NÖBET KIRICI MÜDÜRLERE BİR ÇİFT SÖZÜM VAR!

Sendikalar arka arkasına nöbet tutmama eylem kararı alıyor. İdareler de güyâ yetkileri dâhilinde olduğunu iddia ettikleri birtakım düzenlemelere gidiyorlar. Kendi sendikal çalışma alanımız başta olmak üzere yurdun dört bir yanından şikâyetler, telefonlar yağıyor. 

Arkadaşlarımızın ilk şikâyeti nöbet eyleminin olduğu hafta kendilerine nöbet yazılmayıp diğer haftalara ikişer hatta bağzı yerlerde üçer nöbet yazıldığı yönünde… Bu durum, İlköğretim ve Ortaöğretim Kurumları Yönetmeliği’ nin sırasıyla 44 ve 91. maddelerine aykırı! Şimdi bu sözüm ona idareciler, ileride bir sendika grev kararı alsa grev günü okulu tatil edip ertesi günü geceye kadar ders mi işletecekler? Böyle tedbirlerle(!) kendilerini çıkmaza sürükledikleri kertede komik duruma düşürdüklerinin farkına varmalılar!

Ayrıca okul müdürleri kurumlarında mutlak yetkiye sahip değildir! Yönetmeliğin 39. maddesi gereğince okul müdürleri kurumlarını ‘‘…mevzuat hükümleri doğrultusunda diğer çalışanlarla birlikte müdür tarafından yönetilir.’’ hükmü doğrultusunda demokratik şekilde yönetmek zorundadırlar! Mülâkatla bile görevlendirilse hiçbir okul müdürünün yönetmeliği çiğneme hakkı ve yetkisi yoktur! Dahası, sizi iki ya da üç nöbet tutmaya zorlayan idareci Türk Ceza Kanunu’ nun 107. maddesi gereği size şantaj yapmaktadır. Böyle bir durumda yasal ve idarî anlamda itiraz etme veya dava açma hakkınız doğar!

Kimi kendini bilmez idareciler nöbet eylemindeki öğretmen arkadaşımızı tutmadıkları nöbet sebebiyle tehdit ediyorlarmış. Bu idareciler muhtemelen Türk Ceza Kanunu’ nun İş ve Çalışma Hürriyetinin İhlali başlıklı ‘‘Cebir, tehdit kullanarak ya da hukuka aykırı başka bir davranışla iş ve çalışma hürriyetini ihlâl eden kişiye mağdurun şikâyeti halinde 6 aydan 2 yıla kadar hapis veya adlî para cezası verilir.’’ şeklindeki 117. maddesini bilmiyorlar. Aynı kanunun Tehdit başlıklı 106. maddesi de eylem kırıcı müdürler için adeta biçilmiş kaftan… Tehdite uğrayan arkadaşlarımızın mezkûr maddelere istinaden itiraz, şikâyet ve dava açma hakları bulunmaktadır!

Bitmedi, en önemlisine geliyoruz: Türk Ceza Kanunu’ nun Sendikal Hakların Kullanılmasının Engellenmesi başlıklı 118. maddesinin birinci fıkrasında ‘‘Bir kimseye sendika faaliyetlerine katılmaya veya katılmamaya zorlamak amacıyla cebir veya tehdit kullanan kişi 6 aydan 2 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.’’ denilmektedir. Yani nöbet eylemine burnunu sokan idareciler kendini hâkim karşısında bulurlarsa ‘‘Biz ne yaptık?’’ diye sormasınlar? 

Aynı maddenin ‘‘Cebir, tehdit kullanılarak hukuka aykırı başka davranışla bir sendikanın faaliyetlerinin engellenmesi halinde 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.’’ şeklindeki ikinci fıkrasında müdürlerin işgüzar tutumlarının ağır bedelini görüyoruz. Nöbet tutmamak, sendikal faaliyet ve eylemdir dolayısıyla 118. maddenin ikinci fıkrasına göre nöbet eylemine idarecilerin müdâhil olması anayasal suçtur!

Nöbet eyleminin çocuklarımızın güvenliğini tehlikeye düşüreceğini iddia edip baskı uygulayan idarecilerin derdi çocuklarımız değil koltuktur! Ayrıca sendikal farklılıklardan dolayı eylem sebebiyle kendinde baskı uygulama hakkı gören idareciler mobbing uygulamış olurlar. Bu da İş Kanunu, Türk Ceza Kanunu, 657 sayılı DMK, 1982 Anayasası, 4688 sayılı kanun, Borçlar Kanunu, Türk Medenî Kanunu, ILO sözleşmeleri, İnsan Hakları Evrensel Beyannâmesi, Kamu Görevlileri Etik Mevzuatı’ na aykırıdır! Aklı başında bir idareci, nöbet eylemine karışarak 500 yasayı çiğnemeyi göze alamaz; diye tahmin ediyorum.

Nöbet kırıcı müdürler, emin olun, nöbete ücreti sizden daha çok istiyorlar. Çünkü idareciler her zaman nöbet tutmak zorundalar! Eylemimiz azim ve kararlılıkla sürecektir. Onlar nöbet kırıcı ise biz de eylem kılıç’ ıyız!


Yücel ÖNDER
Türk Eğitim-Sen
Esenler İlçe Başkanı

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Arşivi