Seçim yaklaştıkça siyasetin harareti de yükseliyor. Yazın bu en sıcak ayında liderler şehir şehir ilçe ilçe geziyorlar.

Hariçten gazel okumak, eleştiri yapmak kolay.  Herkesin tatil yaptığı bir dönemde neredeyse kan terleyerek vatandaşın derdini dinlemeye koşmak kolay bir şey değil.

Özellikle sn Akşener ile sn Kılıçdaroğlu çok saygın bir mücadele yürütüyorlar. Elbette muhalefetin öteki liderleri de sahadalar. Vatandaşla birebir ilişki kuruyorlar, onları dinliyorlar, sıkıntılarına tercüman oluyorlar.

Birebir teması sayın Akşener başlattı, bunun meyvelerini de topluyor. Gidilen her yerde, sonraki günlerde kamuoyu araştırmaları yapılıyor. Oyların birkaç puan yukarı fırladığı, yüz yüze iletişimin boşa gitmediği görülüyor. İYİ Parti liderinin bu cehennem sıcağında –ayakkabı eskitmesinin- arkasında işte bu gerçek yatıyor. Akşener, değişimi görüyor, gördükçe de daha çok yükleniyor.

Anket firmalarının bazıları ile ilgili evvelden beri bazı çekincelerim var. Ama İYİ Parti en sabıkalı firmada bile artık yüzde 18’lerin üzerinde. ORC’un son araştırmasında yüzde 22’yi devirmişti. Erdoğan’ın işte İYİ Parti ile sayın Akşener’i görmezden gelmesinin sebebi bu. İYİ Parti ikinci parti olduğu gün Erdoğan’ın siyaset yapma alanı son derece daralacak. Bu CEHAPE var ya, bu CEHAPE milleti ekmeğe muhtaç etmişti diyemeyecek. Çünkü karşısında öyle bir geçmişe sahip olmayan İYİ Parti olacak. Kılıçdaroğlu’na işte bunun için yükleniyor, biz gidersek CHP gelir algısı yaratmaya çalışıyor. Gelecek CHP’yi  gösterirken de bugünkü CHP’yi göstermiyor, tam 72 yıl öncenin CHP’sini gösteriyor. O CHP dönemini yaşayan neredeyse hiç kimse kalmadı, sağda solda o tarihlerde biz neler çektik diyenlerin çoğu yalan söylüyor. Çünkü o CHP’nin icraatlarını görmüş olmak için en az 90 yaşında olmak gerekiyor. Konuşanlar yaşadıklarını değil, sağdan soldan duyduklarını söylüyorlar.

Tek parti dönemi elbette kötü bir tecrübeydi, ama bugün de tek parti AKP’si var. Farklı toplum kesimlerinin taleplerini dikkate almayan, partizanlıkta tek parti CHP’sini geride bırakan bir AKP. Erdoğan o CHP’yi gösterirken, o CHP’nin yerini alan bugünkü AKP’yi dikkatlerden kaçırmaya çalışıyor. Vatandaşın korkularına hitap ederek tabanını tutmak, süratlenen erimeyi durdurmak istiyor.

Anketler en hızlı büyümenin İYİ Partide olduğunu gösteriyor. Son seçimden sonra İYİ Parti’nin oylarını neredeyse yüzde yüz oranında artırdığı görülüyor. Büyümenin bu hızla devam etmesi halinde İYİ Partinin önce ana muhalefet partisi ardından seçimin galibi olarak çıkması  uzak bir ihtimal değil. Bu, Erdoğan’ın seçmenin korkularına hitap etme silahını kaybetmesi demek. Erdoğan suçlaya suçlaya, rakiplerini düşman gibi göstere göstere bugüne geldi. Şimdi de oyununu CHP ve Kılıçdaroğlu üzerine kurmak istiyor. İki de bir Kılıçdaroğlu’na yaptığı,” aday ol” çağrılarının arkasında da bu kurgu var. Muhalefetin seçimi riskli olmaktan çıkarması,  bu oyunu AKP-İYİ Parti rekabetine dönüştürmesi, bu yönde bir algı oluşturmasına bağlı. CHP, korkuları yüzünden AKP’ye tutunan seçmeni çözemez ama İYİ Parti bunu yapabilir. Son düzlüğe girdiğimiz şu günlerde, İYİ Partinin yapacağı son bir sıçrama her şeyi değiştirir. Sağ seçmen iktidarı sağ bir partiye daha kolay teslim eder. Sağdan sağa geçmek kolay, sağdan sola  geçmek zordur. İşte Erdoğan onun için seçim oyununu CHP üzerinden kuruyor.