
İsmail Türk
Hukuk Herkese Lazım
Adaletin değeri, sadece bize benzeyenler için değil; farklı düşünenler için de savunulduğunda ortaya çıkar. Gerçek vicdan, karşıtına da hakkı teslim edebilendir.
Geçtiğimiz günlerde Ümit Özdağ’ın kamuoyuna yaptığı bir açıklama, Türkiye’nin uzun süredir içinde bulunduğu kutuplaşmış siyasi atmosferde dikkat çeken bir çıkış olarak kayda geçti. Özdağ, Selahattin Demirtaş hakkında şöyle dedi:
“Onunla aynı fikirde değilim, kendisine karşıyım ama Türkiye Cumhuriyeti’nde ben dahil herkesin sahip olduğu haklara o da sahip olmalı.”
Bu söz, her ne kadar bazılarına şaşırtıcı gelmiş olsa da, aslında oldukça yalın ve evrensel bir ilkeyi dile getiriyor: Hak, kişiye göre değişmez. Hukuk, sadece hoşumuza giden insanlar için anlamlıysa, aslında hiçbirimiz için güvence değildir.
Dün Hain Dedirttiklerimiz, Bugün Haklı Çıktı
Bugün Ümit Özdağ’ın bu sözleri geniş çevrelerden takdir topluyor. Ancak aynı cümleleri sadece birkaç ay önce yardımcısı Azmi Karamahmutoğlu söyledi diye parti içinde linç edilmeye kalleşçe yorumlarla yıpratılmayaya çalışıldı , yıllar dur hukukun evrenselliğini ve kişiye göre işlememesi gerektiğini savunan pek çok insan, kendi çevresi tarafından dışlanmış, susturulmuş hatta “hain” ilan edilmişti.
Bu insanlar da o gün şöyle diyordu: “Fikir ayrılığı başka, hak başka.” Ne yazık ki o sözler o zaman duvarlara çarpıp geri döndü. Gerçek milliyetçilik, sadece kendi gibi düşünenleri değil; adaleti herkes için savunabilmeyi gerektirir. Çünkü vicdan, zor zamanlarda ve zor insanlara karşı gösterildiğinde kıymetlidir. O duruşu sergileyenler bedel ödedi ama tarih onları haklı çıkardı.
Adalet, İki Yüzlülük Kaldırmaz
Bugün birçok kişi adaleti yalnızca “bizden” olanlar için istiyor. Oysa hukukun değeri, tam da sevmediğimiz insanlara uygulandığında ölçülür. Bir kişiye hakkını teslim etmek, onunla aynı fikirde olduğumuzu göstermez. Ama hakkını vermemek, bizi o fikirden daha adaletsiz kılar.
Siyasetin kronikleşmiş sorunu, hukuku bir ilke olarak değil, bir araç olarak kullanmasıdır. Bugün güçlü olan, yarın zayıf; bugün susturan, yarın susturulan olabilir. Ama hukuk, bu gelip geçici pozisyonların ötesinde, herkes için güvence sağlayan sabit bir değerdir.
Unutmayalım: Hukuku sadece bize yakın olanlar için istersek, bir gün biz haksızlığa uğradığımızda yanımızda kimseyi bulamayabiliriz.
Vicdan Kendine Benzemeyene İşlediğinde Vicdandır
Ümit Özdağ’ın sözleri ister siyasi bir manevra olsun, ister içten bir duruş… Söylediği doğrudur: Hukuk, herkes içindir. Gerçek vicdan da ancak bize benzemeyen birine hakkını teslim ettiğimizde gerçek anlamını bulur.
Bu ülkede yıllar boyunca aynı hukuki ve ahlaki ilkeleri savunduğu için dışlanan, yaftalanan ve linç edilen nice vatansever oldu. Bugün bu isimlerin bir kısmı itibarıyla geri dönüyor, bir kısmı ise hâlâ sessizliğe mahkûm.
Ne yazık ki bu topraklarda haksızlığa uğramamış insan sayısı çok azdır. Sebeplerden bağımsız olarak, birçok insan hukuk dışı, orantısız ve insafsız uygulamaların kurbanı oldu. Üstelik tüm bunlar, “vatan sevgisi” adına savunuldu.
Ama artık şu gerçeği görmemiz gerek: Adalet, çifte standardı kaldırmaz. Hukuk, sadece dostlarımıza değil; farklı olanlara da lazımdır. Ve gün gelir, o farklılıklar arasında biz de olabiliriz.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.