ORTAYA KARIŞIK

Meşhur hikâyedir: Gece vakti hırsızın biri demir kesicisiyle dükkânın asma kilidini kesmeye çalışırken devriye atan polisler, hırsıza sormuşlar: Ne yapıyorsun? Hırsız: Keman çalıyorum. Polis: Nasıl keman bu hiç sesi çıkmıyor? Hırsız: Sabaha çıkar. MEB’ de de bazen bu hikâyeye benzeyen öyle küçük fakat tesirli hamleler yapılıyor ki amacını, sonucunu anlamak mümkün olmayabiliyor. Karaman’ ın koyunu sonra çıkar oyunu hesabınca aradan üç beş ay geçtikten sonra ’’Vay canına adamlar demek ki bunu hesap etmişler!’’ diyorsunuz. Bu yazımda MEB’ de birbirinden farklı bazı sorunları masaya yatırmak istiyorum:

Bir Hayvanın Düşündürdükleri...

Yakın zamanda Türk kamuoyu ilginç bir açıklamaya tanık oldu: Akil insanlardan biri, çözüm sürecini herkesin anladığını hatta bu süreci o kadar iyi anlattıklarından hayvanların bile anladığını söyledi. Kötü söz sahibine aittir ama yine de şaşırmamak elde değil! Ne demek bu süreci hayvanlar bile anladı? Şehit aileleri, gaziler, Atatürkçüler, vatanperverler, milliyetçiler ve duyarlı vatandaşlarımız bu sürece karşı. Toplumun tamamına yakınına kim hayvan diyebilir! Hayvandan bile daha zor anlıyor, anlama kıtlığı çekiyor diyebilir! Bu cesareti nerden buluyorsun bre! Tekel işçilerinin provokatör, öğrencilerin beyinsiz, hayır’ cıların darbeci, şehit analarının yaygaracı, Hopalıların eşkıya, İzmirlilerin gavur olduğu bir ülkede elmanın altına armut düşmez. At sahibine göre kişner. Ne demiş Hacı Bektaş: ’’Eline, diline, beline sahip ol!’’ Bu sözler de şirketten gelsin sana: Biliyorsan konuş ibret alsınlar. Bilmiyorsan sus da adam sansınlar! Üslûbu beyan, aynîyle insan!

LYS İzninin Düşündürdükleri...

2008’ de seçilme yaşı 30’ dan 25’ e düşürüldü. İlköğretimde sınıf tekrarı tarihe karıştı. 2012’ de öğrenciler için serbest kıyafet uygulaması getirildi şimdi de 45 günlük LYS izni… MEB bakanı İstanbul’ da bir açılışta LYS izninin SBS için söz konusu olamayacağını söyledi. Yani LYS, SBS’ ye göre çok daha önemli demeye getirdi. Kolayı var sayın bakan: Madem bu kadar önemsiz, SBS’ yi kaldıralım gitsin. Aslında burada gözden kaçan iki husus var: Yıllardan beri yapılan değişikliklerle öğretmenin eli zayıfladı, öğrencinin eli güçlendi. Ve örtülü amaç: tamamen, gençlerden oy devşirmek… Başka bir amacın olduğunu düşünen varsa pembe rüyasından uyansın!

Serbest Kıyafetin Düşündürdükleri...

Serbest kıyafetin satır aralarını okumaya çalışalım: Başörtüsü serbestisi ile öğretmen ve öğrencilerin kılık kıyafet serbestliği disiplinsiz başıboş bir neslin yetişmesine sebep olacak. Bu da ileride askere gidecek erkekler için büyük sorun. O yüzden bu değişiklik hakikaten kötü bir adım! Ayrıca şunu da unutmamak gerek: Serbest kıyafetle devlet okulları özel kurumlara yaklaştırılmaya çalışılıyor. Bunu da iş güvencesine bir tehdit unsuru olarak görüyorum.

19 Mayıs’ ın Ardından

Bir toprak parçasını dökülen kan, ne kadar vatanlaştırırsa o kanın dökülmesinden sonra yapılacak anma ve kutlama törenleri de bir milleti o kadar birbirine bağlar. Ne yazık ki ülkemizde son yıllarda neredeyse milli bayramları kutlayamaz hale geldik. Özellikle vatandaşlarımızın 29 Ekim’ de maruz kaldığı şiddet; gerçekten utanç vericiydi, bu yetmezmiş gibi bir de marjinal Ergenekonculukla suçlandılar. Aynı utancı 3 ve 19 Mayıs günlerinde de yaşadık. 3 Mayıs’ ta Galatasaray Lisesi önünde toplanan gençlere polis direkt olarak biber gazıyla müdahale etti. Gençleri, arka sokaklarda teröristlermiş gibi saatlerce kovaladı. Yakaladıklarını döve döve gözaltına aldı, hepsine bizzat şahit oldum, elimizde Türk bayraklarıyla kaçtık durduk. Resmen skandaldı. Buna benzer bir görüntüyü de 19 Mayıs’ ta Beyoğlu Müftülüğü önünden Dolmabahçe’ ye yürümek isteyen gençlerde de görecektik ki 19 Mayıs’ ı kutlamaya gelen bu yürekli gençler sadece basın açıklaması yapıp dağıldılar. Yine yürütülmediler orası hala ayrı bir utanç konusu!     

Bu Ne Perhiz Bu Ne Turşu!

Hükûmetin Artvin vekilinin ’’Doğu’ daki öğretmenler ek-dersi yüksek alsın.’’ önerisini akil insan Gündoğdu’ nun desteklemesine ne demeli! Hem akilsin çözüm sürecini ve teröristi masum göster hem de Doğu’ da sorun olduğunu kabul edip ek-ders iyileştirmesi önerisine destek ver!  Bu ne perhiz bu ne turşu Gündoğdu!

Son Olarak

Hiç denemedik ama koro halinde Fatiha’ yı okusak acaba tiksinir miyiz? Camide Fatiha’ dan sonra cemaat olarak amin diyoruz, elhamdülillah, daha tiksinmedik. Son zamanlarda buna benzer bir açıklamaya şahit olduk. Atatürk, İstiklal Marşı, İnkılap Tarihi dersi derken şimdi de Andımız’ a dil uzatılmaya başlandı. Allah sonumuzu hayretsin. Bir de altı sendika başkanı neredeyse üç aydır akil insan rolündeler. Acaba bir mesafe kaydedebildiler mi merak ediyorum.


Yücel ÖNDER
Türk Eğitim-Sen
Esenler İlçe Başkanı

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Arşivi