Seçimlere sayılı günler kala, artık partiler son sözlerini söylüyor. Hala kararsız olan kitle azımsanmayacak kadar çok.

 

Kanaatimce tabir-i caizse son düzlükte en etkileyici konuşmaları yapan lider en çok oy toplayan lider olacaktır.

Bu minvalde son bir hafta liderlerin söylemlerinin sertleşmesi kuvvetle muhtemel görünüyor. Propaganda ve etkili konuşmaların yanı sıra bilhassa bizim hareketimizin ihtiyacı olan şey ise umut.

Öncelikle kendimiz, yani saha çalışmalarını yürüten arkadaşlarımız seçimlerden önemli bir başarıyla çıkacağımız konusunda umutlu olmalıdır.

Umutlu olmalıyız ki bu umudu hala kararsız seçmene aktarabilelim ve bu kesimi MHP’ye oy vermesi konusunda ikna edebilelim. Nitekim hareket olarak bu seçimlerdeki gücümüzün, toplumun hareketimize karşı teveccühünün ve propaganda araçlarını kullanmada ilk kez bu kadar başarılı olabildiğimizin farkında değiliz.

 


Açıkça ifade etmek gerekirse umutlu olmak zorundayız ve ümit beslememiz için son seçimlerde hiç olmadığı kadar sebebimiz var. Birkaçını sıralayalım:


1) Seçim kampanyalarının başlangıcı doğru adayların belirlenmesiydi. İstisnaları olmakla birlikte çoğu adayımızın doğru tercihler olduğunu net bir şekilde söyleyebiliriz. Durmuş Yılmaz, Ekmeleddin İhsanoğlu, Ümit Özdağ, Saffet Sancaklı ve daha birçok değerli yeni ismin ilk sıra adayları olması MHP’nin seçime ne kadar iddialı hazırlanacağının göstergesiydi. Hele hele Merkez Bankası eski başkanı gibi bir ekonomi üstadı ve İslam İşbirliği Teşkilatı eski genel sekreteri ve cumhurbaşkanı adayımız Ekmeleddin İhsanoğlu gibi dış politikada otorite kabul edilebilecek isimler varken listede.


2) “Hatırla” ve “devlet sözü” kampanyaları toplum tarafından gerçekten beğenildi. Siyasal literatür açısından da iktidarın yanlışlarını yüzüne vuran ve yerine kendi sözünü veren bir seçim çalışması oldukça inandırıcı ve başarılıydı.
3)  Ekonomi vaatleri “Adana mavrası” değildi ve bilhassa kaynağın nereden bulunacağının hamaset yaparak değil, madde madde açıklanması son derece önemliydi.
4) Seçim müzikleri bile geçmiş yıllara göre daha iddialıydı.

 

Yanlışlar ve eksikler de vardı elbet fakat bu iddialı hamlelerin yanında çok da sırıtmadı.

Tüm bu çalışmaların başarıya ulaşması için tek bir şey kaldı: İnanmak ve ümitli olmak.

Üstelik son seçimler de bize umut vaat ediyor. Yıllara göre MHP’nin büyüyüşünü ve iktidara yürüyüşünü rakamlarla değerlendirelim:

 

2007 Genel Seçimlerinde MHP 5 milyon oy ile yüzde 14 civarı bir oy aldı.
2009 Yerel Seçimlerinde MHP 6,5 milyona yakın oy ile yüzde 16 civarı bir oy aldı.


2011 Genel seçimleri öncesi partimize yönelik komplo ve baskılar hatırınızdadır. Kaset skandalları partimizi ciddi anlamda yıpratmıştı. Buna rağmen MHP bu seçimlerde 5,5 milyon oy ile yüzde 13 oy aldı.  Ardından yeniden toparlanma sürecine giren MHP, iktidarın çözüm sürecindeki yanlış politikaları, yolsuzluğun ayyuka çıkması, parti olarak MHP’nin güçlü kadrolar oluşturması ve daha bir çok sebeple en nihayetinde 2014 yerel seçimlerinde 8 milyona yakın oy alarak yüzde 17,5 oranını yakalamıştır.

 

Bunlar; yerel seçimlerde İl Genel Meclisi oylarını baz alarak dile getirdiğim rakamlardır. Son yerel seçimlerde 8 milyona yakın vatandaşımız tercihini MHP’den yana kullandı. Üstelik yerel seçimlerin ardından da partimize yönelmelerde bir artış olduğu ortadadır. Yukarıdaki 4 maddenin de etkisiyle seçim döneminde de partimize yönelik desteklerde büyük artış görülmektedir.

Tüm bunlar açık seçik ortadayken;

Kim demiş MHP iktidar olmaz diye

Kim demiş Ülkücüler 7 Haziran’a damga vurmaz diye

Son gayretlerimiz bize seçimlerde önemli oy artışı getirecek önemli adımlardır. Umutlu olmak ve çalışmak zorundayız.

Sonucu ne olursa olsun Hak yolda çalışmanın iç huzuru bizimle olsun.
                                             
                                                                                                                           Oğuzhan TÜRK