Ertuğrul Türkoğlu

Ertuğrul Türkoğlu

Muhalefet darmadağın...

Muhalefet, 2023 yılında yapılan genel seçimlerin 1. Turunda -Zafer Partisi dışında- Kemal Beyi destekledi. Öyle ki ülkücü çizgideki İyi Parti de Dem Parti de aşırı solcu TİP de Milli Görüşçü Saadette Kemal Beye oy verdi. Kemal Beye verilen destek üstün körü değildi. Dem Partinin güçlü olduğu kentlerde Kemal Bey, Tayyip Beyin iki katından fazla oy aldı. İkinci turda Zafer Partisi de muhalefete katıldı. Bu güçlü desteğe rağmen Kemal Bey 1. Turda %45, 2. Turda %47,5 oy alabildi.

Tek müşterekleri Erdoğan karşıtlığı olan farklı görüşlerden ondan fazla partiyi, bir adayın hem de CHP adayının liderliğinde birlikte hareket ettirmek kolay değil. Bu birlikteliğin teşkilinde küçük partilere çok sayıda milletvekilliği verilmesi etkili olsa da Kemal Beye hakkını teslim etmeli, yani başarılı olduğunu kabul etmeliyiz.

Nitekim 2024 yerel seçimlerinde CHP sadece Dem ile oda bazı yerlerde ittifak yapabildi. ‘’CHP genel seçimlerdeki kadar kapsayıcı ittifak yapmamasına rağmen %37,5 oy aldı, metropolleri kazandı yani başarılı oldu’’ denilebilir. Gelin görün ki yerel seçimlerde belediye başkanlığını 1 oy fazla alan kazanırken cumhurbaşkanı seçilmek için %50+1 oya ihtiyaç var. CHP’nin yerel seçimlerde aldığı oyun bir kısmının Dem Partiye ait olduğu gerçeğinden hareketle gerçek oyunun %35 civarında olduğunu var sayabiliriz. Zaten yerel seçimlerden beri yapılan anketlerde CHP oy oranı %30-35 aralığında çıkıyor.

CHP’nin son iki seçimde çok ciddi üç avantajı vardı. Birinci avantaj Dem seçmenindeki Erdoğan aleyhtarlığıydı. İkinci avantaj muhalif milliyetçiler için Erdoğan ve Bahçeli’ye oy vermek gibi bir olasılığın olmamasıydı. Üçüncü avantaj ise Mansur ve Ekrem Beylerin popüler olmalarıydı. İlk iki avantaj yeterli sanıldı ve Kemal Bey aday oldu. Bu yanlış kararın verilmesinde Kemal Beyin ilk turda %60 oy alacağını gösteren anketlerde etkili oldu.

Bugünkü tablo önceki iki seçimden çok farklı. Terörsüz Türkiye süreci muhalif milliyetçi seçmenle Dem Parti sempatizanlarını iki zıt uca savurdu. Artık bir taraf diğer tarafın desteklediği ittifakta yer alamaz. Zira Dem Parti doğal olarak Terörsüz Türkiye sürecinin baş aktörü. İyi Parti, Zafer ve Anahtar Parti ise sürecin en amansız muhalifleri. Hal buyken CHP adayı nasıl %50 oy alacak?

Kaldı ki 19 Mart’ta başlatılan operasyonlar iki popüler adaydan birini her gün biraz daha tüketiyor. Kamuoyunun ekseriyetinin operasyonların siyasi olduğuna inandığını biliyorum. Fakat kamuoyunun giderek daha yüksek oranlara ulaşan ekseriyeti aynı zamanda yolsuzluk olduğuna da inanıyor. Özgür Özel’in büyük gayret gösterdiğini ve kendini aştığını inkar edemem. 19 Mart’ta başlayan zorlu süreçte, gençleri sokağa, vatandaşları boykota davet etmek gibi taktik hatalar yapsa da genelde başarılıydı.

