Siyaseti “Bismillah” dediğim ilk günden bu tarafa kendime çizdiğim ilkelerle yaptım ve milletin teveccühü olduğu müddetçe de yapacağım.

En son aktif siyaset yaptığım İYİ Parti'den de "kimi küçük hesaplar peşinde olan partililerin eski ama eskimeyen numaralarına, kurnazlıklarına prim vermemek adına" ayrıldım.

Kapalı kapılar ardında sağır sultanın duyduğu küçük hesapların kuvvetli aktörü olduğunu zannedenleri tabi ki takipten çıkarmıyoruz.

Partinin ilkeleri ve üst yönetimi ile, yola birlikte çıktığımız Sayın Genel Başkanımız Meral Akşener ile gönül birliğimiz devam etmektedir. Pireye kızıp yorgan yakmak olarak algılanmaması gereken refleksimiz esasen pirelere yem olmamaktı.

Her gün partilileri toplayıp elden ele notlarla, dilden dile talimatlarla, fısıltılarla "aman ha" ile başlayan oyunlar oynayanlar bugün de görüyoruz ki yetkin ve etkin.

"Aman ha Davut Çakıroğlu'nun açıklaması, ismi, resmi bir yerde kullanılmasın, parlatmayalım" diyen insanlar ile "Bu Yavuz Ağıralioğlu çok popüler, Allah korusun genel başkanlığa oynar, sakın ha hiçbir yerde ismi, resmi, açıklaması v.s kullanılmasın, parlatmayalım." diyen insanlar aynı...

Kendi tozlu hallerini saklamak için parıltıları tozlatmaya çalışmak!

Bak bu zeki, bak şu kültürlü, o kariyerli aman, aman ne yapıp edip partiden uzaklaştıralım diyerek birçok kıymetli ismi de partiden koparanlar aynı...

Küçük insanlar, küçük hesaplar... Bu gibi insanlar nerede olursa olsun, oldukları yere yük olurlar.

Bu örnekleri çoğaltabiliriz ve kamuoyu nazarında karşılığı olan birçok isme uygulanan mobing, sansür veya yapılan operasyonları anlatabiliriz ancak son bir örnek var ki, bunu yapanlara diğerlerini çok görmüyorum.

İYİ Parti'de Genel Başkan Yardımcılığı yapan ve halihazırda İYİ Parti İstanbul Milletvekili olan Sayın Hayrettin Nuhoğlu ile Hayrat şenliğinde karşılaştık.

Kendisi Partiyi de ziyaret edeceğini ifade etti.

Takip ettiğimiz kadarıyla ziyaret en üst düzeyde ve hatırı sayılır bir süreyle gerçekleşti; ancak ne Trabzon İl Yönetimi ne de Merkez İlçe dahil hiçbir parti teşkilatı bu ziyareti görmedi, göstermedi. Partide hasta zihniyetlerin hala aktör ve etkin olduğunu görmek ve göstermek adına kanaatimce çok anlam ifade eden bir olaydır yaşanan.

Şehrimizin önemli ve uzun yıllar siyasetin içinde var olan bir ismi, partinin kurulma ve var olma aşamasında her türlü riski alan en aktif isimlerden biri, yönetimde yer almış, seçilmiş vekili kimin veya kimlerin talimatıyla, telkiniyle ya da cin fikriyle parti tarafından sansüre maruz bırakılmıştır?

Partinin her kanadı, kanalı bu olayın üstüne gitmelidir.

Popüler deyimle şayet bir arı kovanı var ise o kovana çomak sokmak için zaman kaybedilmemelidir.

Parti, Ülke ve ilke birleşenleriyle kurulmuş ancak görüyoruz ki yeni ve umut olma ideali birilerine oyun sahası olmuş. Onca emek bu şekilde heba ediliyor ve biz her türlü riski alarak bu partiyi kurduk. Dolayısıyla kimse bizi öteye iterek uzaklaştırdığını zannetmesin. Hasbelkader partinin bir çayını içen, oy veren, vermeyi düşünen herkes adına bu partiyi millete umut olarak yeşerten bizlerin sorumluluğu vardır.

Kayıtsız kalamayız ve kabullenemeyiz.

İç huzursuzluk, partide etkin olma hesapları, akil adam pozları, kapalı kapılar ardında yaşanan liste yarışları bugün en üst düzeyde partili olan isimlere karşı sansür uygulama noktasına kadar gelmiştir, getirilmiştir.

Parti yönetimlerinde var olan "parlatmayalım telaşı" şimdi ise "sansürleyelim tekniğine" evrilmiştir.

Bunun Trabzon merkezli ve buradaki yönetimle sınırlı bir uygulama olmasını, en azından kötünün iyisini temenni ederek umuyorum.

Şayet bu sansür için ve buna benzer operasyonlar için mevcut yönetimin makul, mantıklı bir gerekçesi varsa bunu da kamuoyu adına, partiye destek verenler, oy verenler, gönül verenler adına bilmek isterim.