
Yavuz Koca
DEVLET BABANIN KESESİ
Dünyada başka bir ülke var mı bilmiyorum. Muhtemelen yoktur, olsaydı duyardık.
Havai fişekler gecenin karanlığında, parlak bir gökyüzünde ancak güzel görüntüler verir. Gündüzün gün öğle vaktinde havai fişeklerle kutlama yapmak ancak bize mahsustur.
Üstelik bunu 9 yıl arayla iki kez yapmak. Nasılsa masraflar devlet babanın kesesinden…
İlki: 1995 yılında Sayın Çiller’in başbakanlığı döneminde imzalanan Gümrük Birliği Anlaşmasını sanki Avrupa Birliği’ne girilmişmiş gibi havai fişeklerle kutladık. Oysa Türkiye bu kararla tam üye olmadığı, kararlara katılma veya veto etme hakkı bulunmadığı halde Gümrük Birliği Anlaşması imzalayan ilk ve tek ülkeydi.
Olsun ama hava fişeklerle ne de güzel kutlamıştık.
İkincisi: 2004 yılında Sayın Erdoğan’ın başbakanlığı döneminde müzakerelerin başlama kararını yine sanki Avrupa Birliği’ne girilmişmiş gibi havai fişeklerle kutladık. Oysa 12 yıllık süreçte gördük ki bu karar Türkiye’ye adım attırmadı.
Olsun ama hava fişeklerle Kızılay meydanında ne de hoş kutlamıştık.
Üçüncüsü: Kendi kendine gelin güvey olma kutlaması maalesef yapılamadı. Mart 2016’da Avrupa Birliği ile yapılan vize görüşmeleri ve müzakerelerin değerlendirilmesi sonrasında kutlama yapılamadı, çünkü Türkiye aynı günlerde her şehit acılarıyla yüz yüzeydi, konjonktür uygun değildi.
Eğer AB sözünde durursa vizesiz giriş-çıkış tarihi Ekim’den Haziran’a alındı ya belki iki-üç ay sonra yaparız.
Yahu bu ne bitmez bir serüvenmiş.
1957’de kurulan birlikte, 2016 yılına kadar geçen 59 yılda üye sayı 30’a dayandı.
Türkiye’nin başvurusundan sonraki 57 yıllık süreçte bir arpa boyu yol ancak alabildik.
Ankara Anlaşmasından sonraki 53 yıllık süreçte de bir çavdar boyu yol aldık mı bilmiyorum.
AB’ne tam üyelik başvurusu 1987 yılında oldu. 29 yılda bir yulaf boyu almışızdır herhalde.
Gümrük Birliğinden sonraki 20 yıllık süreçte hesap-kitap somut olarak yapılamadı bile.
1999 yılında Helsinki’de adaylık statümüz tescil edildi de arada geçen 17 yılda ne oldu?
2004 yılında Brüksel’de 3 Ekim 2005 tarihinde müzakerelere başlayacağı ilan edilmişti. 35 başlıktan kaçı tam-kaçı yarım açıldı, kaçı kapandı-kaçına dokunulamadı, o bile tartışılır oldu.
Avrupa Birliğinde iki temel husus var.
Kopenhag Siyasi Kriterleri ve Maastrich Ekonomik Kriterleri. İlgili aday ülkenin bunları ne kadar karşıladıklarına bakılır.
Görünen o ki, bizim kriterimiz Müslüman oluşumuz. Anlayana…
Neyse, inşallah Türkiye bu terör belasını defeder veya asgariye indirir ve Haziran sonrasında yaz günü, biz havai fişeklerimizi güneşe karşı patlatırız.
Özledik (!) arkadaş, ayıp mı?
Nede olsa devlet babanın kesesinden…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.