AKP Genel Başkanı Sn. Erdoğan ve ortağı Bahçeli’nin en büyük derdi ve çözüm isteği; Anayasa’yı değiştirip Erdoğan’ın 3. Kez aday olmasını sağlayacak düzenleme.

Onlar için ülkede:

Geçinemeyen emekli dert değil,

Ödenemeyen kiralar, kiracı-mülk sahibi anlaşmazlığı dert değil,

Yükselen faiz, geçim sıkıntısının kaynağı enflasyon dert değil,

Dövizin tavan yapması dert değil,

Kıbrıs’ta dönen dolaplar dert değil,

Asgari ücretli, düşük emekli maaşlı dert değil,

Üretemeyen, ürettiğinden kazanamayan çiftçi dert değil,

Protein alamayan, beslenemeyen öğrenciler, pahalı et dert değil,

Tutuklanan öğrenciler, İmamoğlu, Demirtaş, Özer, Özdağ dert değil,

İflas eden ekonomi dert değil,

Çöken sağlık sistemi, alınamayan randevu dert değil,

Çağın gerisine düşen eğitim dert değil,

Yıpranan ve siyasallaşan hukuk ve adalet dert değil,

Din insanlarına ve DİB’e güvensizlik dert değil

Etrafımızda planlanan şeytan üçgeni, ülkenin bölünme tehlikesi dert değil,

İstanbul -Marmara deprem dert değil,

Mal ve can güvenliği dert değil,

Sanayinin durması, dönen dişlilerin susması dert değil,

Bu ve bunun gibi ülkenin sosyal yapısını bozan hiçbir problem ve sıkıntı onların umurunda değil.

Birkaç kez, “Bu benim son seçimim ve adaylığım” demesine karşın, her seferinde aday olmanın bir şekilde önünü açan ve yolunu bulan AKP Genel Başkanı Erdoğan’ın bir kez daha aday olması ve bunu yolunun da ne pahasına olursa olsun açılması.

Bunun için Anayasa’nın değiştirilmesi gerekiyor. Değişiklik paketinin içine birkaç güzel madde eklemek gerekiyor. Bunu yapacaklar. Ama nasılı önemli.

TBMM’nde 400’ün altındaki her değişiklik önergesi muhakkak halk oyuna, referanduma gidecek.

İsteseler bu düşük profilli vekillerle, 360’ı rahatlıkla bulabilirler. Korkuları referandum

AKP ile MHP’nin referanduma sunacakları her yasanın asil halkımca: % 70’le ret edileceği ve “HAYIR” çıkacağını adları gibi biliyorlar.

Halk, o kadar bunaldı ki bir seçime gidilse 360’ı bile bulamayacakları anketlerce ortada.

Geride tek hesapları var. Bir daha asla ulaşamayacakları milletvekili sayısını 400’e tamamlayarak, referandumsuz Anayasa’yı değiştirebilmek.

An itibarıyla halkta karşılığı olmayan bir gücü, halkın tepkisine ve gücüne karşı hülle yoluyla kullanıp işi, kotarmaya çalışmak.

Bunu da “Demokrasi”, “Yeni ve sivil bir Anayasa” diye yutturabilmek

Samimiyetimle söylüyorum, Apo, Pkk, fesih, Kandil, terörsüz Türkiye’nin hepsi hikâye ve masal. Biz bilmiyor muyuz Sn. Erdoğan ile Bahçeli’nin neler söyleyip de neler yaptıklarını!

Bütün hesap, bu düzenin devamı, yasal takipten kaçma.

Hiçbir şey umurlarında değil. Olsaydı ülke böyle mi olurdu?

Esen kalınız.

Eğitimci-Yazar