MHP'Yİ BEKLEYEN TEHLİKE (3)

Aynı başlıkla yayınlanan üçüncü yazımdır bu…

“MHP’yi bekleyen en büyük tehlike içinin karışması ve bunun sonucu teşkilatlarda oluşacak moral bozukluğudur.

Ve hele bir de ülkücünün yüreğine dokunamayanlar ön almışsa…

MHP’ye acının en büyüğünü iç mücadelenin sonuçları verecektir” diye tekrar uyarıyorum.

İçinin karışma ihtimaline üzülürken, partiyi yönetenler teşkilatları kapatmaya başladı.

Yani iç, içeriden karıştırıldı.

Bunun örnekleri daha önce de vardı ama bu sefer ki başka.

Bazılarının pek umurunda olmasa da hayatının tek gününde bu harekete bir gün bile küsmeyen ülkücüler bu duruma çok üzülüyor.

Ne olacak şimdi?

Genel Merkezin amacı olağanüstü kongre isteyen teşkilatları ve delegasyonu bir şekilde bertaraf etmek.

Sonrasında kapatılan teşkilatlar yeniden açılacak. 400 ve biraz üzeri üye kaydedilecek. Üyeler yakınlardan seçilecek, kongrede bunlar delegeleri belirleyecek, o delegeler yöneticileri seçecek…

İyi tamam da seçimlerde oyu kim verecek?

Tamam, afiş, bayrak parayla astırıldı, onları kim koruyacak.

O her dönem bedavadan milletvekili seçtiğimiz bazılarının en yakınlarını dahi şimdiye kadarki seçimlerde çalışırken gören olmadığına göre seçimlerde kim çalışacak?

Muhteremler nasıl kıyıyorsunuz siz MHP’ye?

Türkiye’nin en köklü partilerinden olan MHP’ye…

Umutların tükendiği anlarda milletin ülkücüler var, korkmam duygusunu beyinlerinin arkasında sakladığı MHP’ye…

Kılıçkıran’ın, Önkuzu’nun, Özmen’in, İmamoğlu’nun ve yiğitler yiğidi Çakıroğlu’nun canını verdiği bir ülkünün ev sahibi MHP’ye…

Yalvarıyorum yapmayın, etmeyin…

Profesyonelleşen ve kendisine oy veren taban ile gönül rabıtası kopan, ilindeki il-ilçe seçimlerinin tamamında kendi seçmeninden veto yiyen politikacılarla bir yere gidilemeyeceğini görün artık.

Denemesi bedava. İlgili illerde, sadece delegeye değil üyelere sorulsun, vatandaşın memnunum/samimidir cevabı 10 üzerinden 2 olanlar sınıfı geçmiş olsun.

Unutmayalım; Her kapanan kapı bir daha aynı açıklıkta açılamayacaktır,

Her kapanan kapı onulmaz yaralar açacaktır,

Her kapanan kapı gönül kapılarını da kapatacaktır,

Dünya’da taşlar yeniden oturtuluyor, Türkiye’nin etrafına ve içine yeni çizgiler çekiliyor, ülkücü hareketin uğraştığına bakın…

Umuyor ve diliyorum ki; zafer inananların, tabanı sevenlerin, hizmetin manasını bilenlerin, tabanın beklentisi doğrultusunda adam gibi davrananların, devleti yönetmek için hazırlığı olanların olacaktır.

Seçimlerdeki sloganımızla, “Ses Ver Türkiye” demiştik ancak yeterli cevabı alamamıştık.

Şimdi de, “Ülkücünün Sesine Ses Ver Genel Merkez” diyoruz…

Es-selam olsun, ves-selam olsun, has-kelam olsun ey (!) yaşlı gözlerle kutlu bir iktidar bekleyen taban…

[email protected]

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yavuz Koca Arşivi