YUMUŞAK KARIN AĞRISI

YUMUŞAK KARIN AĞRISI

 

Karlar Erimeden

Cumhuriyet Gazetesinde Hatip Dicle ile yapılan bir röportaj yayınlandı. Malum Hatip Dicle ayrılıkçılar için önemli bir kişidir. Halen Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eş Başkanıdır.

Diyor ki, Nisan sonuna kadar, karlar erimeden bu işi çözmezsek (istekler kabul edilmezse) metropolleri de içine alan bir şiddet dalgasıyla karşı karşıya kalabiliriz. Ve eklemiş feryat ediyorum, feryadımı dikkate alın…

Türkiye’nin bir bölgesi harabeye dönmüş, “karlar eridikten sonra, kardan kapalı bölgelerde mahrum teröristler rahata erdiğinde Türkiye kan gölüne dönebilir, ülke ateşe verilebilir, bu işi çözün” diyor…

Düşünmeye başladım. Sahi nedir bu milletin çektikleri.

Diyelim Lübnan çok gerilerde kaldı, diyelim Libya uzak, diyelim Mısır uzak, diyelim Irak’ın üzerinden zaman geçti balık hafızamız kayıttan düştü, yanı başımızda halen yanmakta olan Suriye vahşetini de mi göremiyoruz?

Bölücülük trend değiştirdi. Hendek siperli terörle hak-hukuk istiyorlar. Eskiden sadece hak derlerdi. Şimdi hukuktan da bahsediyorlar. Gerçekte istedikleri ne haktır ne de hukuk…

 

Yumuşak Karın

Üzerinde yaşadığımız coğrafya zor bir coğrafya. Batımızda Balkanlar ve Avrupa, kuzeyimizde Kafkaslar, doğumuzda Ortadoğu, güneyimizde deniz… Selçuklu, Osmanlı ve Türkiye…

Burada kişiliğinizle, kimliğinizle ve sancağınızla ilelebet payidar olmak istiyorsanız yumuşak karınlarınızı yok etmek, yok edemiyorsanız zayıflatmak zorundasınız. Ama komşularla sıfır sorundan, komşularla toptan sorun noktasına geldiğimiz gibi, içeride de siyasi karmaşa ve kargaşalar yaşarsak bizi zor günler bekliyor demektir. Gidişat pek hayra alamet değil.

 

Tehdit mi?

Türkiye NATO konseptinde Amerika’nın yakın müttefiklerindendir. Malum, ABD meselelere uzun vadeli bakar. CIA’nın eski üst düzey uzmanlarından Graham Fuller çok çarpıcı bir açıklama yapmıştı. “Artık Türkiye ile ABD’nin Orta Doğu’daki çıkarları çakışmaya başladı. Bu nedenle oyun bitti. BOP, İran, Irak, yeni müttefik Barzanı, Suriye gibi temel konularda Türkiye kendisini darı ambarında görmesin” demişti mealen.

 

36 Etnik Kimliğin Temeli

Karren Fogg, 2000 yılında kendi besledikleri bir Vakfa demişti ki; Türkiye’deki Çingeler konusunda bir araştırma yaparsanız size 1,5 milyon Euro veririz… Hani yetkililerimizden dinlediğimiz 36 etnik kimlik sorusu vardı ya, işte o iddia feyzini aynı yerden alıyor. Sonrasında Çingene meselesi AB İlerleme Raporunda yer aldı amma Türkler AB’ye istenmedi.

 

Türk Milliyetçileri

Bir millet darboğaza girerse kime ihtiyaç duyulur? Herhalde millet derken ismini söylemeyenlere değil. Sadece bir ırkı kastetmeyen, vatana-bayrağa-ortak istikbale inanan ve Atatürk’ün ifadesiyle “Ne Mutlu Türküm Diyene” diyebilenlere… Türk Milliyetçilerine… Peki, Türk Milliyetçileri ne yapıyor? Dünyanın gördüğü seçim başarısızlığını bile kabul etmiyor. Seçilmişlerden bazıları mutluymuş gibi davranıyor, bazıları kendi adamına parmak sallıyor, bazıları ilini ülkü mezarlığına çeviriyor, bazıları dün aynı sırada oturduklarına yafta buluyor…

Hemen iman tazelemeli ve “önce ülkem, sonra partim, sonra ben” diye feryat edilmelidir.

 

Sağlık saadet ve başarı dileklerimle… [email protected]

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yavuz Koca Arşivi