
Alparslan Güler
Mansur Yavaş’ın önü açılıyor
Beklenti, mahkemenin zaman aşımı ve/veya yetkisizlik nedeniyle CHP’nin kurultayıyla ilgili davayı reddetmesiydi. Hatta CHP’nin 6 nisanda olağanüstü kurultay düzenlemesinin en önemli nedeni, mahkemenin ‘’davanın esastan görüşülmesine’’ kararı vermesini engellemekti. Zira yeni kurultay yapılınca eski kurultayda yapılan seçim de yürürlükten kalkacaktı. Artık Özel, Kemal Beyi yendiği kongreden dolayı değil, 6 Nisan’da seçildiği için genel başkan olacaktı.
Fakat beklenin tam tersi oldu. Mahkeme heyeti davayı esastan görüşmeye karar verdi. Karar metninde ‘’mutlak butlan’’ ifadesinin geçmesi CHP’de şok etkisi yarattı. Zira davanın esastan görüşülmesi kurultayda yolsuzluk yapıldığının kabul edilmesi demek. ‘’Mutlak butlan’’ kararının verilmesiyse kurultayın yok sayılması yani hiç yapılmamış kabul edilmesi demek ki bu mevcut yönetim için olabilecek en kötü durum. Zira bu durumda parti kurultaydan önceki yönetime yani Kılıçdaroğlu ve ekibine teslim ediliyor.
Dosyada yüzden fazla itirafçı ve tanık var. Kamera kayıtları, HTS, ses kayıtları var. İşe alınan, yurtdışına seyahate gönderilen ve KİPTAŞ’TAN daire verilen delege yakınları cabası. Para ve/veya hediye karşılığı oy kullanan delegeler, cep telefonlarıyla oylarının fotoğrafını çekmişler ve parayı aldıkları kişilere göndermişler. Bu görüntüler var. Erzurum Uzundere ilçe başkanı gibi aldığı paraları harcamayıp aldığı gün noterden kayda geçiren ve akabinde savcılığa teslim eden delegeler var. Tesadüf bu ya banka bu dolarları İBB’nin çalıştığı döviz büfesine, büfede İBB’den gelenlere vermiş.
Yani kararın olumsuz çıkacağı ortada. Duruşma tutanağında ‘’mutlak butlan’’ ifadesinin geçmesi, kayyum atanmayacağına, partinin Kemal Beye teslim edileceğine ve mevcut delegelerin tamamının ya da bir kısmının iptal edileceğine işaret ediyor. Bu duruda mevcut delegelerle kongre toplanamayacağından Kemal Beyin önünde iki yıla yakın süre olacak.
Değişimci CHP’liler ilginç insanlar. Yolsuzluk operasyonlarıyla ilgili olarak Ak Partiyi suçluyorlar. Suç duyurusu yapanlar, itirafçılar ve rüşvet alanlar CHP’li ama Ak Parti suçlu. Savcılık başvuruları görmezden mi gelecekti? Diyorlar ki ‘’Bu işler sadece CHP’li belediyelerde mi oluyor?’’ Hayır her belediye de oluyordur. Fakat bu kadar aleni olmuyor. Az sayıda insanın arasında oluyor. Savcılıklara belge, bilgi ve ihbarcı akmıyor. Kaldı ki dünyada rakibindeki böyle bir zaafı değerlendirmeyecek, avantaja çevirmeyecek kullanmayacak parti yoktur.
Değişimciler, mahkemenin kararını açıklamasından sonra, operasyonlarda Ak Partiye yükledikleri rolü, kurultay davasında Kemal Beye uygun gördüler. ‘’Kemal Bey mahkemeye başvurup şikayetçi olmadığını ve kurultayın şaibesiz olduğunu söyleyecekmiş.’’ Böyle yapmaması ihanetmiş. Pişkinliğin bu kadarına pes denir. Siz para pul harcayarak Kemal Beyi genel başkanlıktan indirin, arkasından yüzlerce hakaret edin, destekçilerinizin büyük kısmı para ve makam bölüşümündeki rahatsızlıklardan ve bir kısmı vicdan azabından mahkemeye başvurup şikayetçi olsun ama siz bütün olan bitenden Kemal Bey’i suçlayın.
