İnsanların tercihlerini onların karakterleri belirler. Siyasi olarak da tercihleri siyasi karakterleri ile alakalıdır. Doğru tercihler sizi yüceltirken yapılan yanlış tercihler de ilk zamanlarda kazanım olarak görünse de, aslında kaybetmişliğinizin ilanıdır. Hele çoklu tercih hakkınız varken içlerindeki en kötüyü tercih etmek başarısını gösteriyorsanız, karakter analizine ihtiyacınız var demektir.

Siyaset normal şartlarda topluma hizmet etmek için bir argümandır. Bu hizmeti yaparken dikkat etmeniz gereken ölçü, doğru projeleri doğru kadrolarla yapmaktır. Projeniz ne kadar doğru olursa olsun onu uygulama görevi vereceğiniz kadroları yanlış tercih ederseniz, ortada ne hizmet kalır ne de proje. Sadece yozlaşmaya bir artı katmak başarınız olarak tarihe geçer.

Özellikle Yerel seçimlerde aday gösterilecek kişiler, topluma en yakın hizmet alanında çalışacakları için tercihlerde dikkat edilmesi gereken önemli noktalardır. Yolsuzluğun, yozlaşmanın ilk kapısıdır yerel yönetimler. Bu sebeple seçeceğiniz adaylar, toplumun karşısında sizin düşüncelerinizi temsil edecek, yanı sizi temsil edebilecek adaylar olmalıdır. O belde de nasıl tanınmak istiyorsanız aday belirlerken de kıstasınız o olacaktır. Eğer amacınız yolsuzluk hırsızlık yapmaksa buna göre aday belirlersiniz. Yok gerçekten hizmet yapmak ve siyasi olarak halka kendiniz doğru algılatmaksa da tercihiniz ona göre olur.

İyinin kıyası kötüyle yapılmaz. İyinin kıyası daha iyiyle yapılır. Siyasette de bu böyle olmalıdır. Yerel seçimler sizin ülke genelinde ki vitrininizdir. Ankara da nasıl görüneceğinizi bu vitrine çıkardığınız insanların karakteri vizyonu ve geçmişte yaptıkları belirleyecektir.

Üç tane pırıl pırıl aday varken gidip her türlü rezilliğe bulaşmış dördüncü adayı vitrine koyarsanız, hem o temiz insanların ve onları destekleyenlerin size sadakatini riske atarsınız hem de siyasi itibarınızı o bölgede kaybedersiniz.

Anadolu şehirleri ve ilçeleri herkesin birbirlerini yakından tanıdığı bölgelerdir. Sizin Ankara’dan yaptığınız bir yanlış tercih, sizi de o bölgenin insanları karşısında tercih ettiğiniz o aday konumuna düşürecektir. Kişisel ilişkilerle veya kişisel çıkarlarla belirlenen her aday size problem olarak geri dönecektir.

Ne yazık ki ülkemizde siyaset Ankara’ya yakınlık uzaklık, Ankara da ki yöneticilerle çıkar ilişkilerinizin derecesine göre yapıldığı için yukarıda yazdıklarımızın hiçbir hükmü yok. Malumun tekrarından öteye geçmeyecek şeyler hal tatmininden başka bir şeye yaramayacağını da biliyorum. Ama unutulmamalıdır ki bir toplum kendisini değiştirmeden Allah onları değiştirmeyecektir.

Arsızın, Hırsızın, Ahlaksızın prim yaptığı bir alanda doğru olmaya devam etmek belki gelecekte iyilerin çoğalmasına sebep olacaktır. Kötüyü ödüllendirenler, iyiye yaptıkları zulmün altında ezilecektir bir gün.

Bundan sonra bütün görev kötülerin tercih edildiği bölgede o bölgede yaşayan ve oy verecek olan insanlara düşüyor. Ya o sandıkta kötüleri ideolojik körlükle ödüllendireceksiniz veya iyilerin uğradıkları haksızlıklara dur diyeceksiniz. Musa’dan yana olmak yeterli değil, Firavunun da karşısında olmak zorundayız.