’nin durumu malum. Türkiye siyasi oluşumu içinde alacağı oy oranı belli. Sağdan da saysan, soldan da saysan aynı olduğu için AKP iktidarına ciddi bir rakip olamadılar, olamazlar da. Ama Türk Siyasi Tarihinde Rahmetli Cennet Mekan Başbuğ Alparslan Türkeş’in tırnaklarıyla kuyu kazar gibi büyüttüğü ve bugüne getirdiği bir MHP Gerçeği var. MHP Türk Siyasi Tarihinde bir markadır. Evet Markadır. Ancak Başbuğumuz rahmetli olduktan sonra MHP’yi ele geçiren Devlet Bahçeli ve ekibi MHP’yi 20 yıldır babalarının çiftliği gibi yönetmişlerdir. Partide Ülkücü bırakmadılar. Kimisini hain ilan ettiler. Kimisini ihraç ettiler. Ülkücü İrade diyorlardı ama ona bile inanmadılar. MHP’yi yönetenlerin kendi seçtikleri delegenin ezici çoğunluğunun isteği olan kongreyi bile yapmadılar, yaptırmadılar. Sarayın ve İktidarın gücünü de yanlarına alarak herkesin bildiği gibi uyduruk mahkeme kararlarıyla MHP Tüzük kurultayı ve akabinde gelecek Olağanüstü kurultayı engellediler. Kısaca Ülkücü İradeye bile saygı göstermediler.

Konu başlığımıza dönersek; MHP’nin Balgat yönetimi bu ‘Sözde Referandum’ sürecinde cılız bir iki laf söyledi. Dostlar alışverişte görsün babında iktidara yönelik laf söyleyenler oldu. Ancak Sarayın gölgesine giren Balgat Yönetiminden gelen bu sözleri duyan kimse olmadı. Daha doğrusu ciddiye bile almadılar. Sayın Devlet Bahçeli bir iki çıkışıyla MHP’de kalan birkaç Ülkücünün gazını alma yönünde iktidara çıkışıyormuş gibi yaptı ama AKP iktidarı tabiri caizse ‘Tınmadı’ bile.

Neticede ‘Sözde referandum yapılmış, aynen 16 Nisan’da Türkiye’de yapılan Şaibeli Referandumda olduğu gibi katakulli ile Kuzey Irak’ta referandum tamamlanmış sonuçları ilan edilmiştir. Bu saatten sonra Türkiye Cumhuriyeti olarak ne söylerseniz boş ve nafile. Atı alan Üsküdar’ı geçmiştir. Milletin gazını alma adına sayın Cumhurbaşkanı “Bir Gece Ansızın Gelebiliriz” diyor. Bu sözün bu saatten sonra bir anlamı yoktur. Eğer Referandum öncesinde söylense idi çok daha anlam kazanacaktı. Belki de ‘Sözde Referandum’u tamamen iptal edecek bir gücü olacaktı.

Beyler geçmiş olsun. “GEÇTİ BOR’UN PAZARI SÜR EŞEĞİNİ NİĞDE’YE”

BARZANİ’Yİ SEMİRTENLER VE ŞİMARTANLAR, PEŞMERGE YÖNETİMİNE KARŞI POLİTİKA GELİŞTİREMEZLER. GÖSTERMELİK ÇIKIŞLARA KARNIMIZ TOKTUR.

NE MUTLU TÜRKÜM VE MÜSLÜMANIM DİYENE, VE DİEBİLENE