Ülkemde son günlerde akıl, mantık ve hukuk dışı gelişmeler olmakta. Bir Türk evladı olarak bu gelişmelerden, ülkemin geleceği adına kaygı duymaktayım.

Bir ilçe belediye başkanı iken, yanlış sindirme politikaları ile Ekrem İmamoğlu’nu, lider yaptılar. Lider yapmakla da kalmadılar, hatalı politikalarına devam ederek, kendilerine bileği bükülmez, önü kesilmez dişli bir rakip yarattılar. Aynı hatayı Özgür Özel içinde yapmaktalar.

Ekrem İmamoğlu’nu tanımam, bilmem, çay içmişliğim, sohbet etmişliğim yok. Tutuklanmasıyla X hesabının engellenmesine değinmeden diploma iptali ile görüşlerimi yazacağım.

Çeyrek asırdan önce alınmış diplomasını iptal etmek, biraz gerçekçi olsun diye; 28 kişinin diplomasını iptal etmek, ileride büyük kaoslara yol vermek olmadı mı?

İktidarda hep AKP kalacak değil ya.

Gün gelecek, devran dönecek, er ya da geç iktidar el değiştirecek.

Yeni gelen iktidar, muhalefetin dediği gibi “Düşman Hukuku” uygular da kimilerinin diplomalarını araştırırsa; başta da H. Akar’ın Prof. olan kızının diploması olmak üzere; kimlerin diplomalarının iptal edilmeyeceğinin garantisi nedir?

İmamoğlu’nun diplomasında bir hata, kusur ya da eksiklik varsa; (olabilirde) bunun sorumlusu diplomayı alan İmamoğlu mu olmalı yoksa yatay geçişi yapan, diplomayı veren kurum olan fakülte mi suçlu olmalı?

Evrakları eksikse, geçiş denklik şartları uygun değilse bunun suçlusu neden İmamoğlu ya da diploması iptal edilen 28 vatandaşımız oluyor ki?

O dönemde bu geçişe uygun deyip, geçişi yapan, okula devam ettirip, diplomayı veren fakülte suçlu değil midir?

İmamoğlu’nun da dediği gibi, “35 yıl geriye giderek, anasının ak sütü gibi helal olan” diplomanın iptalinin mantıklı, etik, hukuki bir dayanağı olabilir mi?

H. Akar’ın kızının 16 yıl öncesine ait verilen ve şaibeli dedikleri diplomasını; “zaman aşımı var, geriye dönük işlem yapılamaz” gerekçesiyle (ki bu gerekçe de çok doğrudur) iptal edilmez, işlem yapılmaz iken; İmamoğlu’nun diplomasını iptal etmek; ülkede iki farklı hukukun ve uygulamanın olduğu kanısını doğurmuyor mu?

Muhalefetin dediği gibi, AKP’li isen dost hukuku, değilsen “DÜŞMAN HUKUKU” uygulamanın, ülkeye verdiği zararı düşünüyor musunuz?

Türk vatandaşları, özellikle de yurt dışında okuyan değerli öğrencilerimiz, sanatçılarımız, iş adamlarımız vize alamaz oldu.

Merkez Bankası’nın zorluklarla biriktirdiği rezerv 65 milyar Dolar’ın 57 milyar Dolar’ın eksildiği söylenmekte. Sn. Şimşek’in para bulmak için ülke ülke gezmesinde de hep eli boş dönmesi, ülkemizdeki hukuksuzluğun gereği olarak gösterilmekte.

Ülkeye yatırımcı gelmemekte.

Hani güzel bir sözümüz var ya; “Ayarını bozduğun kantar, gün gelir seni de tartar” diye.

Bu diploma iptal işinin, gün gelip, devran dönüm kimlerin canını da yakmayacağının, sosyal ve siyasi boyutlarının ne olacağı düşünüldü mü, tahmin edildi mi?

Hangi iş adamlarının, hangi prof’ların, hangi siyasetçilerin diplomasız kalacağı öngörüldü mü?

Bu kaosun arkası, önü, sağı, solu hesap edildi mi?

Diploması iptal edilen Bayan Prof’un, okuttuğu dersler, diploma verdiği öğrencilerin akıbeti ne olacak, hukuku süreç nasıl tamamlanacak?

İmamoğlu’nu saf dışı etmek için yapılan uygulamanın, büyük kaoslar yaratacağı şimdiden belli olmaya başladı.

Partili Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi yerine, “Parlamenter Demokratik Sistem” devam etseydi, yetki paylaşımı yapılsaydı, bunların hiçbiri olmaz, ülke de gelecek endişesi yaşamazdı diye düşünüyorum.

Bu sistem böyle giderse, günün birinde diplomamıza, tapumuza, banka hesaplarımıza, fabrikalarımıza el konulmayacağının güvencesi nedir?

Onun için ben eski Türkiye ve eski Parlamenter sistem demekteyim.

80’lere merdiven dayamış, pek çok siyasi olaya şahit olmuş emekli bir eğitimci olarak diyorum ki, ileride büyük kaoslara gebe bu iptal uygulamasını durdurunuz.

Bu kadar akıl, mantık ve hukuk dışı uygulama, ancak AKP’lilerinde Erdoğan’dan kurtulma çabası için yapılmış olabilir. Onların da olanlardan büyük rahatsızlık duydukları sosyal medyada konuşuluyor.

Esen kalınız.

Eğitimci-Yazar