REFLEKSİMİZ KIRILIYOR FARKINDA MIYIZ?

Ne olduğunun pek farkına bile varmadan kalyondan vadilere, vadilerden kuytulara, dağlardan ovalara savrulup duruyor.

Tarihi ve manevi değerlerimize ve değer yargılarımıza darbe üstüne darbe vuruluyor.

Badire üzerine badire atlatıyoruz ama kaybettiklerimizi göremeden.

Onuncu Yıl Marşı, Ulubatlı Hasan gölgesi, Andımız, T.C. ibarelerinden rahatsızlık, Milletvekili yemin metnindeki Türk ifadesi, mezhepsel istismar, cemaatler kavgası…

Bunları düşünürken ki duygularımı sizlerle paylaşmak istiyorum, soru cevaplarla.

*****

Osmanlı dağılırken, bir millet yokluğun eşiğindeyken onu kim kurtardı?

Allah’ın izniyle Atatürk.

Yıkılan devletin içinden çıkarılan devlete ne adı verildi?

Türkiye Cumhuriyeti.

"Şecaat arz ederken merdi kıpti sirkatin söyler" misali Atatürk belgeseli yapan ve onu televizyonlarda yayınlatan, Atatürk’ü itibarsızlaştırmaya çalışan ve kısmen de olsa başaran kimdi?

Can Dündar.

Cumhuriyet Gazetesi, ismini nereden almıştı?

Atatürk’ün kurduğu Türkiye Cumhuriyeti'nden.

Cumhuriyet Gazetesinin başına kimi getirdiler?

Can Dündar'ı.

Gelmiş geçmiş en büyük ve gerçek Türk Milliyetçilerinin başında kim gelir? Atatürk.

Cumhuriyet Gazetesi okurlarının önemli bir kısmının Türk Milliyetçiliğine (milliyetçiliği ırkçılıkla karıştırarak) bakışı nasıldır?

Malum...

Ben Can Dündar'ın o belgeselini sonuna kadar izleyebildim mi?

Hayır. Tam olarak izleyemedim. Çünkü bir Türk olarak kanıma dokundu.

*****

Türk Milletinin en büyük refleks kırılması ne zaman yaşandı?

Birinci kırılma: Türk askerinin başına Irak’ta çuval geçirme olayında.

O zaman yetkili komuta kademesi "Size ölmeyi emrediyorum, başınıza çuval geçirtmeyi değil" diyebilir miydi?

Evet.

Peki, neden demedi?

Komuta kademesi bunu diyemeyecek durumdaydı.

İkinci kırılma: Paşalar hapse tıkılırken.

Peki, buna kim göz yumdu?

Sarı öküz hikâyesindeki gibi "dur bakalım ne olacak" diye bekleyen zamanın askeri ve sivil elitleri.

Peki, ne oldu?

"Dur bakalım ne olacak" diye bekleyenlerin tamamı da aynı akıbete uğradı.

****

İşte refleks kırılması budur.

Demiri demire dövdürürler...

Sac olur.

Yiğidi yiğide kırdırırlar...

Korkak olur.

Sonra da milliyetçi nutukların gölgesinde oy alanlar TBMM’de “Türk” ifadesinden rahatsız olur.

*****

Bu gelgite Prof. Dr. Kerem Doksat "REFLEKS KIRILMASI" demiş aynı başlıklı yazısında.

Çok muhteşem bir analiz... Okumanızı tavsiye ederim.

Geleneksel olarak bilinenleri bir hap halinde ÇİVİ gibi çakmış beyinlere ki belki uyanır geçmişini unutan bir millet.

Şimdi oturalım ve analizi yeniden okuyalım.

Sarı Öküz hikâyesini bir daha okuyalım.

Pavlov'un Köpekleri hikâyesini bir daha okuyalım.

Her ne kadar Türk Milletinin önemli bir kısmı sınırlı karakterle yazılan TWEET veya oradan buradan alıntı 10 cümlelik yazılardan oluşan sosyal paylaşım sitelerindekinden fazlasını okumayı pek sevmezse de...

Yine de okumaya çalışalım.

Selam ve saygılarımla, sağlık ve saadetler diliyorum.

[email protected]

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yavuz Koca Arşivi