ABD başkanlığına Joe Biden’in seçilmesinden sonra ülkemiz siyasetinde de yeni düzene göre şekil alma çalışmaları hızla devam ediyor.

İlk atak CHP başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’ndan geldi

Daha ABD başkanı resmi olarak seçilmeden dünya siyaset sahnesinde ABD başkan adayını kutlayan ilk muhalefet başkanı oldu.

Kemal beyin çok çabuk ön almasından çıkarmamız gereken sonuç, Joe Biden’in Türkiye’deki muhalif dostlarıyla birlikte siyaset yapacağının bir karşılığının verilmek istenmesi midir?

İYİ Parti kurucusu eski genel başkan yardımcısı, partinin 2 kurucusundan biri İstanbul milletvekili Prof. Dr. Ümit Özdağ son açıklamalarıyla ülkemizdeki muhalefetin bir pozisyon alma konusunda aslında daha önceden hazırlık yaptığını işaret ediyor.

Ümit hocaya göre bizim de kanaat ettiğimiz durum şöyle;

Türkiye için siyaseti ve toplumu domine eden bir siyasi çizgi var, bu da Amerikan eksenli milliyetçilik yani Soner Yalçın’ın birçok kitabında bahsettiği sabetayist dönmeler vardı ya, dışa karşı Müslüman ama kendi içlerinde Yahudi, işte öyle bir şey.

Türk insanına karşı milliyetçi görünümlü ama aslında ABD çıkarlarına hizmet eden Ruzi Nazar, Enver Altaylı çizgisinin devamı İYİ Parti üst yönetiminde uygulamaya girmiş durumda. İstanbul il başkanının ilişkilerine ve tercih edilen genel başkan yardımcılarına baktığımızda partinin çizgisinin kuruluştaki çizgiden saptığını ve bir eksen kayması gösterdiği net olarak görülüyor.

Tabi ki ne CHP tabanında ne de İYİ Parti tabanında böyle bir eksen değişikliği yok olamazda.

İnsan kapılıyor işte.

Çeşitli sebepler sayılabilir.

Mensubu olduğu partiye emek vermiştir, çevresi oluşmuştur, bir makamı mevkisi oluşmuştur, çok sıkı savunucusu olmuştur, o savunuculuğun toplumsal baskısı vardır gibi…

Fakat gerçek o değil

Unutmayalım ki 2002’de Ak Parti kurulduğunda dış bağlantılarını partilileri bilmiyordu.

Ak Partinin dış bağlantıları parti kurulduktan ve iktidar olduktan 10 yıl sonra Abdurrahman Dilipak, Ali Bulaç ve Erol Mütercimler tarafından açıklandı ve Refah Partisinden iyi niyetlerle,temiz duygularla haksızlığa uğradıkları düşünülen Ak Parti yöneticilerinin eksenleri kaymış ABD’nin çizdiği BOP için iktidara getirilmişlerdi.

Toplum bu durumu öğrendiği zaman atı alan Üsküdar’ı geçmişti.

Bu günlerde de sanki 2000’li yılların başı gibi ülkemiz siyaseti yeniden oluşturulacak gibi görünüyor.

Emperyalizm işi sıkı tutuyor, CHP ve İYİ Parti’nin yanına birde DEVA ve Gelecek Parti diye iki yedek parti yerleştiriliyor.

Ümit Özdağ’ın açıklamaya çalıştığı durum bu.

Dün gece Habertürk TV’de Ak Parti’nin Joe Biden’e Bülent Arınç aracılığı ile yazdığı mektubu izledik “Bizimle uğraşmazsanız Selahaddin Demirtaş ve Osman Kavala’yı serbest bırakırız, müttefikiniz PKK ve PYD ile yeni bir çözüm süreci başlatabiliriz, birçok şeyi oturup konuşabiliriz”

Kim diyor?

Türk ordusunun mahrem sırlarını kozmik odadan alıp CİA kontrolündeki FETÖ’ye verilmesine sebep olan Bülent Arınç diyor.

Siyasal düzenimiz maalesef Osmanlının son zamanlarındaki siyasal düzen gibi.

Türk milleti ve Türk milleti ile bu coğrafyada yaşama kararında olan toplumların mutlak bir milli ve antiemperyalist harekete ihtiyacı vardır.

Hem de ekmek kadar, su kadar, oksijen kadar.