“Su uyur düşman uyumaz” atasözünü bilirsiniz.

Peki, su uyur mu? Hayır.

Peki, düşman uyur mu? Annemin ifadesiyle, hayır, hayır, hayır.

Türkiye’nin ve bir kısım (!) İslam coğrafyasının bugünlerde ortak gündemleri Kudüs’tür.

Kudüs’e ve uykuya dair geçmişten günümüze birkaç örnek…

BİR.

Selahaddin Eyyubi, Kudüs’ü 1187’de fethetmişti. Eyyubi’nin bu fetih nedeniyle İslam dünyasındaki yeri farklıdır.

Yavuz Sultan Selim, 1517 yılında Kudüs ve Filistin topraklarını Osmanlı İmparatorluğuna bağladı.

400 yıl sonra, 1917 yılında Kudüs’ü kaybettik. İngiliz General Allenby, Birinci Dünya Savaşında Filistin-Suriye Harekât Komutanı olarak Kudüs’e yürüyerek girdi.

Ve Selahaddin Eyyubi’nin mezarına giderek, “kalk Selahaddin biz yine geldik” dedi.

“Kudüs Fatihi” unvanı verilen Allenby uyumamıştı, uyur numarası da yapmamıştı.

İKİ.

Fatih Sultan Mehmet İstanbul’u 1453 yılında fethetti.

Mondros Antlaşması sonrası, 1919 yılında aynı General Allenby İstanbul’a beyaz at üzerinde girdi. Fatih’in İstanbul’a beyaz at üzerinde girişinin intikamını alırcasına.

Bir kez daha, biz yine geldik demiş ve uyumadığını göstermişti…

ÜÇ.

6 Aralık 2017’de, Osmanlı’nın Kudüs’ü terkinden 100 yıl sonra bu kez ABD Başkanı Trump bir açıklama yaptı.

“Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak tanıyoruz ve büyükelçiliğimizi oraya taşıyacağız” dedi.

Uyur numarası yapmadıklarını gösterdi.

DÖRT.

Nureddin Mahmut Zengi, birçoğumuzun ismini ilk kez duyduğu Selçuklu hükümdarı. Halep Atabek’i, 1176’da vefat etti.

Üç hayali vardı.

İlki, İslam Birliğini kurmak. Hayattayken gerçekleştirdi.

İkincisi, Kudüs’ü fethetmek. Bu hedefini vefatından 11 yıl sonra komutanlarından Selahaddin Eyyubi gerçekleştirdi.

Üçüncüsü, Konstantiniyye’nin (İstanbul’un) fethiydi. Bu hedefini de Fatih gerçekleştirdi.

Peki, el-Emir’ül-Adil (Adil Hükümdar) unvanlı bu Türk hakanını neden kimse anmıyor.

Acaba, Türk olduğu için olabilir mi? Uyu uyu yat uyu…

BEŞ.

Şerif Hüseyin’in ve daha nicelerinin ihanetinin de tetiklemesiyle terke zorlandığımız beldelerde ne acılar yaşandı bilinir mi?

Merhum Falih Rıfkı Atay, Zeytindağı romanında çok güzel anlatılır yaşananları. Gencecik yiğitlerimizin nasıl da inançla savaştıklarını ve şehadet şerbeti içtiklerini.

Uyuklamayı bırak (ey) Türk evladı...

Es-selam olsun, ves-selam olsun, has-kelam olsun 1187-1517-1917-2017 silsilesinde uyananlara.