
Murat Taşdan
FETÖ en büyük ihanettir
FETÖ en büyük ihanettir
Bu memlekette alabildiğine tuhaf, acip (şaşırtıcı) şeyler olur ki “olmak” hali hiç bitmez. Dolayısıyla Türk yurdunun devlet harcı da hakkı da zor sebepledir. Şimdi öyle hassas süreçlerden geçiyoruz ki her aşamada, yine her konu veya mesele için bir yerlerden düğmeye basıldığına zinhar şüphe duymaz bir Türk’üm. Misal: görelim hele, şu PKK meselesi neye evrilecek, kimler çomak sokacak, kimler operasyon devşirecek görelim hele...
Kıymetli okur, şüphe duymamaya bizdeki tarih müsaade etmez; çünkü olan bitene o şahittir. Yani sen uyusan, tarihin kara sayfalarını yaratan failler uyumamaktadır. Dolayısıyla bugünün nazik ahvali bizden, çok daha dikkat ve uyanıklık ister. Mesela (bir dönem) televizyon ve gazete köşesinde endam eden soysuz kalemşorlar vardı, bilirsiniz. Hani Türk milliyetçileri “bekâ” kavramını öne aldığından sebep, Lider Bahçeli “okyanus ötesi” kabaran tehlikeyi uyardığında bize “paranoid” teşhis koymak hazzı ile kıvranırdı bu soysuzlar! Biz “açılım hatadır” derken birbirlerinin ağızlarından laf kapar, “bunlar beka paranoyası ya hu” sırıtışıyla çanakçıdan yandaştan alkış ve yal toplardılar.
Bugün;
Bilmez miyiz bu namertleri. Türk milliyetçilerine hayatı zehir ettiklerini, unuttuk mu sanılır? O aklı müflis, ahmak, çanak yalayıcı sürüsünde liberali, sözde dincisi, eski tüfek solcusu, kimler yoktu ki?.. Sonra 15 Temmuz başa çattı ve her türlü ihtimam ile biz milliyetçilerin evresi değişti; çünkü mecbur sebepler vaziyete hasıl olmuştu. Çatanı, değişen evreyi anlamak ve olanı anımsamak ne önemlidir. Fakat Türk’ün hafızası da bazan yeğin olmuyor, ah kardeşim. Olanları çabuk unutur, dalıp gider Türk. Unutmamak lazım! Yazmamızın bir meramı da bu işte; anlatmak ve unutmamak!
Tehlike hâlâ sürmektedir;
Şimdi memleket encamında biri ikisi çıkıp, konuşmaya başladılar. Biri Gökhan Bacık, ikisi Mümtaz’er Türköene; al birini, vur ötekine… “Bir dönemin Fethullahçısı” Gökhan Bacık, PKK’nın silah bırakmasından ilhamla https://medyascope.tv adlı haber sitesinde bir sayıklama kaleme almış. Daha doğrusu, bana göre ortaya bir halt bırakmış. “Halt” nedir, bilirsiniz efendim: “bir şeyi (söz olur, nesne olur) bir başka şeye katarak karıştırmak”. Ne demiş Bay Bacık: “bu konu (FETÖ ihaneti) siyasi bir çözümle ele alınmalı”... Ruşen Çakır da fırsat kollayıp, herzeleri yinelesin diye bu adamı YouTube’da konuşturmuş: (https://www.youtube.com/watch?v=8CW-kAqBbRI). “Meselesi neymiş” demeden baktık ki tuzluğa hıyâr eden Mümtaz’er Türköne (https://www.youtube.com/watch?v=nQKgLBmxwUI) sofrada yer tutmuş; iyi…
Gökhan Bacık’a geri dönelim. Onun lafzıyla “Gülenizm” bir Recep Tayyip Erdoğan sorunu, iktidar sorunudur. Bay Bacık şuna geliyor: bu ihanet şebekesi devleti değil, iktidarı hedef almıştır. Öyle ya… İhanetle iktidarı hedef almak, mazur sayılabilir, bunda ne var canım?!. Ordunun temelini (iktidarı yıkmak için) dinamitlemek ne kadar kabahat ki... Ha… Ruşen Çakır da aynı kafada ve birbirlerinden ilhamla iyi paslaşıyorlar, seyredin... Örneklemin değişkeni ise PKK. Kafaları şuna dolanıyor: bölücü örgütle bir süreç başlatıldı mâdem gelin, FETÖ’ye de bu işi yoralım ve hâl yollarını aralayalım.
Düşmandan öte ihanet vardır;
PKK, bu ülkenin açık düşmanı olmuştur, doğru ve eğer silah bırakmazlarsa bugün ya da yarın kafaları elbet ezilir. Ancak… “Gel ve bize çukur seviyede çetele belirle” deseniz, çukurda FETÖ’yü PKK’dan daha dipte görürüm. PKK, açık bir düşmandır, FETÖ ise bu ülkenin her köşesine nüfuz etmiş, haddizât ihanet şebekesidir. İhanetin cezası düşmandan beri midir, yoksa daha mı kahhardır?
Sinsice, alçakça ve maalesef gafletimiz kadar büyümüş; bizim uçaklarımızla yine tepemize bombalar yağdırmış hainlere müsamaha göstermekten öte aymazlık düşünemiyorum. Şimdi bugün ve tarih boyunca sorgulanamaz bir gerçeği ifade etmek lazım gelir. Her ne kadar (bir dönem) iktidar, bunlara güvenmiş olsa da devlet işlerinde din ve ona göre (alnı secdeli) amel ölçütünün o kadar yanıltıcı, tehlikeli olduğu anlaşılmıştır. Bu tehlikeli ders, ülkenin sosyolojik görüngüsü ve içte Cumhuriyet rejimi ile hesaplaşma arzusu güdenler dikkate alındığında bölücülükten bile tehlikelidir. Bize, kimse PKK’nin Cumhuriyeti yıkacağı iddiasıyla münazara veremez; çünkü bölücülüğün (kıyamete dek) gücü yetmez.
Beyni ve vicdanları mankurtlaşmış, vatana ihanette sınır tanımayan FETÖ mensupları, sevenleri, yancıları; kim varsa o halde en şedit ceza ile infazdır; gayrı yollar Cumhuriyet durdukça tamamen kapalı olmak zorundadır.
Görülmüyor mu? Yılan, 40 sene 50 sene de olsa hanenize yuva yapmış, oğul vermiş ve sizi sokmak için soğukkanlılıkla beklerken başını ezmemek neyin nesidir?!. İhanete, gaflete kapalı en sıhhatli düşüncenin (Türkçülük mefkuresinin) sahibi olarak bizlerin ve milyonlarla Türk gencinin yürüdüğü yolda; aklı, ruhu zehirleyen hiçbir karanlık düşünce Cumhuriyetin sayesinde (yani gölgeliğinde) Türklüğün berrak aklını zehirleme şansı bulamayacaktır.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.