Kemal Bey mahkemeye gitmeyecek. 30 Haziran’da ya da ondan sonra düzenlenecek duruşmada verilecek karardan sonra CHP genel merkezine gidecek ve genel başkan koltuğuna oturacak. ‘’Özel son kurultayda binden fazla delegenin oyunu aldı, Kemal Bey tepki görür, dışlanır ve başarısız olur demeyin. Zira Kemal Bey uygun gördüğü illeri ve ilçe teşkilatlarını görevden alacak. Yerlerine arkadaşlarını atayacak. Bütün üyelikleri sıfırlama kararı bile alabilir. Sonra mahallelerden başlayarak teşkilat ve delege yapısını değiştirecek.
Değişimcilerden koparabildiklerini koparacak. Karşı tarafta cezaevinden ne zaman çıkacağı belli olmayan İmamoğlu varken, operasyonlar sürerken ve itirafçıların sayısı artarken Kemal Beye yönelenler olmaz mı sizce? Partinin yargılamalarla ilgili politikasını değiştirecek. Sanıklara ‘’İddialar ciddi. Aklanın gelin.’’ diyecek. Hükümeti yargılamalara müdahale etmemesi konusunda uyaracak. Mahkemeleri adil olmaya davet edecek.
İktidara karşı ekonomi eksenli çok sert muhalefet yapacak. Tarım, işsizlik, eğitim ve sağlık konularında milletin sesi olacak. Dış politikada ve güvenlik konusunda doğru icraatları destekleyecek, eksikleri söyleyecek ve öneriler getirecek. Hepsinden önemlisi Mansur Beyi önce ön plana çıkaracak sonra diğer partilerinde olurunu alarak cumhurbaşkanı adayı ilan edecek. ‘’İmamoğlu ve Özel ekibi boş mu duracak? Bu nasıl olacak?’’ demeyin. CHP’de tüzüğe göre adayı Kemal Bey taraftarlarının çoğunlukta olduğu meclis grubu belirliyor. Kaldı ki 2023 kongresinden önceki parti meclisinde de Kemal Beyciler ekseriyette.
Kaldı ki Mansur Bey kimsenin kolay kolay itiraz edemeyeceği güçlü bir aday. İmamoğlu hem cezaevinde hem de diploması yok. Aday olması mümkün değil. Yavaş, anketlerde en çok oy alan aday. Halk itiraz eder mi Yavaş’a? CHP tabanı eder mi? İmamoğlu aday olabilse yoğun itirazlar olabilirdi ama CHP’yi iktidara taşıyacak tek aday Yavaş’sa taban bırakın itirazı motive olur.
Değişimciler bile zor duruma düşer. Yavaş, Ekrem Beyin tutuklanmasına tepki göstermiş, mitingler yapmış, adaylığını askıya almış, ön seçimlerde Ekrem Beye oy vermiş bir siyasetçi. Aday olmasına nasıl itiraz edecekler, ne diyecekler? Eğer CHP’de kalırlarsa- öyle diyorum zira eğer mahkeme partiyi Kemal Beye teslim ederse ayrılacakları ve EKİM isminde (Ekrem’den ve İmamoğlu’ndan geliyor) parti kuracakları ve genel merkez baktıkları söyleniyor- değişimcilerde Mansur Bey’e itiraz edemez.
Değişimcilere ikinci SHP’den, Memleket, Yenilik ve Anadolu Partilerinden ders çıkarmalarını öneririm. Ne CHP’liler ne de millet üstünde şaibe olmayan ve iktidar vadeden Mansur Yavaş varken yüzlerce yıl hapis cezasıyla yargılanacak olan ve devletle didişmeyi, çekişmeyi, kavgayı ve sokak eylemlerini vadeden İmamoğlu’nun peşinden gitmez. CHP devleti kuran parti olduğu iddiasındadır. CHP’liler (son yıllara kadar) özel muamele görmeye alışkın ayrıcalıklı vatandaşlar. Rahatlarını, hele de hırsızlıkları savunmak için bozmazlar.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.