Türkiye’de 14 Mayıs 2023’te yapılacak olan Cumhurbaşkanlığı ve milletvekili seçimleri adaylıklar itibarıyla aşağı yukarı şekillenmiş gibi görünüyor.

Bir tarafta dış etki ile kurulduğu ve seçilirse Türkiye’yi dış etki de yöneteceği çok belli olan, bunu da aslında inkâr etmeyen adlarını Cumhur ve Millet olarak belirleyen ittifaklar var.

İki ittifakta pragmatist, oligarşist, her yana dönebilen, iktidar koltuğunda oturabilmek için, oturduğu zaman da kalkmamak için akla hayale gelmeyecek işler yapacak, milletin haklarını, hukukunu, geleceğini kendi şahsi ikballerine tevdi edecek, tutarsız ve gayri milli yapılardır.

Şahsi hesap peşinde olanları bir tarafa ayırırsak.

Gayrı milli ittifaklara karşı kurulmuş olan ATA İttifakı ve Cumhurbaşkanı adayı Sinan Oğan var.

Bizler dünyaya Türk milleti penceresinden bakanlar olarak desteğimizi ATA İttifakı ve Cumhurbaşkanı adayı Sinan Oğan lehinde görüş bildirdik.

Bizim gözümüzde emperyalizmin aparatıysanız ne dediğiniz ne yaptığınız, adınız ne koyduğunuzun hiçbir önemi yok.

Bazı arkadaşlarımız hangi saikle olduğunu bilmediğimiz ve anlayamadığımız bir düşünceyle bizden ve bizim gibi düşünenler için sanki birilerinin reyini bölüyormuşuz gibi görüş bildiriyor veya bize kırılıyorlar.

Halbuki kesinlikle bizim gibi düşünen insanlar ne Cumhur İttifakı’nın ne de Millet İttifakı’nın seçmenleriyiz.

Bizim için Cumhur İttifakı da Millet İttifakı da aynıdır.

Bizim gibi düşünen insanlar, antiemperyalist, Türk milliyetçisi bir sistemin içinde var olmayı Bandırma Vapuru’nda olmak, Sivas Kongresi’nde Amerikan mandacılarına karşı çıkan bağımsızlıkçı 13 delegenin ruhunu taşımak. Türk milletinin var olan bütün dertlerine çare aramak, yalnız ve sadece Türk milletine ve Türk milletinin dostlarına hizmet etmek olarak kabul edebiliriz.

Bir gerçek var ki Türkiye’de 1938’den beri devlet başkanlığına bir Türk milliyetçisi aday olamadı.

Sürekli Türkiye’yi sömürenlerin aday olarak önümüze koydukları sömürenlere ve yalnızca kendi çevresine hizmet eden insanlar tarafından yönetildik.

Türk milleti için kabul edilemez ve sürdürülemez bir durum olan bu hal, Türk milleti tarafından elbette kendi menfaatlerine dönük olarak tahkim edilecektir.

Tabii ki Sinan Oğan Türkiye’nin Cumhurbaşkanı seçilsin, Türkiye’yi Ankara’dan yönetsin, Türkiye Atatürk politikaları çizgisine dönsün istiyoruz.

Bunun için sadece rey kullanmak değil daha ötesi için çalışacağız.

Diyelim ki seçilemedi.

Sinan Oğan Türk milletini bir Türk’ün yöneteceği ateşini yakmıştır.

Türk milletini ve Türk milletinin dostlarını geleceğe bir Türk taşıyacaktır.

1938’den beri Türkiye’yi yöneten aparat yöneticilere gene yol verirsek, gene seçersek;

Kişi başı milli gelirimiz6-10 bin doları asla geçmeyecek,

Türk milletinin iki yakası asla bir araya gelmeyecek,

Anadolu’da Türk milleti için beka sorunu hiçbir zaman bitmeyecek,

Türk birliği hiçbir zaman gerçekleşmeyecek,

Osmanlı’nın bölündü gibi Türkiye Cumhuriyeti’nin bölünme süreci devam edecek,

Hırsızlık, yolsuzluk, garibin fakirin ekmeğin çalınması son sürat devam edecek.

Biz kimsenin reyini bölmüyoruz çünkü biz Türk milliyetçileri hiç kimsenin cebinde değiliz.

Atatürk’ün askerleri hiç cebe girer mi?

Algıları yüksek, yüzü maskeli, karanlık ilişkileri olan, kötü niyetli olan, cilalanmış Türk milletini soymaya hazırlanan insanlara lütfen dikkat edelim.

Devşirmeleri, bölücüleri, millet düşmanlarını gözünden tanımalıyız ki onların hepsi genellikle tiyatro eğitimi almışlardır. Aldıkları tiyatro eğitimine rağmen onları tanımak zorundayız.

Onlar Damat Ferit’tir, onlar Nemrut Mustafa’dır, onlar satılmış Ali Kemal’dır, onlar işbirlikçi İskilipli Atıflardır…