Devlet ne zaman neden çöker?

Soruyorum kendime: acaba devletler de canlılar gibi mi?

Kurulur, büyür, gelişir ve yıkılır mı?

Rahmetli Kanuni Sultan Süleyman’ın da kafasına bu soru takılır. Bu soru onu yormaktadır. Çok güçlü bir konuma getirdiği Osmanlı Devleti’nin akıbetini merak eder, günün birinde de: “Osmanoğulları da inişe geçer, çökmeye yüz tutar ve yıkılır mı?” Diye.

Bu merakının yanıtını almak için, dönemin ünlü âlimi Yahya Efendi’ye sadrazamını gönderir: “Git sor bakalım bu konuda ne diyor” diye.

Sadrazam endişe, kaygı ve merakla gider, sorar ve döner.

Kanuni merak içindedir. Heyecanla: “Ne dedi?”

Sadrazam gayet net, az ve öz:” Hünkârım dedi ki Yahya efendi, ‘NEME LAZIM’ dendiği zaman.”

Kanuni denileni anlamıştır. Ama merakla: “ Başka bir şey söylemedi mi?” diye sorar.

Sadrazam gayet net: “Hayır efendim. Tek cümle söyledi, NEME LAZIM dendiği zaman”

Elini sakalına götüren Kanuni, uzun bir süre düşünür, düşünür ve ünlü Yahya Efendi’ye özetle şöyle bir mektup yazar.” Lütfedin efendi, bunun anlamı nedir? Kendimce yorumluyorum ama işin doğrusunu bulamıyorum. Zatı aliniz anlamını söylerse sevineceğim.”

Ünlü âlim Yahya Efendi, mektubu okur ve cevaben şu mektubu yazar: “ Bir devlette zulüm yayılırsa, haksızlık, hukuksuzluk ve yolsuzluk sıradan bir hale gelirse, bunu bilip, işitenler de ’NEME LAZIM’ deyip uzaklaşırsa, sonra koyunları kurtlar değil de ÇOBANLAR yerse… Bilenler de bunu söylemeyip susar ve gizlerse…

Fakirlerin, muhtaçların, yoksulların, kimsesizlerin feryadı göklere çıkar; bunu da taşlardan başkası işitmezse

İşte o zaman devletin sonu görünür.

Böyle durumlardan sonra devletin hazinesi boşalır. Halkın güven ve itimadı sarsılır. Asayişe itaat hissi kaybolur. Halkın umutları yok olur, böylece devletin yıkılması mukadder ve kaçınılmaz hale gelir.”

Mektup yaklaşık 500 yıl önce yazılmış ve Topkapı Müzesi’nde bulunmaktadır.

Günümüzde: “Neme Lazım” diyenler çok, “Neden böyle” diyenler az.

İnşallah ülkeyi yönetenler; sarıkla, cübbeyle, feslinin fikirleriyle, tarikat ve cemaat yönlendirmesi ve söylemleriyle ülkenin yönetilmeyeceğinin farkına varmışlardır.

Ülke; “Ulul emre itaat” anlayışıyla, yönetenlerin hata ve yanlışlarını görmeyenler, küplerini doldurmaya çalışanlar, bana ne canım diyenler ve “Nema Lazım”cılardan çekiyor.

Suçu görmemek, görüp ses çıkarmamak suça ortak olmaktır.

Ülkenin Diyanet İşleri Başkanı bile: “Fakirlik Tanrı’ya yakın olmak” diyorsa, ört ki ölem. Oysa İslam, “Veren el” olmayı teşvik eder ve över. “Alan el” olmayı tasvip etmez iken.

Esen kalınız.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Nazım Peker Arşivi

Mucize kekik nedir?

08 Ağustos 2025 Cuma 03:35

Biz neyle eller neyle uğraşıyor

05 Ağustos 2025 Salı 01:30

Zeytinliklere kıymayın

02 Ağustos 2025 Cumartesi 22:13

Terörsüz Türkiye komisyonu ve CHP

30 Temmuz 2025 Çarşamba 11:17

Komisyon neden isteniyor

28 Temmuz 2025 Pazartesi 20:41

Neden yanıyoruz

28 Temmuz 2025 Pazartesi 00:34

Orman yangınları üzerine

25 Temmuz 2025 Cuma 14:43

Ülkede Kürt değil Türk sorunu var

23 Temmuz 2025 Çarşamba 14:37

Suriye’nin şeriatçı lideri Colani

21 Temmuz 2025 Pazartesi 12:29

Eğitimde batı bizi örnek alıyormuş

19 Temmuz 2025 Cumartesi 21:06