Maalesef MHP ikinci büyük tehlikeyle yüz yüzedir.

MHP ve tabanı yeniden içeriye döndü. İç iktidarı korumak veya iç iktidarı değiştirip kendi iç iktidarını kurma mücadelesi her şeyin önüne geçti. Oysa bu dirayet ve azim Türkiye’de iktidar olmak için gösterilse ne çok şey değişirdi…

Biraz nostalji yapalım.

Haklı çıkmak iyidir ama ben bir konuda haklı çıktığım için üzgünüm. Henüz 1 Kasım seçim kararı alınmamıştı. “MHP’Yİ BEKLEYEN TEHLİKE” başlıklı yazımda (15/6); “…yapılacak erken seçimde ki erken seçim mutlaktır, MHP’nin Allah korusun şimdikinden daha iyi bir sonuç alamaması için tuzaklar kurulabilir” demiş ve “… Hükümet kurulamayışının faturasının algı yönetimiyle MHP’ye kesileceğini” öngörmüştüm.

Hakeza 7 Haziran seçimlerine beş kala (2/6) yayınlanan bir başka yazımda, kadının siyasetteki önemini vurgulamış ve kadınlarımız işe el koymalıdır demiştim. Ve sormuştum, “Türkiye’de bir siyasi hareketin 4 Başbakan, 2 Cumhurbaşkanı çıkarmasının öncüleri kimlerdi?” El cevap, kadınlar, analar… Biz ne yaptık?

“MHP KASIMDA NE YAPAR?” başlıklı yazımda (17/9) ise “...1 Kasım’da MHP’nin 1999 rekorunu kırması zor değildir. Yeter ki, aday olarak öncelikle kendiniz, eşiniz, oğlunuz, kızınız, akrabanız sarılsın seçimlere, yeter ki listenin önlerinde bulunması gerekip de ya gerilere düşene veya listeye giremeyenlere hatır sorun, gönlünü alın, çalışmalara katılımını istirham edin, gerektiğinde ayağına gidin, diye âcizane öneride bulunmuştum. Biz ne yaptık?

Seçimlerde MHP’yi gerilere düşüren faktörlerden birisi de “nasılsa MHP’nin baraj derdi yok, liderim beni listenin garanti yerine de koymuş” diyerek yeterince kucaklamayan ve çalışmayanlardır.

Yetmezmiş gibi, Sayın Genel Başkanı yanlış bilgilendirenler, tabanda sevildiği düşünülen, televizyonu sıkça kullanabilen, isimleri öne çıkan, ülkücülerin yüreğine dokunan siyasetçilerden bazılarını bir şekilde dışlattılar veya gerilere ittiler. Ve bunların etkisiz eleman olduğunu söylediler.

Tamam, konjonktür uygun değildi, tamam karşımızda devlet gücünün dayanılmaz ağırlığı vardı, adayların ve teşkilatların hiç mi kabahati yoktu?

MHP’nin bu ülkenin sigortası olduğunu yeterince göremediler. Çok merak ediyorum, bazı elitler MHP’nin son seçimde aldığı sonuçlara 84 yaşındaki babam Hacı Mirza kadar üzülmüş müdür? Benim inancım odur ki, hayır…

Sayın bayanlar ve baylar değil, öncelikle sayın baylar size sesleniyorum. Önceliğimizi değiştirmez ve ülkücü hareketi engellersek 2019 seçimleri nasıl olacak biliyor musunuz? Başkanlık sistemi kurulmuş, dar bölge sistemine geçilmiş, kırmızı çizgileri değiştirilmiş, Yeni Türkiye’de İki büyük partiden birisini tercihe zorlayan bir seçim… Anladın sen onu!

Mukadderat rüzgârı sert esiyor bilelim. MHP’ye oy vermeyip, hatta başka kapılarda dolaşıp da bugün MHP’yi yargılayanların verdiği acının çok fazlasını iç mücadelenin sonuçları verebilir… Demedi demeyin.

Sağlık, saadet ve başarı dileklerimle…