Fakat Özel telafisi mümkün olmayan iki stratejik hata yaptı. Bunlardan ilki CHP’yi mahkeme süreciyle sınırlamak. CHP zaten dış politika, ekonomi, savunma, güvenlik gibi alanlarda fikirlerini ve eleştirilerini vatandaşlarla paylaşamamakla, vatandaşları ülkeyi iyi idare edeceğine inandıramamakla maruf bir parti. Artık sadece mahkemeleri, operasyonları konuşuyorlar. Suçlamaları yanıtlıyorlar. Neredeyse tek gündemleri bu.

İkinci stratejik hata ise iki forvetten biri olan Yavaş’ı ön plana çıkarmak yerine zayıflatmaya çalışmak oldu. Yavaş anketlerde uzun süredir İmamoğlu’nun önünde. Ama beş puan ama on puan, her ankette fark değişse de önde olan değişmiyor. Yaşanan sürecin, çok ağır ithamlara muhatap olan Ekrem Beyi zayıflatacağı ve Mansur Beyi güçlendireceği ortadayken Özgür Beyin İmamoğlu ısrarı CHP’yi çözümsüzlüğe mahkum ediyor.

‘’Mansur Bey neden güçlensin?’’ diye sorulabilir. ‘’Eğer operasyon sadece siyasiyse yani yolsuzluk iddiaları palavraysa, neden en kuvvetli aday olan Yavaş değil de daha zayıf olan İmamoğlu hedef alındı? Neden yüzlerce CHP’li, ülkücü olan Yavaş’ı değil de İmamoğlu’nu ihbar etti?’’ Bu sorular ve cevapları Yavaş’ı güçlendiriyor.

Ayrıca Terörsüz Türkiye sürecinden sonra Dem seçmeninin en azından bir kısmının cumhur ittifakına yöneleceği ortada. Bu da muhalif milliyetçi oyları ve MHP’den ve BBP’den oy alma kabiliyetini daha kıymetli hale getiriyor. Yani nereden bakarsanız bakın gelişmeler Yavaş’ın önünü açıyor.

Özel de böyle bir durumda kalkıyor, fikrini alma nezaketini dahi göstermeden Yavaş’ın emanetçi aday olabileceğini açıklıyor. Böyle bir pozisyonu hangi iddialı siyasetçi kabul eder? Bu yapılan Mansur Beyi CHP’den uzaklaştırmaktan başka ne işe yarar? Özgür Bey aynı konuşmasında ‘’%70 alırız, anayasayı değiştirecek çoğunluğa ulaşırız, parlamenter sisteme geçeriz’’ diyor. Yavaş çocuk mu? Buna inanır mı?

CHP’yi İmamoğlu’na endekslemek aynı zamanda dar bir alana hapsetmek anlamına geliyor. İktidarında istediği CHP’nin İmamoğlu bataklığında debelenmesi. Oysa CHP iktidara talip olan her muhalif parti gibi umut olmak zorunda. ‘’CHP savunmada çuvallar, dış politikayı yönetemez’’ imajını yıkmalı. CHP, halkı ekonomiyi şahlandıracağına inandırmalı. Bunları sadece İmamoğlu mitingleri düzenleyerek nasıl yapacak? Özgür Beyin mitinglerde yaptığı konuşmalara bakın. Ülkenin herhangi bir sorunu için önerilen bir tanecik çözüm var mı?

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
2 Yorum
Ertuğrul Türkoğlu Arşivi

Suriye 14 Temmuz 2025

14 Temmuz 2025 Pazartesi 08:15

Hankendi zirvesi

07 Temmuz 2025 Pazartesi 09:54

NATO zirvesi mi, NATO devrimi mi?

30 Haziran 2025 Pazartesi 09:31

Çin hepimizi fişliyor

26 Haziran 2025 Perşembe 09:55

İran Türklerinin dezavantajları

19 Haziran 2025 Perşembe 12:12

İran neden başkentini değiştiriyor?

12 Haziran 2025 Perşembe 10:35