
CHP İZMİR' DE SOS VERİYOR
Hem iktidarın hem de muhalefet partilerinin kanıksadığı bir durum, İzmir’ in yapısı… Diğer partilerin de herhangi bir iddiası yok. Her seçimden önce sonucun en net söylenebildiği şehirlerin başında geliyor. Ancak sandıktan ne çıkacağı belli olmuyor. Herkes oy kabinine yalnız giriyor, kimin nereye oy verdiğini hiç kimse bilmiyor.
Büyükşehirle birlikte İzmir’ in 31 ilçesi/belediyesi var. 29 Mart’ ta İzmir’ de CHP için her şey yolundaydı, büyükşehir dâhil olmak üzere 29 ilçeyi rekor oy oranlarıyla adeta silip süpürdüler. Yalnızca Bayındır’ ı AKP’ ye, Tire’ yi Demokrat Parti’ ye kaptırdılar. AKP ise İzmir’ de 29 Mart’ ta 26 ilçede ikinci, 4 ilçede üçüncü partiydi.
Ancak 30 Mart’ a gelindiğinde tablo çok değişti: Şaibesiz, itirazsız net oy oranlarıyla Kemalpaşa, Kınık, Menderes, Ödemiş, Selçuk, Torbalı’ yı AKP; Aliağa ve Kiraz’ ı MHP aldı. AKP; 3 ilçede üçüncü, 22 ilçede ikinci parti konumuna yükseldi.
29 Mart 2009’ dan bugüne CHP İzmir’ de 2.053.030’ luk oyunu 477.230 arttırırken AKP 553.440 arttırarak 1.802.045’ e ulaştı. 30 Mart akşamı görüldü ki sonuçlar iç açıcı değildi. İzmir kalesi büyük yara aldı.
İzmirliler referandumda da 1.500.000 yakın oy, %63 oran ile Hayır’ a büyük teveccüh göstermişti. CHP’ nin sahil şeridinde özellikle Batı’ da etkili olduğu bir gerçek! Tüm bunlara rağmen CHP, siyasî bir kaza yaşayıp İzmir’ i kaybederse denize kıyısı olan 27 şehri alsa bile hükmü yok! Aziz Kocaoğlu, kaybettikleri ilçeleri geri alacaklarını iddia ederek klasik sol hatasına düşüyor: CHP, sloganvari ve ideolojik söylemlerinin içini doldurarak halka inmeli. ’’Ceketimi koysam seçilir!’’ hatasına düşmemeli! Bilgi çağındayız; İstanbul’ da, Ankara’ da, Bursa’ da, Adana’ da, Mersin’ de belediyelerin hizmet adına halk için çaktıkları tek bir çividen bile tüm dünyanın haberi var. Uzun lafın kısası: CHP İzmir’ de sos veriyor!
Yazar Notu: Değerli okuyucularım, gündem ve güncel gereği yerel seçim sürecinde 8 siyasî köşe yazısı yazdım; bana çok uzak olan bu mecraada at koşturmaktan yoruldum. Eğitim ve sendikal hayatımızın da suyu kaynamakta, masaya acilen yatırılması gereken elzem sorunlar var. Bundan sonraki köşe yazılarım edebiyatla ilgili olacak veya sendikal konu/sorunlar ekseninde yürüyecektir. Bilginize sunarım.
Yücel ÖNDER
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.