RABİA

Hâdi

2006’ da İstanbul’ da Atatürk Havaalanı’ nda yumruklarını sıkmış, çatık kaşlı, uzun boylu, Türklere has bıyığıyla sınır dışı edilmek üzre uçağa doğru götürülen aslan yürekli adam Türkiye’ ye son defa baktı; belki de gözyaşlarını içine akıttı. Suçu tam olarak, varlığını Türk varlığına adamaktı. O, Güney Azerbaycan Türklerinin lideri Dr. Mahmutali Çehreganlı’ ydı. Bu ismi çok azınız biliyor. Irak bölgesel Kürt yönetimi sözcüsü Dizai’ nin geçirdiği kalp krizini bile ikinci haber olarak veren yandaş medya, Dr. Mahmutali’ den hiç bahsetmedi. İran’ da yaşayan 25 milyon Türk’ ü İran nasıl yok saydıysa Türkiye de yok sayıverdi.  

Dr. Mahmutali, Dr. Küçük soyundan gelen çağdaş dünyamızın mücadeleci Türk liderlerinden… Onu tanımasanız da bir gün Elçibey’ in, başka bir gün Bahtiyar Vahapzade’ yi yanında görürsünüz. Sayıları 200.000’ i aşmış, ne idüğü belirsiz Suriyeli mültecilerin yolgeçen hanına çevirdiği sınırlarımızdan hakkında hiçbir suçlama olmayan, ömrünün son 18 yılının 6 yılını hapiste geçiren, geriye kalanını mülteci olarak yaşamak zorunda bırakılan Dr. Mahmutali Çehreganlı’ nın geçmesi yasak! Yani Türk’ ün Türkiye’ ye girişi yasak!

Sâni

2004’ te Macaristan Millî Savunma Üniversitesi’ nde bir cinayet işlendi. NATO kursunda bir Azeri subay Hocalı’ da katledilen 763 Türk’ ün intikamını Ermeni bir subayın kafasını baltayla keserek aldı. Azerbaycan bayrağıyla dalga geçen, Azerileri katleden Ermenilerin sonu böyle olmalıydı. Verdiği ifadede böyle demişti Ramil Seferov. Başı dimdikti, sesinde en ufak bir titreme yoktu, çok netti. 27 yaşındaydı, üsteğmendi. Yargılanması 2 yıl sürdü. 2006’ da müebbet hapse mahkûm edildi. 2012’ ye kadar 8 sene hapis yattı ama Ramil Seferov için 8 saniye ağlamadık, tıpkı Ramil Seferov’ un müebbet hapse mahkûm edildiğinde ağlamadığı gibi…

Sâlis

’’Mindannyian Attila Unokai Vakyung!’’ yani ’’Biz de Atilla’nın torunlarıyız!’’ 16 Ekim 2012’ de Budapeşte’ de Macaristan ile oynadığımız millî maçta tribünlerde yer alan bu pankartı futbolseverler mutlaka hatırlayacaklar. Macaristan’ ın Turancı partisi Jobbik’ in lideri Vona Gabor astırmıştı pankartı. Jobbik, meclisin üçüncü büyük partisi, 47 milletvekili var. Bizim 21 yıldır yapamadığımız Hocalı’ nın soykırım olarak tanınmasını Jobbik meclise götürdü. AB’ yi değil Turan’ ı ve yerli sanayiyi hedefliyorlar. Ve daha da ilginci Jobbik’ i üniversitede bir gençlik topluluğu olarak kuran Vona Gabor milletvekili seçildiğinde henüz 32 yaşındaydı.

Rabia

Ve Uygur Türklerinin anası Rabia Kadir… 8 yıldır mülteci, tüm ailesi izleniyor, girmesinin yasaklandığı 3 ülke var: Çin, Kuzey Kore ve Türkiye. Doğu Türkistan’ ın ses bayrağı, her platformda Çin zulmünü ve Uygur Türk’ ünün acısını anlatıyor. Yaptığı tam olarak şu: dünyanın en kalabalık devletine tek başına kafa tutuyor! Çin’ e göre terörist… Kürşat soyundan gelen çağımızın Nene Hatun’ u… Mücadeleyle, hapislerde, hastalıklarla, acıyla, vatan özlemiyle geçen bir ömür… 

Doğu Türkistan’ ın dış dünyayla bağlantısı yok. Ana vatan Doğu Türkistan’ ın irili ufaklı 12 şehrinin hangisinde katliam yapılıyor, kaç Uygur Türk’ ü öldürülüyor bilmiyoruz. Katliamları günler sonra birkaç kare fotoğrafla halen daha satılmamış birkaç televizyon kanalı veriyor. Çoğu katliamdan haberimiz bile olmuyor. Doğu Türkistan’ a canlı bağlanıp bilgi almak, Çin’ e savaş açmak demek… En hızlı yöntem, katliamdan sağ kurtulan biri ülke dışına çıkıp sosyal medya yoluyla elindekileri paylaşması… Çinlilerin de katliam fotoğraflarıyla bir Uygur Türk’ ünü daha havaalanında öldüreceğinden asla şüpheniz olmasın. Tıpkı 5 Temmuz 2009’ da 30.000 Uygur Türk’ ünü katlettikleri gibi…

Hiç unutmam yıllar yıllar önce, Rabia Kadir’ in mülteci olarak yaşadığı Amerika’ dan Türk kanalının canlı yayınına bağlanmıştı. Doğu Türkistan’ daki Çin zulmünü anlatırken sesi hala titriyordu. Anlattığı katliam aylar önce olmuştu. Bu süre zarfında Doğu Türkistan’ ın kaç yerinde daha kaç katliamın yapıldığını kendisi de bilmiyordu. Türkiye’ den yardım istiyordu Rabia Kadir. Türkiye’ yle telefon yoluyla bile irtibat kurabilmiş olmaktan dolayı ölse de gam yemeyeceğini söyledi. Yüreği mutlulukla dolarak dünyadaki tek umudu olan ’’büyük devlet Türkiye’’ ye selam etti. Bu canlı yayını izlerken üniversite öğrencisiydim. Rabia Kadir telefonu kapattıktan sonra ağladı, ben de televizyonu…


Yücel ÖNDER

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Arşivi