Gücün insanları bozduğu çok söylenmiştir ama siyasetin insanları nasıl bozduğunun pek üzerinde durulmamıştır. Güç kadar siyasetin de insanı bozan, dejenere eden bir yanı vardır. Bunun son örneği 15 Temmuz'da yaşananlardır. FETÖ siyasetle bu kadar içli dışlı olmasa, onun imkânlarından bu kadar yararlanmasa bu darbe olur muydu sorusu doğrusu cevabı kolay verilecek bir soru değildir.

Hepimiz büyük bir kabus yaşadık, bu ülke çok darbeler gördü, çok sıkıntılar yaşadı, ama hiç biri bu kadar sarsıcı olmadı. Bazıları bu ifademi yadırgayabilir, darbe başarıya ulaşmadı ki sarsıcı olsun diyebilir, ama öyle değil. Bir darbenin toplumdaki yansımaları her zaman başarısı ile orantılı olmaz. Şeyh Said isyanı da başarılı olamamıştır ama Türk siyasetinin kimyasını değiştirmiştir. Bu darbe de öyle. Ölenler, yaralananlar kadar tarihimizde, kültürümüzde, siyasi gidişatımızda, demokrasimizin geleceğinde bırakacağı izler açısından söylüyorum.

Cemaatseniz bunun hudutları bellidir, orada kalacak hizmetinizi o çerçevede sürdüreceksiniz, devlete talip olan hiç bir yapı cemaat veya tarikat olarak nitelenemez. O artık siyasal bir yapıdır ve dini hüviyetini siyasetin çekiciliğine feda etmiştir. Öyle olmasaydı bu darbe olur muydu? Mesele din öğretmek, ahlaklı bir toplum oluşturmaksa buna kimse hayır diyemez. Türkçeyi öğretmek, yaygınlaştırmaksa buna da kimse hayır diyemez. Ama mesele bunları gösterip başka işler yapmaksa buna da kimse evet diyemez.

Bir cemaatin KPSS sorularını çalma ile ne işi vardır? Buna İslam'ın hangi kuralı, hangi ölçüsü cevaz verir. Kul hakkını, haklar hiyerarşisinin en önüne alan bir din böyle bir utanmazlığa asla cevaz vermez. Ya Balyoz, Ergenekon gibi davalarda yapılan alicengiz oyunları? Onlarca suçsuz, günahsız insan FETÖ'nün subaylarına yer açmak amacıyla iftiraya uğradı. Bazıları hayatını, bazıları özgürlüğünü kaybetti. Bunun İslam açısından tolere edilebilir bir yanı olabilir mi?

Son günlerde MHP milletvekillerine 2011 seçimlerinde kurulan seks tuzağında da aynı yapıyı görüyoruz. Bazı milletvekilleri internette servis edilen görüntülerden dolayı hayata küstü, bazıları toplum içine çıkamaz hale geldi. Diri diri toprağa gömüldüler. Evleri, yuvaları dağıldı, bunu Moskof kâfiri bile düşmanına yapmaz. MHP milletvekillerini kameraya alarak onları eşinin, çocuğunun, dostlarının gözünde bitirerek hangi davaya, hangi İslam'a hizmet edilebilir? Bugün o günahlar bir bir yüzlerine vuruluyor.

FETÖ örneği siyasete heveslenenlerin nasıl çürüdüklerini, nasıl bütün ahlaki değerlerini kaybettiklerini gösteren eşsiz bir örnektir. Siyasetin yolu dini veya milli değerleri paravan yapmak değil, partiler yoluyla milletin karşısına çıkmaktır. 15 Temmuz kalkışması ile sadece siyaset etkilenmedi, dini kurumlara duyulan güvende yerle bir edildi. Bunun vebali bugün hapishanelerde ödenen bedelden daha büyük ve daha ağırdır.