Sürekli gündemimizde olan bir konu var.

İlköğretim ve lise de Türkçe dersinden başka, not ağırlığı olan “Atasözlerimiz” dersi konmalı ve en az diğer dersler kadar önemli olmalı.

Veciz bir atasözümüz de “Zengin işini dağdan aşırır, fakir düz yolda şaşırır”

Ülkemiz maalesef ülkemizin içinden çıkan ve son yüzyılın en önemli ihanet örgütü olan FETÖ örgütü ile yaklaşık 40 yıl yaşadı, hala da yaşamaktadır.

FETÖ yapılanmasını okuduğumuz, izlediğimiz kadarıyla iki parçada değerlendirmek lazım.

1- Kullanılanlar

2- Kullananlar

Kullanılanlar;

a) Dini inancı standartların biraz ötesinde olanlar. FETÖ örgütüne hizmet etmekle kendisine cennet vaat edilenler. FETÖ’ye hizmet etmekle inandığı dine hizmet ettiğini sananlar.

b) Bir teşkilata mensup olma, o teşkilatın gücünü arkasında hissetme, mensubu olduğu güçlü teşkilatın gücünü gerek maddi olarak, gerekse mevkide yükselme aracı olarak görme. Mensubu olduğu teşkilatın kendi içindeki iç ticaretinden fayda bulma. Teşkilata mensup olup ticari işlerini büyütme, mensubu olduğu teşkilatın devlet mekanizmalarındaki gücünü kendi menfaatine kullanma saikleri ile FETÖ örgütüne katılanlar.

c) FETÖ örgütü ile siyasi ve ekonomik ortaklık kuranlar. (Onlar FETÖ örgütü üyesi değildirler fakat kendi menfaatlerine dokunmadıkları müddetçe FETÖ’nün menfaatlerine dokunmayanlar hatta FETÖ ile birbirlerinin menfaatlerini karşılıklı kollayanlar)

d) Kripto FETÖ’cüler (Onlar hala aramızda, özellikle siyasette git gide önemli konuma geliyorlar veya getiriliyorlar)

e) FETÖ örgütünün CİA’nın kullanımındaki üst yöneticileri (onlar yurt dışında, içerdeki işbirlikçi ortakları tarafından yurtdışına kaçışları sağlandı, biliniyorlar, kendilerini de saklamıyorlar zaten. Onlar Çanakkale savaşımızda ateşkes verildiğinde İngilizlerin siperlerini metresini 60 kuruştan kazanlardan daha vatan hainidirler)

Fetö teşkilatının tamamı aslında milletimiz için tehlike arz eder.

Fakat ülkemiz için en sıkıntılı bölüm herhalde “d” şıkkında olanlardır.

“d” şıkkında olan FETÖ’cüler , FETÖ’cü olduklarına dair bazen açık verebilirler fakat yavuz hırsızlık yapıp ev sahibini bastırabilirler. Mahkemelerden kendileri lehine geçici kararlar çıkartabilirler.

15 Temmuz ihanetini yapan generallere FETÖ’cü dense ve 14 Temmuzda o generaller için bir mahkeme kararı istense herhalde mahkemenin 14 Temmuzda vereceği karar “takipsizlik” olurdu.

Çünkü o generaller veya albayların içinde Hava Kuvvetleri Komutanı, 2’nci Ordu Komutanı, Genelkurmay karargâhının büyük bir kısmı hatta Cumhurbaşkanının yaverleri vardı.

“d” şıkkının dışındaki FETÖ’cüleri devletimiz zaten tanıyor. Bu gün tam olmasa da yarın bir milliyetçi vatansever iktidar gelir, devletimizi tehlikelerden arındırır.

Kripto FETÖ’cüler için bir kreatif bilimsellik gerekli gibi görünüyor.

Hukukta “Hayatın olağan akışı” diye bir kural uygulanır.

Bazı insanların yaşamlarını incelediğimizde, yaşam kronojilerinin hayatın olağan akışıyla örtüşmediği net olarak görülecektir.

Bu tip insanlar bir siyasetçi olabileceği gibi bir yazar, bir sporcu, bir işadamı da olabilmektedir.

Biraz çevremize baktığımızda bazı insanların yaşam çizgilerinin 90 derecelik açı gibi dikey yükselişte olduğu görülecektir.

İşte onlara çok dikkat etmeliyiz...