Etnik hareketlerin birinci önceliği, - bir ulus- inşa etmektir. Bunun da çeşitli yolları var, önce çeşitli araçlar kullanılarak toplum çoğunluktan farklı olduğuna inandırılır. Çünkü farklı değilse, mücadele etmenin bir anlamı da yoktur. Terör, bu araçlardan biridir, her ölüm, her eylem aslında ayrıştırılacak toplumu uyandırmak içindir. Kurşunlar uyuyan halkı uyandırmak için atılır. Bombalar bunun için patlatılır.

Kimin öldüğü, kimin öldürdüğü önemli değildir, önemli olan ses getirmektir. Fakat bir toplum sadece terör eylemleri ile farklılık bilinci kazanmaz, başka vasıtalar da gerekir. Mesela gelenek yeniden icat edilir. Hiç olmayan bir geçmiş varmış ve gerçekmiş gibi hedef kitleye sunulur. O etnik grubun ‘biz geçmişte de farklıymışız’ diye düşünmesi sağlanır. Bu yapılırken bir de çoğunluğun şeytanlaştırılması lazımdır. Zira aslında her biri birer icat olan o gelenekler hâkim çoğunluğun zulmü ve asimilasyon politikaları sonucu unutturulmuştur.

Bu yalandan hareketle çoğunluğa karşı düşmanlık üretilir, çünkü düşmanlık mücadelenin benzinidir, o olmadan insanları kavgaya ikna etmek zordur. Ancak bu da yetmez, tarihin içinde hiç olmayan hiç olmamış olan atalar ve kahramanlar yaratılır.

Etnik gruba geçmişte ne kadar büyük bir millet olduğu hatırlatılır. Amaç, mevcut duruma razı olmamak, geçmişe layık bir gelecek kurma bilinci vermektir. Hedef kitle, “geçmişte neymişiz şimdi neyiz” psikolojisine sokulur. Tarihte yeterince kahraman bulunamazsa şimdi de icat edilir. Dağdakiler yüceltilir, efsaneler oluşturulur, onların başındaki kişi göklere çıkarılır, kurtarıcı ilan edilir. İlahi meziyetlerle donatılır, fedakarlıkları anlatılır, halkı için çektiği çileler bire bin katılarak sunulur. Zekâsı, aklı, bilgisi yüceltilir. Ona teorisyenlik, filozofluk isnat edilir. Hayatı bir ulus inşa aracı olarak kullanılır.

Elbette, bir halkı kendisiyle aynı kültüre, aynı imana sahip olan bir halktan koparmanın bunlardan başka yolları da vardır. Farklılığı hukukileştirmek, eğitimin dilini değiştirmek, farklı tarih okumaları veya tarihi çarpıtma gibi…

Bütün bunları şunun için anlattım, son günlerde Apo gibi bir megaloman katili göklere çıkaran, methiyeler düzen yazarlar var. Bunlar hangi ideolojik elbiseyi giymiş olurlarsa olsunlar gizli hedefleri Ulus içinde ulus inşa etmek, kardeşi kardeşten koparmaktır. Yoksa barışla Apo tapıcılığının ne alakası olabilir? Herkes görevini yapıyor ve tabi her milliyetçi veya İslamcı görünen milliyetçi veya İslamcı değildir. Maskelerle gerçekleri ayırt etmediğimiz müddetçe aldatılmaya devam ederiz. Şu süreç bize artık şu gerçeği öğretmiş olmalıdır: her sizden görünen sizden değildir.