
Nazım Peker
Gıdım gıdım Kur’ansızlığa
Sevgili okurlarım, değerli takipçilerim! Ben ilahiyatçı değilim. Ama DİB’in olmak üzere dört ayrı ilahiyatçının Kur’an meallerini okumuş biri olarak:
Diyorum ki Kur’an, kendinin okunmasını hiçbir kural ve kaideye bağlamamış tek ilahı kitaptır. Bu gerçek ortada iken, bu asil milleti Kur’an’dan uzaklaştırmak için kimilerince bazı kural ve kaideler getirilmiş.
Bunun adına düpedüz, adım adım Kur’an’dan uzaklaştırma ya da uzaklaşma denir.
Bunlardan kimilerini sizlerle paylaşmak isterim. Umarım yararlı olurum.
Abdestsiz dokunma. Gerekçesi ne?
Belden aşağıda tutma! Tutulursa ne olur?
Mutlaka Arapça oku. Başkası sayılmaz. Anlarsanız birilerinin çıkarı elden gider.
Arapça, ama tecvidsiz de asla olmaz. Nerde yazıyor, kim söylüyor?
Harflerin mahreçlerine dikkat et. Çok günah. Nerede yazıyor. Tanrı’nın bir sıfatı da İLİM değil mi, anlamaz mı?
Okurken mutlaka ağla. Kur’an ağlama kitabı mı, Müslümanın hayat kitabı mı?
Ağlayamıyorsan da ağlıyormuş gibi yap. Kulu kandıracaksın da, Tanrı’yı nasıl kandıracaksın?
Asla meal okuma sapıtırsın. Tefsir okumak lazım. Öğrenirsen dincilerin hoşafının yağı kesilir.
Sakın ha tefsiri kendin okuma. Hocaefendi anlatsın, sen dinle ve inan. Ki Audi’lere binsinler.
Hadis olmadan Kur’an zaten anlaşılamaz. İlla ki ben dininizi tamamladım diyen Tanrı’ya şirk koşturacaklar.
Sen anlamazsın, en iyisi sen Kur’an’ı kılıfına koy duvara as. Dinin ne diyor bilme, öğrenme!
Unutma! Asarken üç kere öpmeyi de ihmal etme. Kur’an üzülür.
Ben anlayacağım diye neden çabalıyorsun, niye kendini bu kadar sıkıntılara sokasın ki. İmam okusun sen dinle ve ağla.
Anana, babana okuma zahmetine katlanma. Nasıl olsa etrafta ‘hazır hatim’ satıcısı bir sürü tüccar var.
Zarfını güzelce hazırla., içine bol sıfırlı paraları koy. O tüccarlardan birine yaklaş. Okuduğu hatimden oluşmuş sevabı senin vereceğin RUH ADRESLERİNE yıldırım hızıyla anında ulaştırıversin.
Gördün mü bak hacım, ne kadar da kolaymış. Sen ticaretine bak, uğraşma, anlama.
Zahmetsizce hem ölenlerini hem de din tüccarını sevindirdin. Kesene bereket olsun.
Sevgili hacım! Düşündün mü hiçi bir taşla kaç kuş vurduğunu? Zaten dinde akıl değil nakil dini diyor dinin tüccarları.
Ne mutlu sana. Sevabın katmerlisini kazandın. Dinini bilmesen de büyük sevaba(!)erdin. Din tüccarlarının, siyasal İslamcıların, tarikat ve cemaat ulularının geçimlerine büyük katkıda bulundun.
Bitti mi?
Biter mi hiç?
Sen de dinin görevini yapmış hayırlı bir evlat olmanın verdiği iç huzuruyla rahatça işine gücüne dön. Çalış kazan. Cuma’ya onlar burada, Ramazan’da hepsi göreve hazır, Kandillerde senin günahını sildirmeye çalışacaklar.
Daha ne olsun be hacım? Tanrı’dan belanı mı istiyorsun? Kur’an’ı öğrenipte, din tüccarlarını lüksten, Audi’den, kabarmış banka hesaplarından mahrum mu bırakacaksın?
Bakınız sana Kur’an ne diyor hacım? “Ve kıyamet günü Resul diyecek ki: 'Rabbim, benim kavmim bu Kur'an'ı gerçekten terkedilmiş bir kitap haline getirdiler.” Furkan:30
Bilmem anlatabildim mi? Böylece bu asil millet, Atatürk’ün gayretinden sonra, günümüz din tüccarlarınca gıdım gıdım Kur’an’dan uzaklaştırılmakta.
Kur’an ve meali askıda değil, her Müslüman’ın baş ucu kitabı olmalıdır. Bilmek istediği konuyu rahatça bakıp öğrenebilmesi için.
Esen kalınız.
Eğitimci-Yazar
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.