Yıllar önce genç hemşiremiz hışımla doktor odasına girerek kendisine hakaret eden bir hasta yakınını şikâyet etmişti. Tüberküloz ve kanser şüphesi olan hastaların sabah uygun balgam örneklerini almak onun   göreviydi. Balgam örneklerinden hastanın hayatını kurtaracak veya hayatını karartacak acı veya müjdeli bir haber gelebilirdi. Nedendir bilinmez hemşire hanımı aşağılamak isteyen bir hasta yakını balgamlarla aran nasıl diye laf atmış ve hemşire hanım   sinirden kudurmuştu.  Hayatı boyunca yaralı parmağa işememiş, kendini geliştirememiş zavallıcık    nereden bilsin insanların tiksindiği dışkı, idrar ve balgam tetkikleri sağlığımız hakkında çok önemli ip uçları vermektedir.

Bilim insanları son zamanlarda insan sağlığıyla tahmin edilenden çok daha yakın ilişkisi olduğu anlaşılan, göz ardı edilmiş bir konuda çalışmalarını yoğunlaştırmış durumda. Bağırsakların mikrobik yapısı (Flora) ve feçeş.

Dengeli mikrobiyolojik floranın sağlıklı bir yaşam ve immün sistem açısından ne derecede önemli olduğu ve bu yapının oluşumunu engelleyen faktörlerle alakalı ayrıntılı bir yazıyı bu köşede bulabilirsiniz (Dışkı Deyip Geçmeyin 22/08/2022)

Bağırsaklarımızın bir özelliği de neredeyse beynimiz kadar yaygın bir sinir ağına sahip olması ve beynimizle Vagus denen sinir yoluyla direk temas halinde bulunması. Bazı bilim insanları bu nedenle bağırsaklara ikinci beyin diyorlar.

Duygu durum değişikliklerinin mide bağırsak sistemimizde etkileri olduğuna çoğumuz şahit olmuşuzdur.

Korktuğumuzda, heyecanlandığımızda, âşık olduğumuzda karnımıza kramplar girer midemizde kelebekler uçuşur. Bezende yediğimiz gıdalar veya açlık duygu durumumuzu yakından etkiler.

Gıdalar yoluyla aldığımız Triptofan, Trozin gibi aminoasitler dahil olmak üzere çok sayıda besin maddesi kimya fabrikası gibi çalışan bakterilerinde yardımıyla nörotransmitter denen duygu ve davranışlarımıza etki eden mutluluk, enerji, motivasyon kaynağı seratonin, dopamin, adrenalin gibi önemli aracılara dönüşür. Bunlardan en çok salınanı doğal bir anti depresan olan serotonindir. Neredeyse %90 'ı bağırsaklarımızdan salınır.

Beslenme şeklimiz aynı zamanda kaçınılmaz olarak bağırsaklardaki bakteri çeşitliliğini değiştirmektedir. Sağlıksız ve tek yönlü beslenme sağlıksız bir flora oluşumuna yola açarken meyve ve sebzeden zengin bir diyet daha zengin sağlıklı bir flora demektir.

Hayvan deneylerinde bazı özel bakteri türlerinin alımının stres altındaki davranışları ve stres hormonları seviyesini değiştirebildiği gösterilmiş. Örneğin Toxoplazma gondi denen bir mikropla kolonize olmuş farelerde kedi korkusunun ortadan kalktığı gözlenmiş. Bilim insanları mikropların adeta beynimizin düşünme tarzını değiştirdiğini ileri sürmekte.

Sağlıklı bir bağırsağın vücudun performans artışı hastalıkların azalması ve iyileşme sürecinin hızlanmasıyla yakından ilişkisi vardır.

 Sağlıklı bir bağırsağınız varsa kendinizi daha enerjik ve iyi hisseder daha berrak bir zihin yapısına sahip olursunuz.

Sağlıksız bağırsaklarınız varsa daha çok otoimmun hastalıklar, diyabet, Alzheimer gibi sinir sisteminin dejeneratif hastalıklarına, anksiyete ve depresyon gibi psikiyatrik hastalıklara yakalanabilirsiniz.

Bizler alışkanlıklarımızla bağırsaklarımızda oluşan bakteri yapısını şekillendiriyoruz, bakterilerde gıdalardan yararlanma şeklimizi değiştirip bizleri duygu düşünce ve davranışlarını şekillendiriyor.

Eskiden son derece mutedil iyi insanlarken siyasete girip haram helal demeden halkın malına vergisine çöken haramzadelerdeki kişilik değişikliklerine belki de bu gözle bakmak gerek. İnsan aslında bir bakıma yediği şeydir.