
İsmail Türk
Kürsülerde kahrolsun İsrail, ya tuldada?
25 ülke İsrail’in Gazze’de yaptığı soykırımı kınayan/ eleştiren bir bildiri yayınladı.
Erdoğan’ın konuşmalarına bakınca, imzacıların başında Türkiye’nin olması gerektiğini düşünebilirsiniz. Ama öyle değil, imzacılar arasında Türkiye yok. Daha kötüsü tek bir İslam ülkesi de yok.
Atılan nutuklara bakarak bazıları bunun bir insani hassasiyet olduğunu sanıyor. Oysa o nutukların hepsi toplumu uyutmak, bir şey yapıyorMUŞ imajı vermek için. Müslüman dünyanın en büyük sorunu yönetenlerin samimiyetsizliği ile halk ile yönetenler arasındaki mesafedir. Bir tarafın ciğeri yanarken öbür taraf iktidarı için kör/ sağır rolü oynamayı tercih ediyor. Mangalda kül bırakmayan, önünden gelenin imanını sorgulayanlar için imzacı ülkelerin isimlerini veriyorum, bu sayede belki kalpleri açılanlar olur,
işte imzacı ülkeler:
Avustralya
Avusturya
Belçika
Kanada
Danimarka
Estonya
Finlandiya
Fransa
İzlanda
İrlanda
İtalya
Japonya
Letonya
Litvanya
Lüksemburg
Hollanda
Yeni Zelanda
Norveç
Polonya
Portekiz
Slovenya
İspanya
İsveç
İsviçre
Birleşik Krallık
APO’NUN PEŞİNDE BARIŞ ARAMAK
Sloganlar hap gibidir, vatandaş kolay anlasın diye bazı politikalar sloganlaştırılarak/ hap haline getirilir. Böylece varandaşın kolay yutması sağlanır. Terörsüz Türkiye de öyle. Terörün bitmesine kimse karşı çıkamayacağı için bu sloganı seçmişler. Ama bu projenin aslı Terörsüz Türkiye yalanı ile ülkeyi etnik ve mezhep temelinde parçalara ayırmak. Bunu anlamak için Erdoğan’ın, Apo’nun, Bahçeli’nin, İmralı’nın, ABD büyükelçisi Tom Barract’ın sözlerini yan yana getirmek kafi. Hepsi aynı frenkansta konuşuyor, aynı şeyi söylüyor. En açık konuşanı Barract, “iİsrail’in etrafında güçlü ulus devlet istemiyoruz” dedi. Bu ifadeyle ulus devletin güç ve kudret olduğunu itiraf etti. Bizimkiler ise bu açık itirafa rağmen inatla Türkiye’yi parçalayacak bu projeyi savunmaya devam ediyorlar.
Bahçeli, -milliyetçi- imajıyla bu parçalanma sürecine karşı çıkabilecek olanları ikna etmeye çalışıyor. Oysa Bahçeli’nin 27 yıllık liderliğine bakanlar tek bir milliyetçi tasarrufu olmadığını görürler. Hiç bir zaman milliyetçi bir siyaset gütmedi, bugün de gütmüyor.
Bölücülük tehdidi bugün dünkünden daha büyüktür, çünkü bu kampanyaya iktidarı elinde bulunduranlar da katıldı. İYİ parti lideri Dervişoğlu süreci doğru okuduğu için milliyetçi partilere blok oluşturma çağrısı yaptı. Bu doğru bir çağrıydı.Parçalı, stratejisiz bir muhalefet, bu ülkeyi ABD/ İsrail çıkarlarına bağlama oyununu bozamaz. Yüreklerin de ellerin de birlikte vurması gerekir. Bugün bir araya gelemezsek ne zaman geleceğiz?
Ülke felakete sürüklenirken şahsi hesap yapılmaz. Millet sizi birliğe çağırıyor, birlik olun yoksa hep birlikte kaybedersiniz. Sonra, tarih de millet de sizi affetmez.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.