
İsmail Türk
DEM Parti’nin Sessizliği Neyin Sessizliği?
Geçen gün eski milletvekillerinden şimdi Bolu Belediye başkanı yaptığı açıklamada Görev sürem boyunca Meclis kürsüsünde pek çok tartışmaya tanıklık ettim. Ekonomi, dış politika, yargı, özgürlükler… Herkes kendi penceresinden bir sorun alanını gündeme getirdi. Ancak DEM Parti (eski HDP) milletvekillerinin konuşmalarına baktığınızda çarpıcı bir eksiklik dikkat çekiyor: Feodal düzen, topraksız köylü, çocuk yaşta evlilikler, öğretmen ve doktor yetersizliği gibi hayati meseleler neredeyse hiç yok!
Neden susuluyor?
Bugün Güneydoğu’da hâlâ binlerce köylü toprağı olmadan yaşıyor. Tarımda çalışanların %70’e yakını sigortasız. TÜİK verilerine göre Şırnak, Hakkâri, Ağrı gibi illerde öğretmen başına düşen öğrenci sayısı Türkiye ortalamasının iki katı. Aynı illerde, sağlık ocağı ve uzman doktor erişimi, batı illerine göre beşte bir düzeyinde.
Ve bunların hiçbiri DEM milletvekillerinin siyasi gündeminde değil.
Bunun yerine sürekli “devletin baskısı”, “Kürt kimliği”, “anayasal haklar” gibi söylemlerle merkez siyasete rest çekiliyor. Evet, elbette her parti kendi ideolojik zemininde mücadele eder; ancak halkın temel ihtiyaçlarını, yaşam koşullarını, sosyal adaletsizlikleri konuşmadan yapılan siyaset, halktan kopuktur.
Aşiret düzenine tek söz yok!
DEM Parti listelerinden Meclis’e giren birçok ismin aşiretlerle olan bağı, kamuoyunun malumu. 2023 seçimlerinde Van, Şırnak ve Mardin’de DEM adaylarının neredeyse tamamı bölgedeki büyük aşiretlerin onayıyla aday gösterildi. Peki bu kişiler kürsüye çıktıklarında, aşiret düzenine dair tek kelime ediyor mu? Hayır.
Bugün Mardin’de, Urfa’da hâlâ çocuk yaşta evlilik oranı %20’lerin üzerindeyken, kız çocuklarının okullaşma oranı %50’lerde seyrederken neden bu tablo gündeme alınmaz?
Meclis kürsüsünde neler konuşulmadı?
TBMM Tutanakları incelendiğinde, DEM Parti milletvekillerinin öne çıkan konu başlıkları şunlar:
• Anadil talebi
• Kolluk güçlerinin uygulamaları
• Kayyum atamaları
• Cezaevindeki siyasi tutuklular
• “Kürt halkı üzerindeki baskılar”
Ama “mevsimlik işçilerin çalışma koşulları”, “kırsalda kadın istismarı”, “ağalık sisteminin sömürüsü”, “köy okullarındaki öğretmen eksikliği” gibi konulara rastlamak neredeyse imkânsız.
Samimiyet testi burada başlar
Gerçekten halkın temsilcisi olan bir vekil, sadece kimlik ve sembol tartışmalarına değil, insanca yaşam hakkına odaklanır. Çocuğun okula aç gitmesini, annenin hastaneye ulaşamamasını, gencin üniversite hayaline küstürülmesini dert edinir.
Ama ne yazık ki DEM Parti, bu alanlarda büyük bir suskunluk içinde. Çünkü bu sorunların kaynağı sadece Ankara değil, Diyarbakır’daki iktidar odaklarıdır da… Eleştirmeleri gereken sadece devlet değil, feodal düzenin egemenleridir.
Son söz
Bu ülkede öğretmensizlik imam eksikliğinden daha az gündem oluyorsa, burada samimiyet problemi vardır. Aşiret reislerinin gölgesinde siyaset yapılırken halk adına konuşulamaz.
O yüzden tekrar soruyorum:
Ne zaman halkın gerçek sorunlarına döneceksiniz?
Ne zaman yoksulun, kadının, çocuğun, işçinin sesi olacaksınız?
Ne zaman sustuklarınızdaki sorumluluğunuzu kabul edeceksiniz?
Siyaset; sustuğunuz kadar da kim olduğunuzu gösterir.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.