2021 Yılı çok iyi geçmedi. Millet olarak ümitlerimizi 2022 yılına saklıyoruz. Tabii belli bir mutlu azınlık için her yol Ankara… Rahmetli Turgut Özal’ın isimlendirdiği ‘Orta Sınıf’ artık yok. Türkiye’yi siyasi manada ikiye bölen iktidar, ekonomik manada da ikiye bölmüş durumda. Ya çok zengin, yada tamamen yoksul iki kutup haline getirdiler.

Ülkemizde, dünyada olduğu gibi bir pandemi süreci yaşıyoruz. Biz ülke olarak bu pandemi sürecini de iyi yönetemedik. İlk başlarda herkese 5 adet maskeyi bile ulaştıramadılar. Önce eczaneler verecek denildi, sonra maskeler marketlere kadar düştü. Uzun bir süre maske sıkıntısı giderilemedi. Çok şükür şu anda böyle bir problem kalmadı. 1.5 yıl aşı beklendi. Ancak bu kez de aşı muhalifleri diye bir grup oluştu. Üstüne üstlük her gün pandemi’nin yeni varyantlarının olduğu ortaya atıldı. Son uydurulan varyant ise Omicron varyantı oldu.

Tüm bu olup bitenlerin yanında mutlu azınlığın dışında kalan yoksul halkın belini birde bu pandemi nedeniyle iş yapamayan insanımızın perişanlığı içler acısı. Halbuki birçok ülke pandemi nedeniyle kapanmaya giderken işsiz kalanlara veya kepengini kapatan esnafa kaybı oranında karşılıksız ödeme yaptılar. Hazinesi iflas eden komşu Yunanistan bile Pandemi kapanması nedeniyle herkese 1000 dolar karşılıksız ödeme yaptı. Bizim iktidarımız ne yaptı. Ak Partiye üye olanlara yardım yapıldı, gerisine ise Allah versin dediler.

Daha acı olanı da Ak Parti iktidarı bu ülkeye 100 yıla yakın hizmet eden ”Hıfzıssıhha Enstitüsü” kapatıldı. 27 Mayıs 1928 tarihinde kurulan Dr. Refik Saydam Hıfzıssıha Enstitüsü 2011 yılında Ak Parti iktidarı tarafından kapatılmıştır. Geçmişte bu pandemi ve benzeri hastalıklara karşı çok başarılı aşı çalışması yapan enstitü maalesef Atatürk tarafından kurulduğu için kapatılmıştır. Kaldı ki aşı çalışmaları Osmanlı döneminde başlamıştır. Atatürk bu konuda açığı görmüş ve Dr.Refik Saydam Hıfzıssıhha Enstitüsünü kurmuştur. Bu kurum geçmişte veba, kolera, çiçek, tetanos, verem ve benzeri hastalıkların aşılarını üretmiş bir kurumdur. Şimdi çıkmışlar Rusya’nın ürettiği sputnik aşısının Türkiye versiyonunu üreterek adına da Türkovak adını vermişler. Daha tam olarak deneme aşamaları tamamlanmadan tüketime sunulmuş durumda.

2021 yılında bir de döviz kur dalgalanması ve buna bağlı olarak enflasyonun hızına yetişemez durumda kaldık. Bu ülkede enflasyon ölçümü yapan bir TÜİK diye bir kurum var. Ancak bu kurum bağımsız çalışması gerekirken iktidar hangi rakamları istiyorsa o rakamları açıklamak gibi bir misyon üstlenmiş bulunuyor. Memuriyete ilk başladığım kuruma da haksızlık etmek istemiyorum. DİE (Devlet İstatistik Enstitüsü) yine Ak Parti iktidarı döneminde tüm kurumların adının değiştirildiği gibi DİE’nin de adı değiştirilerek TÜİK yapıldı. Ülkede yaşanan enflasyon yüzde ellilerde devam ederken TÜİK’in açıkladığı rakam yüzde yirmibir oluyorsa burada bir ters orantı var demektir. TÜİK öyle bir kurum ki açıkladığı rakamların sorgusu hiçbir kurum tarafından sorgulanamıyor. Hiçbir müeyyidesi yok. İstedikleri rakamları açıklamakta serbesttirler. Böyle bir ortamda TÜİK’in açıkladığı rakamlara ne kadar güveneceğiz. Kaldıki TÜİK’in açıkladığı yüzde 21’lik enflasyona iktidar da itibar etmemiş olmalı ki; “Asgari Ücret”i yüzde elli oranında artırma ihtiyacı duymuştur.

Asgari Ücret yüzde elli artırılmış olsa bile artan kur politikaları nedeniyle erimiş durumda. 2021 yılı Ocak ayında açıklanan asgari ücret ile 2022 yılı için açıklanan rakam arasında 120 dalar daha kayıpla açıklanmıştır. Asgari ücretler 2022 yılı Ocak Ayından geçerli olduğu için bir ay önceden açıklanan asgari ücret daha da erimeye devam edecektir. Bu arada gözler “Memur ve Emekli” maaşlarının artış oranına dikilmiştir. Merkez Bankası üzerinde oynanan spekülasyonları ise yazmaya bile gerek yoktur. Yeni atanan Hazine ve Maliye Bakanı ise kahvehane de sohbet eder gibi laubali bir üslupla dolar kurundaki dalgalanmaları hafife indirmek adına şaklabanlıklar yapmaya devam ediyor. Biraz devlet adamı olmaya davet ediyoruz. Biraz devlet ciddiyeti lütfen…

2022 Yılı Türk Milletine ve İslam alemine hayırlar getirmesini temenni ediyorum.

NE MUTLU TÜRKÜM VE MÜSLÜMANIM DİYENE VE DİYEBİLENE